Sizinki nasıl bir aşk?
Bir kere bile aşık olmayan var mı? Tabii ki yok... İnsan hayatta hiç olmazsa bir kez, deliler gibi aşık olabilme hissini yaşamalı....
İLK AŞK: Ne yaparsanız yapın, ilk aşkınızı unutmanız mümkün değildir. Yıllar sonra dönüp, "Ben ona nasıl aşık olmuştum acaba" diye pişmanlıkla karışık garip bir duygu da yaşayabilirsiniz... Olsun. O, size ilk aşkı tattırmış. En önemli yaşam tecrübelerinizden birini yaşatmıştır. Aranızda geçenler acı bile olsa, dönüp minnetle anacağınız biri hep var olacak...
YILDIRIM AŞKI: Var mı, yok mu tartışmasının içinde değiliz. Diyelim ki var. Demek ki bazılarının duyguları yağmur olup yağabiliyormuş. Yıldırım aşkla başlayıp, yıllar süren beraberlikler de var üstelik. Dikkat edilmesi gereken, sürekli yıldırım aşkına tutulanların kendi yarattıkları hayalin peşinde koşmalarıdır...
İMKANSIZ AŞK: Bazen yolda yürürken rastlarız, bazen en yakınımızda bulunabilirler. "Bu ikisi bir araya nasıl gelmiş?" diye düşünürüz. Kendi başımıza geldiği de olmuştur. Çoraplarını sağa sola bırakan bir kadın ya da televizyondaki futbol maçını seyrederken daha önce hiç duymadığınız küfürler eden bir adam. Her aşkın olanaksız bir tarafı vardır gerçi... Genelde bunları görmemeyi yeğleriz.
YASAK AŞK: Men edilmiş, engellenmiş ve çoğu zaman da yasadışıdır. Ama aşığın gözü görmez ki...
PLATONİK AŞK: Onu görmek bile sizi heyecanlandırırken, o sizin yanınızdan, geçip gider. Siz heyecandan sapır sapır titrerken, o işiyle meşgul olur. O sizin için hayatınızdaki en önemli kişiyken, siz onun için sıradan birisinizdir. Hem aşık, hem de salak hissedersiniz kendinizi... Davranışlarından, konuşmalarından isaretler alıp, umutlanır, bozulur, küsersiniz. (mikser.com)
SEMA KUMBARACI
|