kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Sayısal denge, siyasal çözüm

Devlet ve siyaset ilişkisi, üzerinde her zaman çok kalem oynatılması gereken bir ilişkidir. Devletin temsil ettiği "merkez", sadece kurumlarla sınırlı değildir, belli politikaların çeperini de temsil eder. Kuşkusuz "demokratik siyaset", bu çerçevenin belirlenmesinde de aktif öznedir. Siyasetin varlık sebeplerinden biri, bu geniş çerçevede hangi politik pozisyonun öne çıkarılacağı ile ilgilidir. Siyasetin güçlü olduğu yerlerde, siyasetin perspektifleri devlet mekanizmasının ve fikriyatının esnekliğini artırır. Siyaset zayıfsa, devletin kurumsal refleksleri ve fikriyatı içe doğru kapanır ve daralır.

***

Devletin siyasal alana belli konularda tek politik seçenek sunması veya siyasetin "devlet politikası" adı altında tek tipçi bir yol izlemesi ise "siyasetsizleşme" nin varlığına işaret eder.
Özellikle "milli dava" statüsü kazanmış konularda devlet fikriyatının dar bir alanda tepki verdiği ve siyasetin manevra sahasının geniş olmadığı dünyanın her yerinde geçerli bir olgudur. Böyle olunca da siyasetin "milli dava" statüsü kazanmış konunun çeşitli boyutlarını yeniden değerlendirme veya şartlara göre yeni yaklaşımlara tabi tutma gücü zayıflar. Buna karşılık "devlet politikası" etiketi altında, farkında olunmadan tek tipçi ve siyasi açıdan kendi içine büzülen bir zemine doğru gerilenir. Siyasetin zayıflaması demokrasiyi de güçsüzleştirdiği için, siyasetin tabiatında olan çok seçenekli yaklaşımlar yerine, bu seçenek yelpazesinde sadece bir politikayı temsil eden yaklaşım "siyaset-üstü" bir statü kazanır. Gelişmiş demokrasilerde ise "devlet" bir kurum ve fikriyat olarak "siyasal hafıza" yı temsil eder. Tek bir politikanın sembolü değil, konuya ilişkin mümkün politika zincirinin ta kendisidir. Bu, devletin, "toplum içinde örgütlenmiş siyaset-üstü bir kurum" olması fikrinden çok, "toplumun örgütlenmiş hali ve yüksek siyaset zemini olarak mümkün politikaların hepsini derleyen bir hafıza" olması anlamına gelir. Bu çerçeve içinde "milli dava" hafızanın bir unsurudur, siyaseti kilitleyen değil, değişik siyasi yaklaşımların içinde hareket ettiği bir çerçevedir. "Milli dava"nın "temel kodları" içinde, değişik siyasi seçeneklerin var olması mümkündür ve bunların konuya dönük yaklaşımları eşit statüdedir.

***

KKTC'de ortaya çıkan son seçim tablosu ile seçmen, güç dağılımını, kendi temel sorununa dönük tartışmanın taraflarını "sayısal" olarak iki eşit parça haline getirerek gerçekleştirmiştir. İlk anda elmanın iki yarısı gibi gözüken bu tablo, "milli dava" temelinde bir tartışma açısından kutuplaştırıcı olmaktan çok sinerji yaratabilecek bir imkana sahiptir. Öncelikle, tablonun böyle ortaya çıkması, tartışma konularının "siyaset"e ait olduğunu, hiçbir siyaset-üstü reflekse tabi tutulamayacağını ve "siyasetsizleşme"ye indirgenemeyeceğini ifade etmiştir.
Seçmen, "siyasetsizleşme"ye değil, "siyaset"e yetki vermiştir. Seçim öncesi iktidarda partilerin oy oranının ciddi biçimde azalması, belli siyasetin desteğinin seçim öncesinden farklı olduğunu belli etti. Seçim öncesinde muhalefette olan partilerden biri seçimde birinciliği göğüslerken, muhalefet toplam oylarını ciddi bir biçimde artırdı. Bu sonuç analiz açısından "sayısal" olanı aşan bir "siyasal" mesajın ortaya çıktığını gösteriyor. "Çözüm" ve "AB" konusunda şimdiye kadar kullanılan yöntemlerin/söylemlerin "yenilenmesi" ve bu süreci tıkayan politikalardan "kaçınılması" gerektiği mesajıdır bu.

***

Siyaseti dirilten seçmen, KKTC'de "milli dava"yı bir "siyasal hafıza" olarak konumlandırmış ve buradan yola çıkarak çözüm ve AB perspektifine güç kazandırarak "eşitler arasında birinci" statüsüne sokmuştur. Seçimin "sayısal" sonucunu içeriklendiren "siyasal" sonuç budur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Denge, ahenk, hayat...   / 04-01-2004
 Kendisi kalmak, dünyalı olmak...   / 02-01-2004
 Kendini aşmayı öğrenmek   / 31-12-2003
 Toplumsal akılla barışmak...   / 29-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (II)   / 28-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (I)   / 26-12-2003
 Yüksek siyaset   / 24-12-2003
 AB'nin ön bahçesi mi, yeni Ortadoğu mu?   / 21-12-2003
 Cumhuriyet ve siyasal özgüven   / 19-12-2003
 Sayısal denge, siyasal çözüm   / 17-12-2003
ERGUN BABAHAN
SABAH'a güven
Avrupa Birliği için saha araştırmaları...
ERDAL ŞAFAK
Ararat kavgası
Geçenlerde, 15 yıl kadar önce yaşanmış,...
AHMET HAKAN COŞKUN
Kongar'a dair
Emre Kongar dendiğinde aklıma şunlar...
MEHMET BARLAS
Devr-i Saadet önümüzde.. Birlikte inşa edebiliriz!.
Bir...
ÖMER ÇELİK
Jeo-politik mirasyediliği ve yönsüz değişimciliği...
EMRE AKÖZ
Abdi İpekçi efsanesi
SANIRIM Abdi İpekçi Efsanesi'ni ele...
VEFA BİR SEMTMİŞ
VEFA BİR SEMTMİŞ
Tam bir yıl önce resmi yayın organında Bülent için "Yeşil sahaların...
Bülent'ten asla VAZGEÇMEM
Bülent'ten asla VAZGEÇMEM
Terim: "Bülent, burada çeşitli görevler üstlenecek. Ne teklif gelirse...
Uçurumdan düşen maliyeci
Uçurumdan düşen maliyeci
Anlatan: Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik.
Ağar hükümeti hem uyardı hem eleştirdi
Ağar hükümeti hem uyardı hem eleştirdi
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, hükümetin politikalarını sert...
CE demeyen satamaz
CE demeyen satamaz
AB ülkelerinde satılan bazı mamullerin güvenlik ve sağlık pasaportu...
Irak'ta Kürt devletine karşıyız
Irak'ta Kürt devletine karşıyız
Başar Esad, Manşet programına konuştu. Suriye Cumhurbaşkanı...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.