|
|
Rüştü ve Fenerbahçe
F.Bahçe'nin eski, Milli takımımızın değişmez, Barselona'nın ise tartışmalı kalecisi. Yıldız sporcumuz ve gözbebeğimiz Rüştü, Avrupa da ülkemizin ve futbolumuzun temsilcisi. Onun başarılı olması, hangi Türk'ü mutlu etmez ki? Sevgili Rüştü'nün, Fenerbahçe'deki futbol hayatını, bir hatırlayınız. Önünde oynayan arkadaşlarına güvenerek, onlara moral dopingi yapan bir esinti ile maçlara çıkıyordu. Avrupa'dan aldığı transfer teklifleriyle, kafası karıştı ve F.Bahçe'deki, son demlerinde hatalı goller yemeye başladı. Sonunda kararını verdi ve F.Bahçe'den acı ve tatlı hatıralarla ayrıldı. F.Bahçe kalesi, önce Barselona'nın Alman kalecisi Enke'ye teslim edildi ve hemen gönderildi. Daha sonra, Ümit Milli Takımımız'ın kalesini koruyan Recep ve Volkan'a. Tabii ki bir anda 50 bin kişinin önüne çıkan, bu iki genç adam, hocaları Daum dahil, bazı kişilerce o kadar sert eleştirildi ki, 2 maçta moralman çökertildiler. Yara aldı çocuklar..! Kendilerinden, hemen çok tecrübeli bir kaleci profili beklendi. Bekleyenler de haklıydı belki. Çünkü zamanları ve dolayısı ile sabırları yoktu. Bu yanlış beklenti, olumlu netice vermeyince, paniğe kapıldılar tabii. Futbolu bilmenin, "sporcuyu idare etmekle" aynı şey olmadığını, bunun bir "eğitim gerektirdiğini" sürekli göz ardı ediyorlardı. Ya tutarsa! Tutarsa idare edenler veya fikir yürütenler, kahraman olacaklardı. Ama ya tutmaz ise? Ve tutmadı neticede. Peki şimdi ne olacak? Yapılacaklar basit. Önce Daum'un futbolcuları ile ilgili konuşması engellenmeli. Sonra Barselona'da, kendisine gereken değer verilmeyen, kendi evladımız geri çağrılmalı. Rüştü'yü çağırmak; Milli Takımımız'a sürekli oynayan bir kaleci kazandıracaktır. F.Bahçe, bir yabancı kontenjanını kaleciye kullanmayacaktır. Barselona ve Rijkaard'a da onurlu bir cevap olacaktır. Tüm bu faydalar dolayısıyla, idareciler komplekslerden arınarak ve ayıp saymadan hemen gerekli daveti yapmalıdır. Sn.H.Bilal Kutlualp' in, ATV Bizim Stadyum aracılığı ile yaptığı çağrı, resmileştirilmelidir.
|