Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, Harp Akademileri'nde dün yapılan "Türkiye'nin Etrafında Barış Kuşağı Nasıl Oluşturulur?" konulu sempozyumda bombayı patlattı..

Patlatırken de "Bunlar benim kişisel görüşlerim" dedi.. Gerçekten öyle mi? Orgeneral rütbesine yükselmiş bir subay, komutanından onay almadan, Türkiye'yi etkileyecek siyasi bir görüş açıklayabilir mi?"

Ne dedi Orgeneral Kılınç? Özetle, "AB, bizim ulusal çıkarlarımıza hep olumsuz bakıyor.. Yardımcı olmuyor. Bu nedenle de, ABD'yi gözardı etmeden, Rusya ve mümkünse İran'ı da içine alan yeni bir arayış içine girmemizde fayda buluyorum" dedi.. Sonra da Prof. Manisalı'nın "AB Türkiye'yi almayacak. O bir Hıristiyan Kulübüdür. Böyle giderse Türkiye, ulusal çıkarlarını koruyamaz hale gelecek" sözlerine katıldığını da söyledi.

Orgeneralin bu sözleri, A) Kişisel bir beyin jimnastiği sonucu mu söylenmiştir? B)Yoksa, Silahlı Kuvvetler içindeki AB karşıtlığını mı simgelemektedir?

Hangisi? Çünkü Türkiye'nin AB ile ilişkileri "siyasi bir tercihtir.." Yani, siyasi bir konudur..

Peki, siyasi bir konuda askerlerin görüş belirtmesi doğru mudur? Bizim Ankaralı meslekdaşlarımız, askerlere sürekli siyasi/ekonomik sorular sora sora, böyle bir tutumun normal hale gelmesine artık şaşırmıyoruz.. Ama yine de, "Orgeneral Kılınç'ın sözlerinin yeri Milli Güvenlik Kurulu platformu olmalıydı" diye düşünüyoruz..

Kaldı ki, "Türkiye'nin ulusal çıkarları için Rusya ve İran'dan ne gibi destek göreceğini" de gerçekten merak ediyoruz.. PKK hâlâ İran'da duruyor.. Bunu bilmiyor mu Orgeneral Kılınç? Rusya ile de Kafkaslar ve Orta Asya konularında, kimi açık, kimi gizli çekişmelerimizi unuttuk mu? Rusya'nın Ermenistan, Gürcistan ve Hazar bölgesi gibi konulardaki tutumu, Türkiye'nin çıkarları ile örtüşüyor mu? Hayır. Tam tersine..

Sonra, Orgeneral Tuncer Kılınç'ın "Zamanlaması da" çok ilginç.. Çünkü çok yakında, önce ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Myers, ardından da Başkan Yardımcısı Cheney ülkemizi ziyaret edecek..

Sonra MGK Genel Sekreteri'nin "ABD'yi gözardı etmeden" demesi ne anlama geliyor?

Peki, kime bu mesajlar? Beyin jimnastiği yapalım; A) Hükümete, B) Avrupa Birliği'ne, C) AB'ye girmemiz için açıkça ortaya çıkmış olan ve daha iki gün önce, AB karşıtları ordunun arkasına saklanmasın, diyen Mesut Yılmaz ve AB için mücadele eden İsmail Cem'e, D) AB ile mesafeli duran Devlet Bahçeli'ye, E) Hepsine, F) ABD'ye.. Şıkları çoğaltabilirsiniz..

Peki Genelkurmay Başkanlığı ne diyor? Resmi görüş olarak, "Türkiye'nin AB üyeliğine karşı değiliz" diyor.. Ama ortaya çıkan bu durum yepyeni bir gerçeği gündeme taşıyor.. O zaman da, bizim görebildiğimiz, Genelkurmay'ın bu konuda kafasının tamamen berrak olmadığı.. Demek ki, kendi içlerinde AB üyeliği konusu halen, "Tartışılmaya" devam ediyor..

Bizim, Orgeneral Kılınç'ın sözlerinden sonra merak ettiğimiz o kadar çok nokta var ki.. İşte biri daha; "MGK Genel Sekreteri, AB ile, İran-Rusya eksenini nasıl eşit tutuyor? Bu iki ülkenin, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinde ortaya çıkacak boşluğu nasıl dolduracağını" da söylemiyor..

Doldurması da mümkün değil.. Bu somut gerçekten yola çıkarsak, ekonomik ilişkilere bakarsak, NATO'yu unutmazsak, AGSK içindeki durumumuzu değerlendirirsek, Orgeneral Tuncer Kılınç'ın bu çerçevedeki cevaplarını da büyük bir merakla bekliyoruz.. Mesaj kime gitti dersiniz?