|
|
|
|
|
|
Bu kadar
Galatasaray, Real Sociedad karşısında varlık gösteremediği maçta, Şampiyonlar Ligi'ne veda etti ve UEFA bileti ile sahadan ayrıldı. Real Sociedad beklendiği gibi oyuna hızlı ve tempolu başladı. Alışılmış, değişik varyasyonlu ataklarla yüklendiler. Üstün kollektif yapıları, her iki kanadı da yardımlaşmalı ve etkili kullanabilmeleri Galatasaray'ın gerideki kalabalık savunmasına zor anlar yaşattı. Ayrıca rakip pres karşısında topa da sahip olunamadığından sürekli baskı altında kaldı sarıkırmızılı takım. Gol geliyorum diyordu. Ama ani gelişen bir G.Saray atağında Berkant başarılı çalımlarını zamanlamalı bir pasla sonuçlandırınca Hakan Şükür güzel bir gole imza attı. Bu çok büyük bir moraldi sarı-kırmızılı takım için. Ancak ne yazık ki Galatasaray'ın bu morali değerlendirecek gücü yoktu. Bütün riskleri göze alan rakipleri karşısında geniş alanda bir kontratak dahi geliştiremediler ve devreyi baskı altında 1-0 önde bitirdiler.
***
İkinci yarıya Real Sociedad yine atak başladı ve beraberlik golünü de erken buldu. Bundan sonra da aynı ciddiyetle devam ettiler. Galatasaray ise direndi. Son 15 dakikada Real Sociedad doğal olarak skor endişesine kapılarak oyunu geride kabul etmeye başladı. Ama sarı-kırmızılı takımın rakibine karşı baskı kuracak görüntüsü yoktu. Sadece son 5 dakika can havliyle bir baskı kuruldu. Sociedad gömüldü ve bu arada Galatasaray bir gol çıkarabilirdi ama olmadı. Tabii ki işin gerçeğine bakılırsa, futbolda saha içi düzeni çok önemli. Galatasaray sezon başından beri bunu oturtamadı. Kilit oyuncular çok formsuz. Böyle olunca arka arkaya iyi maçlar çıkarmak tesadüflere kalıyor. Dün gece Galatasaray'da bir şeyler yapmaya çalışan bir Hakan Şükür, bir de Berkant vardı. Diğer oyuncuların ne kendine güveni vardı ne de bu tip maçları oynayabilecek fizik güçleri. Lig ile Avrupa kulvarı ayrı da olsa, lig maçlarının gidişatı bir takımın aynasıdır. Maçın Norveçli hakemi Terje Hauge ise iyi bir yönetim gösterdi. Bir kaç hata yaptı ama dürüsttü.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|