|
|
|
|
|
|
İşler çok kötü
G.Saray için zor bir geceydi. Takımda sezon başından beri bugüne kadar sağlıklı bir saha içi düzeni oturmamıştı. Real Sociedad maçının moral bozukluğu ve yorgunluğu da vardı. Sakatlık ve cezalar yüzünden eksikler de cabasıydı. Trabzonspor'un bu karşılaşmaya hem zihinsel, hem fiziksel olarak hazır ve hırslı gelmesi de önemli bir faktördü. Oyun başladığında G.Saray'ı sıkıntılı bir 90 dakikanın beklediği açıkça belli oldu. Trabzonspor tempolu ve ikili mücadelelerde istekliydi. Kazandığı her topta da kısa yoldan gole gitmeyi düşünüyordu. Buna karşılık G.Saray'da dün gece görev alan oyuncuların yapısı orta sahada organize olmaya müsait değildi. Fatih Terim'in 3-5-2 düzeninde, sol kulvarda Yattara gibi etkili bir sprinter önünde Abdullah'ı oynatması önemli bir yanlıştı. Trabzonspor ataklarında Fatih'in pasları hücum başlangıçlarının odak noktasıydı. Buna Yattara'nın etkili driplingleri ve zamanlamalı top kesişleri, Gökdeniz'in değişik bölgelerden yaptığı girişimler de eklenince Trabzon çok pozisyon buldu. De Boer'in ikramı ile geriye düşen G.Saray'ın takım savunması felç oldu. Ve de bu yarıyı Trabzonspor 2-0 önde bitirdi. G.Saray'ın ofansif girişimlerinde de plan, program yoktu. Buldukları iki net pozisyon da, Trabzon defansının gereksiz ofsayt taktiği uygulamasından kaynaklandı. Fatih Terim ikinci yarıya iki değişiklikle başladı. Yenilgiyi kabullenmek istemeyen futbolcuların hırsı sahaya agresif ikili mücadelelerle yansıdı. Trabzonspor da geride gömüldü. Fatih'in ileriye atılan toplarda her pozisyonda Bülent'ten adeta dayak yemesi ilk yarının aksine topu kullanmasını engelledi. Bu arada bir duran topta Prates'in golü ile fark bire indi ve G.Saray iyice hırslandı. Ama son 15 dakika fizik güç bitince, oyunun kontrolu tekrar Trabzonspor'un eline geçti. De Boer'in kırmızı kartından sonra da her an gole yakın takım Trabzonspor'du. Sonuçta G.Saray bir üç puan daha kaybederek zirve yarışında çok büyük bir yara aldı. Bence de şampiyonluk ümidi sıfıra indi.
*** Trabzonspor hırslı ve disiplinliydi. Öncelikle geride kapanıp, kazandıkları toplarla da çabuk hücuma çıkmayı planlamışlardı. Bu da tuttu. Dörtlü defans bloku sezon başından beri ilk defa az hata ile oynadı. Yalnız ilk yarıda gereksiz bir ofsayt taktiği uyguladılar. Bu da başlarına iş açacaktı. İkinci yarıda ise bu yanlıştan vazgeçtiler. Akıllı oyunları ve mücadeleleri ile hakettikleri üç puanı aldılar. Uzun süredir büyük takım maçı yönetemeyen hakem Mustafa Çulcu ilk yarıda başarılıydı. Ancak ikinci yarıda kronikleşmiş hastalığı eyyamcılık yine ortaya çıktı. Bütün takdir haklarını G.Saray lehine kullandı, ucuz fauller verdi. G.Saray golü öncesi verdiği faul kararı çok yanlıştı. Trabzonspor'un iki serbest vuruşunda da 3 G.Saraylı futbolcu 4'er 5'er metre baraj ihlali yaptı, ikisinde de sırtını döndü. Bu yarıdaki en doğru kararı De Boer'e çıkardığı kırmızı karttı. Bülent Korkmaz iki defa ayrı ayrı kırmızılık hareketler yaptı. Bunların yanında sarılık hareketleri de vardı. Bu oyuncunun kart görmeden maçı bitirmesi Türk hakemliği adına çok üzücüydü.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|