Şarık Bey 12 milyar doları nasıl harcayacak?
Enerji alanında Türkiye'yi doğalgaza (dolayısıyla Rusya'ya) bağımlı kılan politikaların (toplam elektrik üretiminin yüzde 45'i doğalgaz kaynaklı) yanlışlığı ve Türk halkına çıkan faturanın ağırlığı eleştirilmeye devam ediliyor. Dün Vatan gazetesinin yayınladığı Hazine raporu da bu yöndeydi. Haberde Hazine'nin 2020 yılına kadar Türk halkının fazladan ödemek zorunda kalacağı faturayı 70 milyar dolar olarak hesapladığı belirtiliyor. Haber, gazetede tablolarla ve yorumlarla birlikte işlenmiş. Konuyu sık sık gündeme getiren bir kişi olarak ilgiyle okudum (Biraz karışık olduğunu itiraf etmeliyim.) Rapora dayandırılarak yapılan bir yorum dikkatimi çekti. Buna göre, faturanın 30 milyar doları Enka-Shell (İntergen) tarafından gerçekleştirilen Gebze ve İzmir santrallerine ödenecekmiş. Dolayısıyla Enka'nın sahibi Şarık Tara'nın payına 12 milyar dolar düşüyormuş!
16 yıllık gelir 1.3 milyar dolar Bu tip santralleri sık sık gündeme getiren kişi olarak dikkatimi çekti. Bu yorum doğru olabilir mi? Bu vesileyle bu santrali mercek altına almakta fayda var. Ortada 12 milyar dolar gelir var ise, gelirin santralin yüzde 40 ortağı olan ve İMKB'de işlem gören 50 trilyon sermayeli Enka İnşaat'ın kasasına girmesi gerekiyor. Borsada 2 milyar dolara yakın bir piyasa değeriyle işlem gören Enka İnşaat, Moskova'da yüz milyonlarca dolarlık kira geliri olan, milyarlarca dolarlık yurtdışı inşaat işini sürdüren bir şirket. Aynı zamanda Kelebek Mobilya, Pimaş gibi faal 29 şirketin sahibi veya ortağı. Vatan'ın yorumuna göre, yatırımcılar Enka-İnşaat'ın gerçek değerini kavrayamamışlar... Ancak aşağıda yer alan tablo, durumun farklı olduğunu gösteriyor. Enka-İntergen santrallerinin elde edeceği 16 yıllık net kâr miktarı 1.3 milyar dolar. Bu miktar bir kilovatsaat elektrik için santrale bırakılan 0.3 cent kâr rakamıyla bulunmuştur. Ve Hazine'nin resmi rakamıdır. Bu gelirin vergi sonrası Enka İnşaat'a 16 yıllık olumlu katkısı ise sanıyorum 450 milyon dolar civarında olacak. Bir doğalgaz santralinde nihai fiyat belirlenirken üç ayrı hesap yapılıyor. Birincisi, Botaş'ın santrallere sattığı doğalgazın kilovatsaat (birim) başına düşen maliyeti. İkincisi, yatırım ve işletme giderlerinin birim maliyeti. Son olarak da birim başına alınacak net kâr çıkarılıyor. Üç rakam toplanınca nihai birim fiyat ortaya çıkıyor. Burada 1 kilovatsaat elektrik fiyatının içindeki 4.5 cent, kafa karıştırıyor. Aslında bu BOTAŞ'ın santrallere sattığı gazın fiyatı. Santral sahipleri bu parayı Hazine'den alıp Botaş'a, Botaş da Rusya'ya (kendi kârını alıp) ödüyor. Enka-İntergen santrallerine geri dönersek... Bu şirket 500 milyon doları özkaynak, 2.2 milyar dolarlık yatırım yaptı. Şirket, bu yatırım karşılığında, Hazine'den 16 yıl boyunca kilovatsaat başına (ortalama) 0.97 cent hesabıyla, 4.2 milyar dolar alacak. Para kreditörlere ödenecek. Enka-İntergen, santral işini 37 firmanın (pek çoğu uluslararası firma) katıldığı ihaleyi kazanarak üstlendi. Yani herkesten daha düşük fiyat verdi. O dönem ihalesiz, Hazine onayı ile verilen 4 doğalgaz santralinin sözleşmesine göre çok daha ucuz rakamlar ortaya çıktı. Elektrik fiyatı 5 cent ucuzladı. Kendi ucuz kaynaklarımız ortada dururken, dışa bağımlılığı artıran bu tip santrallere gerek var mıydı? Doğalgaz alıp elektrik üretmek ile, dışardan elektrik satın alma arasında fark var mı? Tartışmamız gereken temel nokta burası.
|