kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Cumhuriyet ve siyasal özgüven

Türkiye'nin değişik siyasal krizler karşısında geleneksel olarak verdiği refleksler, esasında toplumsal dokudaki ve siyasal yapıdaki özgüvenin düzeyini de ölçen bir şey. Kuşkusuz, bir toplumun kendi geleceği önündeki engelleri kaldırma yeteneği pek çok gelişmişlik endeksinden çok daha önemlidir. Engellerin ne pahasına olursa olsun kaldırılması da değildir bu. Toplumun kendi geleceğini kurmada aktif özne olmasıdır. AB'den Kıbrıs'a, siyaset alışkanlıklarından hukuk devleti ilkesine yakınlaşmak üzere gerçekleştirilen reformlara kadar çok geniş bir alan, geçmişle gelecek arasındaki dönemeçler olarak duruyor. Bunlara baktığımızda, siyasal krizleri çözmeye dönük atılması gereken adımların 'biçimsel' tarafından çok 'algılanma' tarzı öne çıkıyor.

***


Bu algının son derece 'kırılgan' olduğunu belirtmek gerekir. Her kriz bir şekilde Türkiye'nin siyasal ve toplumsal varlığına dönük bir komplo statüsüne oturtuluyor çok kısa zaman içinde. Olabilecek şeylerin ülke çıkarlarına zarar verici taraflarına odaklanmak veya ileride şu anda göremediğimiz sonuçlar doğurup doğurmayacağını sık sık test etmek çok doğaldır. Fakat pek çok krizin çıkarlarımıza zarar verip vermediği düzeyini çok çabuk aşıp siyasal var oluşumuza dönük bir komplo olarak algılanması, siyasal olanın sahasından bambaşka bir alana geçilmesine yol açıyor. Geçilen yeni düzlemde de doğru bilgi ile yanlış bilgi, strateji ile içe kapanmacı refleksler birbirine karışıyor. Bu tavrın çok önemli bir tarafını psikolojik boyut oluşturuyor. İmparatorluk varisi bir coğrafyada oturuyor olmak bile tek başına yeterli böyle duyguların oluşması için. İmparatorluğun büyük coğrafi alanının kaybedilmesine dair başvurulan özet tarih bilgisi, pek çok insanın zihninde siyasi iradeye dönük komploları çağrıştırıyor. Bu noktada ciddi bir fay kırığı var. İmparatorluğun parçalanması ve ardından elde edilen siyasi ve askeri başarı sonucunda ulusal devletin kurulması, İmparatorluğun karşılaştığı siyasi komploların, önümüze çıkan çeşitli siyasal krizlerin içine gizlenerek Cumhuriyet'in önüne geldiği hissini yaygınlaştırıyor. Bu noktada 'siyasal psikoloji' düzeyinde ciddi bir yeniden değerlendirme yapmak gerekiyor. Kuşkusuz, her toplumun kendi siyasal var oluşu temelinde çeşitli krizler karşısında teyakkuz durumunda olması iyi bir şeydir. Önemli olan ise bu teyakkuz durumunun krizler karşısında gerekli akılcı davranışların önüne geçmemesi, siyasal müzakere kanallarını tıkamamasıdır. Bizde pek çok kez bu durumla karşılaşılıyor. Sürekli komploları gözleyen ruh hali, bir tür kaba milliyetçi reflekse dönüşüp, siyasi seçeneklerin ve çözüm araçlarının görülmesini engelleyebiliyor. Bu çerçevede uzun vadede ortaya çıkan kayıpların sebebi ise, kişilerden, siyasetten ve siyasal stratejilerden bağımsız bir komplonun parçası haline gelebiliyor. Bu algı biçiminin derinine inmek gerekiyor... İmparatorluğun parçalanmasından sonra kurulan ulus devlet'i 'komploların elinden kurtarılmış bir parça' olarak görmek yanlıştır.

***


İmparatorluk çağı ile ulus devletler çağı arasında bu coğrafyada ortaya çıkan iki farklı statü arasındaki farkı, psikolojik reflekslerin dışında algılamakta fayda var. Cumhuriyet'i ve ulus devlet'i, komplolarla parçalanan İmparatorluktan 'arta kalan' bir siyasi statü olarak algılamak, bir parça olarak görmek yanlış bir psikolojik tutumu besliyor. Oysa İmparatorluk çağı ile ulus devlet çağı arasındaki farka bakarak tutum geliştirmek daha sağlık olacak. Cumhuriyet'i İmparatorluktan 'arta kalan' bir siyasi varlık gibi görmek, Cumhuriyet'le elde edilen 'siyasi var oluşun özgüveni'ni zedeliyor. Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında kültürel ve siyasal bağlar çok açıktır. Kuşkusuz çok ciddi bir tarihsel süreklilik söz konusu pek çok alanda. Fakat İmparatorluk, İmparatorluk çağına aitti, Cumhuriyet de ulus devletler çağı ile beraber kuruldu. Bu nedenle Cumhuriyet, komplolardan 'arta kalan' bir siyasi statü değil, tam tersine bu coğrafyaya, topluma ve siyasi var oluşa ait bir 'irade'nin ürünü. Geçmişte yaşananları taze tutmak adına, Cumhuriyet'i komplolardan arta kalan bir şey gibi değerlendirmek, toplumun özgüvenini tarih ya da siyaset algısı yoluyla kırılganlaştırmaktan başka bir şey değil ve kökten yanlış. Cumhuriyet, İmparatorluk çağından 'arta kalan' değil, ulus devlet çağında 'kurulan' bir siyasi varlıktır. Ancak böyle bakıldığı zaman, krizler karşısında komploların gücü'ne değil, buradaki 'siyasi ve toplumsal var oluşun özgüveni'ne yaslanılmış olacaktır. Geleceğimizin komploların gücünde değil, kendi irademizde olduğu böyle yerleşikleşecektir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Denge, ahenk, hayat...   / 04-01-2004
 Kendisi kalmak, dünyalı olmak...   / 02-01-2004
 Kendini aşmayı öğrenmek   / 31-12-2003
 Toplumsal akılla barışmak...   / 29-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (II)   / 28-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (I)   / 26-12-2003
 Yüksek siyaset   / 24-12-2003
 AB'nin ön bahçesi mi, yeni Ortadoğu mu?   / 21-12-2003
 Cumhuriyet ve siyasal özgüven   / 19-12-2003
 Sayısal denge, siyasal çözüm   / 17-12-2003
SAVAŞ AY
Sizce en büyük oyuncular kim?
İngiltere'de yapılan bir...
ÖMER LÜTFİ METE
İki kere ikinin dünü-bugünü
Geride bıraktığımız yıldan...
REFİK DURBAŞ
Türkiye'nin geleceği...
Türk halkının geleceğinde imzası...
UMUR TALU
Gerilime 'CE' standardı...
GİRMEYİ bekleye duralım,...
MEHMET ALTAN
Akıl ile ruh bölünebilir mi?
Isaac Newton, evrenin...
Kendisini deviren genç lidere oy verdi
Gürcistan'da dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde ilginç olay...
Dünya, İslami terör virüsüyle karşı karşıya
Başbakan Blair, ikinci kez Irak'ta... Basra'daki İngiliz askerlerine...
VEFA BİR SEMTMİŞ
VEFA BİR SEMTMİŞ
Tam bir yıl önce resmi yayın organında Bülent için "Yeşil sahaların...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.