kapat
08.03.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Bir köpek vahşeti...(!!??)

"Pitbull vahşeti" idi Hürriyet'in arka kapağının manşeti..

Hürriyet ve köpek vahşeti haberi.. Olacak şey mi?.

Hayretler içinde okudum.. Okuyunca da acı acı güldüm..

Pitbull'un manşete çıkmasının sebebi, bir başka köpeği öldürmesiydi.. Öldürdüğü bir küçük köpek değil, bir insan olsaydı, belki haber diye gazeteye bile girmeyecekti..

Bir gün evvel girmemişti mesela..

Anadolu Ajansı Edirne'nin Havsa ilçesinde 45 yaşındaki Mehmet Ülkü'nün evine giderken, yaklaşık 15 sokak köpeğinin saldırısına uğradığını, bir yandan boğuşup, bir yandan kaçtığını, kafasından, omzundan, göğsünden ve sırtından ısırıldığını, evine beş metre kala, yorgunluk ve panikten kalp krizi geçirip öldüğü haberini geçmişti. Hürriyet editörleri için bu haber değeri taşımıyordu. Milliyet dördüncü sayfasında üç sütun verirken..

İki ay önce, Güneydoğu'da, 8 yaşında bir çocuk bir sokak köpeği tarafından ısırıldıktan sonra kudurarak ölmüş, bu da Hürriyet'te haber olmamıştı..

Ama köpeğin öldürdüğü bir başka köpek olunca, haber gazetenin manşetine taşınıvermişti.

Bu ülkede köpeklerin insan öldürme hakları vardı ama, bir başka köpeği öldürmeleri cinayetti.

İnsanın, çocuğun değerinin on para etmediği bir ülkede yaşıyoruz..

21.Yüzyılda hala insanların kuduzdan ölmesi, hala İstanbul gibi bir kentte, yığınla mahallenin kuduz karantinasında olması, bu ülkenin en büyük gelir kaynağı turizmin temel bölgeleri, Akdeniz, Ege ve Kapadokya yörelerinde başıboş köpeklerin sürüler halinde ve dehşet yaratarak dolaşması kimsenin umurunda değil.. Ama internet sitesinde yayınlanan, kaynağı ve gerçekliğinin ne derece doğru olduğu dahi bilinmeyen bir garip mektup yüzünden atılmadık manşet, yazılmadık köşe yazısı kalmıyor.. Medya günlerce bir kedinin katilini arıyor, yaratıyor.

..Ve tüm bunlar "Hayvan sevgisi" gösterişi, hayvan sevgisi popülizmi uğruna yapılıyor..

Peki insan sevgisi nerde?..

Bakın bir kez daha yazıyorum.. Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde, sokak köpeği diye bir kavram yoktur. Sokak köpeği yoktur. Uygar ülkeler sokaklarında başıboş köpekler dolaştırmazlar..

DO-LAŞ-TIR-MAZ-LAR..

Popülist yazarlar ve çaçaronlar bir tek örnek ülke versinler.. Bir tek örnek uygar ülke ki, sokak köpeği olsun..

Türkiye hala ortaçağ geri kalmışlığına mahkum.. Çocukların, insanların hayatları pahasına mahkum..

Üç popülist yazar, beş tatminsiz çaçaron, yüzlerce, binlerce, milyonlarca sağduyuyu susturabiliyor..

Köpeğin öldürdüğü insanın haberini çöpe atan gazeteler, köpeğin öldürdüğü köpeğin haberini en tepeden, kapaktan veriyorlar.

Nasıl insan, nasıl gazeteciyiz biz?..

..ve de nasıl devletiz!.. İnsanı pahasına, sokak köpeğine sahiplenen..

Teşekkürler Mehmet!..
"Hıncal Uluç, köşesinde, Milliyet Spor Servisinde Galatasaraylı yazar olmamasını eleştirdi. Milliyet'te bu konuda yayınlanan ve bence 'Talihsiz' sayılabilecek yanıtla ilgili görüşlerini de bu hafta yazarken, eski eleştirisini tekrarladı.

Bunun yararlı bir eleştiri olduğuna inanıyorum."

Milliyetspor'un "Hıncal ihtiyar bir bunaktır" yanıtını talihsiz bulan ve eleştirilerimin yararlı olduğunu söyleyen kişinin Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Mehmet Y. Yılmaz olduğunu söylersem inanır mısınız?..

İnanın..

Bu ülkede güzel şeyler de oluyor..

Mehmet Y. Yılmaz, bu ülkede spora en yakın duran Genel Yayın Müdürü'dür. Maç kaçırmaz derecede meraklıdır.. Ama onlarca yıl hatta Abdi Bey'in zamanında bile "Arkadan okunmaya başlananan gazete"de, spor sayfasını içeriye alan da odur..

Bu sorunun yanıtını Milliyet Spor Servisi çok ama çok iyi düşünmelidir..

Milliyet, spor sayfacılığında devrim gerçekleştiren gazetedir. Mehmet Y. Yılmaz yönetiminde, Abdi Bey ve Namık Ağabey'lere layık spor sayfalarının çok yakında geri döneceğine inanıyorum.

Varan da mı?..
Çok şaşırdım.. Bizim Tele-Pazar sunucularından Nehir Erdoğan, bayramda memleketi İzmir'e giderken Varan'da başına gelenleri anlatınca çok şaşırdım..

