Beşiktaş beni şaşırtmadı
Sezon öncesi Beşiktaş için yaptığım analizler hiçbir konuda yanılgıya düşmedim. Lucescu kafasındaki oyun modelini oturtmuştu. Yeni transferlerle alternatifli bir kadro oluşmuş, taşların yeri belliydi. Kalede deneyimli, günümüzün istediği libero özelliklerine de sahip iyi bir file bekçisi. Ronaldo yönetiminde uyumlu, üçlü defans bloğu. Onların önünde Tayfur, Giunti ikilisi. Bu ikiliyle ileri uç arasında bağlantıyı kuran, bütün bölgelede yardım götüren golcü özelliklerine de sahip Pancu. Sağ kulvarda Kaan Dobra, sol kulvarda da İbrahim. İleride de sakatlık ve ceza sorunu yoksa Sergen ve İlhan. Tümer, A.Hassan, A.Dursun, Sinan, Ümit, Yasin, orta sahada ve ileri uç için alternatiflerdi. Okan ve Serdar kenarların alternatifiydi. Üçlü defans bloğunda da Ronaldo ve Zago'nun yanında A.Yıldırım veya Emre artık belirli isimlerdi. Birbirlerinin özelliklerini tamamlayan kadrosuyla, sistemi oturmuş Beşiktaş'ın İtalyan modeli oyun anlayışıyla lige mutlaka ağırlığını koyacağını tahmin etmek hiç de zor değildi.
Bir forvet daha şarttı Ama bilhassa Şampiyonlar Ligi için sezon öncesi üstüne basa basa defalarca kaliteli bir yabancı forvet transferinin şart olduğunu söyledim. Çünkü İlhan'ın ciddi sakatlığı vardı ayrıca da her zaman sorunluydu. A.Dursun'un zihinsel ve fiziksel sıkıntıları vardı. Sinan'ın ne vereceği bilinmeyenli denklemdi. Yapısı itibariyle uyum sağlaması zor gözüküyordu. A.Hassan için de lig başlamadan fikrimi söylemiştim. Gençlerbirliği ile Beşiktaş'ın oyun düzenleri tamamen farklıydı. G.Birliği gibi riskli anlayışta tempoyu sürekli zorlayan bir takımda. A.Hassan da serbest roldeydi. Bu yüzden Lucescu'nun kontrol futboluna ayak uydurması kolay olmayacaktı. Tahmin ettiğim gibi Beşiktaş iki kulvarda da forvetlerinden hiç randıman alamadı. İleriye dönük orta saha A.Hassan da uyum sıkıntısını ciddi biçimde yaşadı. Sonradan oyuna girdiğinde maçın gidişatı içersinde faydalı oldu. Ama ilk onbirde sahaya çıktığı sayılı maçta yetersizdi. Çünkü sistem kendisine ters geliyordu. Bu sezon Lucescu oturmuş sisteme Sergen katkısını fazlasıyla eklemeyi becerdi. Bu yeteneğini olduğu gibi kabul etti. Bu da Sergen'in arayıp da bulamayacağı birşeydi. Aralarındaki iletişim çağdaş futbola fiziki yetersizliğe rağmen sahaya olumlu yansıdı. Böyle bir tabloyu benim mantığım hiçbir zaman kabul etmez. Ama önemli bir deyim vardır İstisnalar kaideyi bozmaz". Beşiktaş çok iyi futbol sergilemese de Süper Ligi'in ilk yarısına tam anlamıyla ağırlığını koydu. Şampiyonlar Ligi'nde zor grupta son maça kadar hedefi kovalamanın zihinsel ve fiziksel yorgunluğuna rağmen 13 galiyibet 4 beraberlikle nağmalup ünvanına sahip zirvede oturmak küçümsenmeyecek bir başarıdır.
İnat etti, hata yaptı Lucescu elindeki forvetlerinden hiç verim alamamasına rağmen Şampiyonlar Ligi'nde grup ikinciliğini son maçta kaybetti. Chelsea, Beşiktaş karşısında çok üstündü. Buna rağmen maç berabere bitebilirdi. Veya Lazio son saniye golünü yemeyebilirdi. Olmadı. Olsaydı büyük başarıydı. Bir de madalyonun öbür yüzü var. Beşiktaş'ın forvetlerden başının ağrıyacağı sezon başından açıkça güzüküyordu. Ama Lucescu bu konuda inat ederek en büyük hatasını yaptı. Eğer iyi bir yabancı forvet alınsaydı Beşiktaş şimdi Şampiyonlar Ligi'ne devam ederdi. Rakibin büyük saha için yanlışlar yaptığı Prag'daki maç mutlaka kazanılırdı, son maça kalmadan iş biterdi. Beşiktaş şimdi forvet arıyor. Dikkatli seçim yapmak lazım. Örneğin Van Hooijdonk tipi forvet takımın yapısına uygun değil. Kapalı savunmaları çapraz koşularla zorlayacak, rakip defansa baskı uygulayacak, geniş alanda direkt kalye gidebilecek hareketli güçlü bir ileri uç adamı lazım. G.Birliği'ndeki Youla benzeri. Ama ondan daha iyisi.
|