| |
|
|
Al bir hikâye ver bir hikâye
ÖNCE özet: Mehmet Altan'ın 'Kapitalizm Nitelik Değiştiriyor' başlıklı dizisi için sormuştum: 'Değişen nedir? Neticede ekonomi değiş tokuşun bilimi değil mi?' Mehmet Altan geçen gün buna açıklık getirdi: "Eskisinden farklı olarak 'bilgi' ekonominin bir 'girdi'si haline geldi. Bilginin özelliği paylaştıkça tükenmesi değil çoğalması." Mehmet Altan'ın demek istediğini basitçe açıklamak isterim. Eski ekonominin çalışma biçimi şöyle: Elimizde birer yumurta var. Bunları değiş tokuş ediyoruz. Sonuç: Hâlâ benim elimde bir yumurta, senin elinde de bir yumurta var. Yani değiş tokuş yaptık ama değişen bir şey olmadı. Yeni ekonomi ise şöyle çalışıyor: Benim bir hikâyem var. Senin de bir hikâyen var. Ben kendi hikâyemi sana anlattım. Sen de hikâyeni bana anlattın. Sonuç: Artık senin de iki hikâyen oldu, benim de... Yani değiş tokuş ikimizin de dağarcığını genişletti. İki taraf da kazandı. O halde: Newton da fizikçiydi, Einstein da... Ancak Einstein kuramı daha ileri, daha kapsamlıydı. Benzeri bir biçimde eski ekonomi de değiş tokuşun bilimiydi, yeni ekonomi de... Ancak yeni ekonomi sadece değiş tokuş sırasında yitirileni değil; artanı, çoğalanı da hesaplıyor. Not: Bugünlük bu kadar. Altan'a başka sorularım da olacak. Çünkü yeni ekonomi hiç de sanıldığı kadar 'temiz' ve 'eşitlikçi' değil.
|