|
|
 |
 |
 |
|
| BU FUTBOL ALKIŞLANIR
|
|
Daum tekrar sezon başına döndü; mücadeleci ve dirençli bir orta sahayla Beşiktaş'ın karşısına dikildi. Ümit, Selçuk ve Aurelio göbekte çalışkan oynuyor, Serhat ve Tuncay da hem kanatları kapatıp hem de hücum gücünü zorluyorlardı. Bunlara Tomas'ın alışıldık yerine dönmesi ve Petkov'un isabetli pasları katılınca Fenerbahçe maçın kontrolünü ele geçirdi. Beşiktaş ise klasik düzeninden bir tek Pancu tavizi ile sahadaydı. İlhan, Tümer ve Sergen orta sahaya yeterli yardımı yapmayınca Beşiktaş, sahasında beklemek zorunda kaldı. F.Bahçe topu sağdan sola dolaştırıyor ama kritik noktalara etkili taşıyamıyordu. Sadece 6 ve 37'de Hooijdonk'un iki zayıf frikiğiyle rakip kalede heyecan yarattılar. Buna karşın Beşiktaş; Sergen'le 12 ve 28'de gole çok yaklaştı. İkinci pozisyonda Recep, topu gol çizgisinde iki hamlede kontrol etti. İlk yarıda özellikle İbrahim'le etkile olmaya çalışan Beşiktaş, Ali Güneş'in erken kart görmesiyle tehdidini daha da arttırdı. Daum, ikinci yarıda Ali Güneş'in kırmızı kart görebileceğini sezip oyuna Yusuf'u aldı, kaptanı da sağbeke çekti. Maç ortada giderken 53'te kazanılan Beşiktaş frikiği vardı. Sergen kalecenin kapattığı köşeye o kadar yavaş vurdu ki barajın arkasına koşan Recep atanı bile şaşırtan bir gol yedi. Bu dakikadan sonra F.Bahçe seyircisi, takımı destekledi ve tempoyu artırdı. 55'te Tümer'in ortasında Sergen'in auta giden şutunun ardından 59'da bu kez Ümit'in yerden sert vuruşuna kimse dokunamadı. 62'de F.Bahçe Tuncay'la Emre'nin kanadından geldi. Hooijdonk'la beraberliği buldu. Oyunu soğutmak isteyen Emre, golün de faktörüydü. Beraberlik Fenerbahçe'yi ateşledi. Tuncay'ın başını çektiği müthiş bir pres başladı. Bu kez Cordoba üç dakika yerde yatıp seyircinin ve rakibin ateşini düşürmek istedi. Enteresandır, 68'de Tuncay içeri doldurdu. Hooijdonk neredeyse sıfırdan topu filelere gönderdi. Lucescu, bu skora 75'te Pancu Ahmed Hassan değişikliğiyle atak yaptı. Takımını daha ofansif oynatmaya çalıştı. Ancak Beşiktaş bildiğimiz Beşiktaş değildi, rakibini zorluyor ama ısıramıyordu. Yine de 84'te Tümer'in soldan kazanılan faul atışını arka direğe yollamasıyla Ahmed Hassan'ın kafa vuruşu skora yeniden dengeyi getirdi. Böylesine keyif veren mücadeleci ve kavgasız bir derbiyi özlemiştik. Bir de Fenerbahçe'nin kalesinde kaleci olsaydı maçın stadı dolduran 50 bin kişi için keyfi farklı olabilirdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
