İmarzedeleri kandırmayın
İmar Bankası'na para yatırmış binlerce mudiye, söz verilmesine rağmen beş kuruş ödeme yapılmaması ayıp değil mi? Bazı yazarların bu soruya bile tahammül edemediklerini biliyorum. Kimileri, Hazine'nin ödeyeceği 8 katrilyona bakıp, faturanın halk tarafından ödenmesini içlerine sindiremiyor. Neredeyse bu bankaya para yatıranlar lanetlenecek! Zaman geçip, olayların ateşi sönmeye yüz tutunca gerçekler unutuluyor. Konu İmar'ın faturası olunca, esip gürleyenler, ne hikmetse devletin yüz milyonlarca dolar gelir elde ettiği gerçeğini görmemezlikten geliyor. Resmin tümüne bakmayı şiddetle reddediyorlar. Belki bazıları "Uzanlar'ı savunan kişi" gibi görünmekten korkuyor. Uzan Ailesi, bankaya yatan her kuruşu kendi babalarının malı gibi kullandı. BDDK yatan her 100 liralık mevduatın 80 lirasının aile tarafından kayıtdışı kullanıldığını tespit etti. Zaten konu kendi mecrasında yürüyor. Yargı devrede. Eğer konu, Uzanlar'ın Hazine'ye yüklediği zarar ise, devletin elde ettiğini de görmeliyiz. İmtiyaz sözleşmeleri iptal edildiği için ÇEAŞ ve Kepez'in el konan 11 barajından bahsediyorum. Bu barajların aktif değerlerini (kimine göre 3 milyar dolar) bir kenara bırakın. El konulduğu tarihten (12 Haziran 2003) bu yana bu barajlarda üretilen ve satılan elektrik miktarı ne kadar? Barajları çalıştıran Türkiye Elektrik Üretim A.Ş'nin (EÜEAŞ) kasasına şu ana kadar ne kadar para girdi? İmarzedelerin parası gündeme gelince devlete çıkan faturayı hatırlayanlar, barajlardan elde edilen gelirin ABD Hazinesi'ne aktığını mı sanıyor? İmarzedeye daha bir kuruş ödemeyen, "Dengelerim bozulacak" diye tereddüt eden AKP hükümeti, acaba bu geliri elektrik fiyatlarını sabit tutmak için mi kullanıyor? Hükümetin açıklama yapması gerekiyor. Benim hesabım şöyle: 11 barajın yıllık elektrik üretim kapasitesi 6 milyar kilovatsaat. Yani sadece üretimden satışları (kilovatsaati 128 bin TL) 800 trilyon liraya yakın. Ayrıca bu şirketler kendi iletim hatlarıyla devlete ait 4.6 milyar kilovatsaat elektrik satarak bu işten de yıllık 300 trilyon kazanıyordu. Buna göre şu ana kadar EÜAŞ kasalarına 550 trilyon lira girmiş durumda. Bir başka veri bu hesabı şöyle doğruluyor: 2003 yılının ilk ayına göre bu iki şirketin üretimden satışları 280 trilyon lira. (Kaynak: İMKB. İki şirketin bilançosu) Yani 6 aylık dönemde satış gelirin 550 trilyon civarında olması gerektiği ortaya çıkıyor. Türkiye'nin yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 127 milyar kilovatsaat. Bu miktarın yüzde 10'nu sağlayan barajlara ve iletim hatlarına (haklı veya haksız) el konulmasıyla, şimdiden EÜAŞ kasalarına "zahmetsiz" 550 trilyon aktığını hiç hesaba katmadan, İmar'ın Hazine'ye faturasını sorgulamak doğru mu? Bu kaynağın İmarzedeye ödenmesi için formül geliştirileceği yerde, "Hazine'de kaynak yok" diyerek yüzbinlerce insana eziyet çektirmek, vicdanları rahatsız etmiyor mu? İşin ilginç tarafı, insanlar hükümeti elektrik fiyatlarına zam yapmadığı için alkışlıyor. Zam yapılmamasına neden olan en büyük kaynağın İmarzedeye ödenmesi gereken para olduğunu kimse sorgulamıyor bile... O barajların önemli bölümü Uzanlar'ın İmar Bankası'ndan çektiği paralarla yapıldı. Bunu ben değil, BDDK raporları söylüyor.
|