| |
|
|
Kamuoyu vizesi şart
Baştan belirtelim; ikisi de saygın bilim adamı olan Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na güveniyoruz. Ancak kamuoyunun ciddi bir bölümünü rahatsız eden Kur'an kursları yönetmeliğinin Cumhurbaşkanı Sezer'in isteğiyle yeniden düzenlenmek üzere geri çekilmesini de yerinde buluyoruz. Çünkü bu tür önemli düzenlemelerin kamuoyu aydınlatılmadan, yetmez ikna edilmeden, o da yetmez desteği sağlanmadan oldu bittiye getirilmesi, Türkiye'yi germekten başka sonuç vermez. Hükümet de zaten o yüzden kamu reformundan bankacılığa, uyum paketlerinden Türk Ceza Kanunu'na kadar toplumu etkileyecek tüm tasarıların önce tartışılmasına önem veriyor. Doğru da yapıyor. Kur'an kursları yönetmeliğinin, din eğitimini bodrum katlarındaki kaçak ve yasa dışı kurslardan kurtarmaktan başlayıp Diyanet Akademisi kurmaya kadar giden iddialı bir reform paketinin ilk bölümü olduğunu da biliyoruz. Bardakoğlu 50 gün önce basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda bunun mesajlarını vermişti. "İrtica ile mücadele bilgiyle olur. Bu mücadeleyi bizim yapmamız gerekir" diyen Bardakoğlu, okullarda yeterli din eğitimi verilmediğini savunmuş ve şu tespitlerde bulunmuştu: "Yeterli ve doğru bilgiyi alamayan çocuklar sapık görüşlere kayıyor. Çocuklar aşırı riskli din eğitimi kervanına katılabiliyorlar. Biz din eğitimi vermezsek, bodrum katlarında, kapalı kapılar ardında eğitim alırlar. Bu da tehlikeli sonuçlara varabilir." Ne var ki, Bardakoğlu'nun hazırladığı yönetmelik tam tersi yorumların kaynağı oldu. "Şeriata yatırım" diyen de çıktı, "Dini hücreler oluşturuluyor" yorumu yapan da, "Medrese eğitimine dönüş" ve "Öğretim birliğini parçalama" iddiasında bulunan da... Hatta "takiyye" imasının yapıldığı yorumlar bile okuduk. "Bilimin verilerini Diyanet'e taşımam gerekiyor" diyen, "İslam'ın yeniden yorumu" tartışması açacağını söyleyen, "Kur'an'ın çağın koşullarına göre yorumlanmasını" isteyen, İslamiyet'te reformu kaçınılmaz gören Bardakoğlu'nun bu suçlamaları hak etmediği görüşündeyiz. Ancak kopan kıyamet de ona ders olmalı. Yeni yönetmelik kamoyuna çok ama çok iyi anlatılmalı. Kendisinin de belirttiği gibi ortada "güven bunalımı" var. Bu da ancak bilgilendirme ve ikna ile aşılabilir...
|