|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
Takılarını cama üfleyerek yapıyor
İrem Altın, takı tasarımı yapan birçok insandan farklı olarak, bu işin eğitimini yurtdışında, dünyaca ünlü markaların tekniklerini öğrenerek almış. Altın, tasarımlarını şimdi ülkesinde pazarlıyor.
İstanbul'da işletme eğitimini tamamladıktan sonra, Amerika, San Francisco'ya takılar üzerine eğitim almaya gitmiş İrem Altın. Orada dünyaca ünlü Bvlgary, Hermes gibi tasarımcıların bağlama tekniklerinin, tasarımdaki detayların öğretildiği bir sertifika programını tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönmüş. Altın "Amerika'da el emeği çok önemli. İnsanlar yolda yürürken kendi yaptığım ve taktığım şeyleri görünce çok etkileniyorlardı. Bundan cesaret alarak, tasarımlarımı Türkiye'ye taşımaya karar verdim" diyor.
FİYATLARI 25-50 MİLYON LİRA İrem Altın, Bağdat Caddesi'nde ve Mayadrom'da fiyatları 25 milyon ile 50 milyon arasında değişen tasarımlarının iki seriden oluştuğunu, birinin daha modern ve gündelik takılabilecek modellerden, diğer serinin ise daha antika parçalardan oluştuğunu anlatıyor. "Gençlerin ilgisini genellikle daha modern, kalın, gümüş üzerine işlenmiş renkli camlar çekiyor, orta yaş ve üzerindeki kişiler ise antika üzerine yaptığım tasarımları tercih ediyor" diyor. Kadınların yanı sıra, erkeklerin de deri üzerine taşlı bilekliklere oldukça rağbet ettiğini söylemeden geçemiyor İrem Altın. Kadınların favori rengini ise, mavi olarak açıklıyor.
STRESTEN ARINIYOR İrem Altın takı tasarımı yapmanın yanı sıra, şu anda bir reklam ajansında da çalışıyor. Ajans işi çok stresli olduğu için takı tasarlamanın, renkli camlarla uğraşmanın onun stresini aldığını, o küçük cam parçalarını yaparken bütün sıkıntılarını unuttuğunu belirtiyor. Altın, "Şimdi herkes bu işe merak sardı, Kapalıçarşı'dan incik, boncuk alıp, takı yapıyor" diyor. Ancak, kendisini diğer tasarımcılardan çok farklı buluyor. Öncelikle kullandığı malzemelerin hepsinin doğal cam boncuk olduğunu ve bunları da kendisinin ürettiğini belirtiyor. Bunun dışındaki taşların ise Hindistan'dan geldiğini söylüyor. Kendisinin de kullandığı "alfaka" adlı taşların Orta Asya ve Hindistan'da kullanıldığını söyleyerek şöyle devam ediyor: "Oraların inancına göre bu taşlarda ne kadar renk kullanılırsa, karşı cinse o kadar çok duygu beslendiği söyleniyor" diyor. Kendisini diğer tasarımcılardan ayıran ikinci özelliğini ise "Kullandığım renkli camları bizzat kendim keserek, ateşte eritip, üfleyerek şekil veriyorum ve hepsinde gerçekten el emeğim var" diyerek anlatıyor. İrem Altın en büyük hayalinin bir gün kendi dükkanını açmak olduğunu ve bunu da en kısa zamanda gerçekleştireceğini söylüyor.
ÖYKÜ YAZICIOĞLU
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|