Maçın öncesinde tek endişem Litvanya takımından kolay basket yememizdi. Endişem Litvanya'nın çok tempolu oynayan bir takım olmasından kaynaklanıyordu. İlk periyot maalesef endişelerimin sahnelenmesi şeklinde geçti. Yaptığımız adam adama ve alan savunmaları etkili olmadı. Bu periyot 26-16 aleyhimize neticelendi.
Bu durumda Kaya ve Kerem Gönlüm'ün oyuna girmesiyle savunmaya canlılık geldi. İyi hücum yapamamıza rağmen rakibimize bu periyotta kolay basket vermedik. İbo, Mirsad ve Hüseyin'i bu maçta hücum sıkıntısı açısından aramadık dersem yalan olur. Özellikle içeriden yapacağımız hücumlarla Litvanya uzunlarını çökertebilirdik. Bu maç öncesi yapılan antrenmanlar ile tatbikat tamamen ters uygulandı.
Litvanya takımının hızını çabuk geri koşup iyi savunma ve kontrollü hücum ile kesebilirdik. 3.periyotta Kaya'nın kenarda unutulmasıyla onun gerçekleştirdiği ateşlemenin kaybolması milli takımımızı sıradan bir ekip hüviyetine soktu.
Avrupa'da bu tip savunmalarla maç kazanmak çok zor. Maçı farklı kaybetmemiz Ukrayna'yı da devreye soktu.