Çocukluğundan beri ailecek Varan kullanırlarmış genelde.. Hele İbrahim Aybar'ın Genel Müdürlüğü dönemindeki atakla, ben de tüm dostlarıma Varan tavsiye eder olmuştum.. Hem mükemmel otobüsleri ve servisleri, hem de yol boyu, gerçekten harika Varan konaklama istasyonları ile..

"Külüstür bir otobüs.. Varan bu kadar eski model kullanmaz.. Koltuk araları iyice daralmış, iki sıra daha eklemek için. Eski araba durmadan sarsılıyor, dar aralık yüzünden dizlerim durmadan öne çarpıyor.. En fecisi de, otobüsün tuvaletinden yol boyu devam eden bir rezil koku midemizi ayağa kaldırıyor.."

Bu kadar değil.. Mesela Boss, tek kişilik koltukları sefere koyarak, her isteğe yanıt verirken, bu Varan'da iki koltuk arasında kol dayayacak şey de yok. Hani sinemalar çiftler için arayı kaldırıp iki kişilik tek koltuk yaptılar ya.. Aynen o..

Nehir "Kazara sağa dönük uyumuşsanız, komşunuz da sola dönük dalmışsa, hiç tanımadığınız bir hemcinsinizle öpüşme durumunda uyanabilirsiniz" diyor.

Şaşırdım. Çok şaşırdım.. Ertesi gün Ertekin'de otururken, İzmirli iki genç kız geldiler. Tatile gelmişler. Tesadüf onlar da "Felaket otobüs yolculuğu" diye "Varan"ı anlatmazlar mı?..

Varan bu ülkede otobüsçülüğün simgesi.. O zaman bunlar ne?..

Bayramda üç kuruş fazla kazanmak için Varan kalitesinden bu kadar ödün verilir mi?.

Nehir, açık dönüş biletini kullanmamış, güvenemediğinden..

Bravo Ayşe Mehveş!..
Ayşe Mehveş Evin.. Adı bu.. İşi.. Aktüel Genel Yayın Yönetmenliği.. İşe başlayalı iki hafta oldu ama, Aktüel'de sessiz sedasız bir devrim gerçekleştirdi..

Bu hafta dergiye bayıldım.. Sıcak, sevimli ve okunacak yığınla yazıyla dolu..

Nerdeyse yıllar var, Aktüel'i laf olsun diye elime alıp, çoğu zaman tek yazı okumadan sayfaları çevirip atıyordum.. Derginin tirajının akıl almaz rakamlara düşüşü de, benim gibi düşünenlerin sayısının hayli fazla olduğunu ortaya koyuyordu.

Aktüel, ebadı, baskısı, tekniği, kullandığı kağıdı, herşeyi ile bir popüler dergi görüntüsünde iken, içi yığınla entel mastürbasyonu, yığınla numaracı cumhuriyetçi yazısıyla dolu, yazarları ve yönetiminin sanki birbirleri ile mektuplaşmak için çıkardığı bir iç haberleşme bülteni idi.

Mehveş geldi.. İki hafta geçti.. Dergi dergi olmaya başladı..

Bu sayı elimden düşmek bitmedi. Nerdeyse tamamını okudum. Eski yönetimle nerdeyse uyuşan Arda Uskan bile kendine gelmiş, enfes "Varyete" sayfaları hazırlamış.

Devam Mehveş.. Devam.. Doğru yoldasın!..

Kapı numaraları!.
Ben unutmam, Sevgili Mustafa Sarıgül, kardeşim Erhan İşözen..

Bugünün otomobille geçilen sokaklarındaki minnacık kapı numaralarının işlevsel olmaktan çok uzaklaştığını konuşmuştuk. Yollardan artık elde fener yürüyenlerin değil, araba ile gaza basanların geçtiği dikkate alınarak tüm uygar ülkelerde olduğu gibi, 10 metreden okunabilecek büyük numaraların kapılara asılması gerektiği fikrime katılmıştınız.

Sarıgül, siz "Ben İstanbul'a örnek olur, uygulamaya Şişli'den başlarım" demiştiniz..

Erhan kardeşim, sen "Ben de yapılmış örneği var başkan. Hemen getirtirim, bakar, asarız" demiştin.

Tam altı ay ay geçti aradan.. Bir şey yok..

Hatta.. Ben 21 Eylül'de yazıyorum. 22 Eylül'de Avustralya kaynaklı Glowlite şirketinin Türkiye temsilciliği Sarıgül'e bir numune ile başvuruyor. "Görüşelim, bu işe talibiz" diye.. Ama aradan geçen aylar boyunca davet değil, yanıt dahi alamıyorlar.

Ben hala Şişli'de uygar kapı numaraları öncülüğünü bekliyorum!..

Erhan dostum.. Gelecek yazı altı ay sonra değil.. Haftaya.. Elini çabuk tut!..

BİZİM DUVAR
İyi, sen kamyonu al, Leonardo da vinci!

TEBESSÜM
Aynı ırmakta iki kez yıkanamazsınız çünkü sonradan akan su, ilk akan su değildir. Herakliedes

BİZİM DUVAR
Reha Muhtar'la itiraf programı başladı. Muhtar'la iftira bakalım ne zaman başlayacak? Hakan&Utku



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır