Sayın Donat.
Ekonomik kriz nedeniyle bütün yurtta, fabrikalar kapandı. Ama Trabzon hariç. Zira Trabzon'da fabrika yok ki, kapansın. İnsanlar işsiz ve çaresiz.
Bölge eskiden göç veriyordu.
Marmara ve Düzce depreminden sonra Akyazı, Geyve, Altınova ve Düzce'deki bizim uşaklar, Trabzon'a dönmeye başladılar. Ekonomi durgun.
Trabzon - Samsun arası 350 kilometre... Ama yol kötü, altı saatte gidemezsin.
Açıkçası halk kızgın.
Bir yerde deşarj olması lazım.
Maça gidiyor.
Dört gole kadar tahammül ediyor.
Beşincisinde patlıyor... Deşarj oluyor.
Bıçakçıoğlu, Devlet Bakanı Kemal Derviş'e de söylemiş:
- Ben üç lise, yarım üniversite bitirdim... Hesabı, kitabı, ekonomiyi bilirim... Beni dinle.
Derviş de dinlemiş.
Sorduk:
- Neler söylediniz?
- Derviş'e dedim ki... Halkın içine gir... Milletvekillerinin arasına karış... Sokağa çık.
- Sayın Bıçakçıoğlu... Hangi liseleri bitirdiniz?
- Öğretmen lisesini... Bir yıl da öğretmenliğim var.
- Başka?
- Ticaret Lisesi'ni.
- Başka?
- Cezaevinde iken de normal liseyi.
- Yarım üniversite mezunluğu nereden geliyor?
- Üniversite üçüncü sınıftayken, hapse girince... Okuldan attılar.
- Sonra?
- Yıllar geçti... Milletvekili oldum.
- Sonra?
- Meclis, okulu yarım bırakanlara af çıkardı.
- Sonra?
- Af, Meclis'te görüşülürken, ben önerge verdim... Üniversiteye iki yıl gidenlere "iki yıllık yüksek okul diploması verilsin" diye.
- Sonra?
- Meclis kabul etti... Marmara Üniversitesi, Matematik Bölümü'nden "iki yıllık mezuniyet diploması" aldım.
***
Orhan Bıçakçıoğlu 45 yaşında.
"Bir yaş büyük ağabeyi" Burhan Bıçakçıoğlu da, İzmir Milletvekili (DSP).
İkisi de "Ahmet Suphi'den olma, Ayşe'den doğma" öz kardeş.
Ama konuşmuyorlar.
- Sayın Orhan Bıçakçıoğlu... Abiniz ile aranızda "akçalı bir sorun" mu var?
- Hayır.
- Miras kavgası falan?
- Ne münasebet.
- Büyük bir anlaşmazlık?
- Yok.
- Öyleyse nedir?
- İncir çekirdeğini doldurmayacak bir şey.
- İncir çekirdeğini doldurmayan bir şey için, iki kardeş, nasıl yıllarca küs kalırsınız?
- Ha biz laz'uk daa...
- Öyleyse Sinan Çetin sizi "Film Gibi" programına çağırsın... TV'ye... Barıştırsın.
- Olur.
- Sayın Bıçakçıoğlu... Siz de ilgilenin ve artık Avni Aker'de olay çıkmasın.
- Tabii ilgileniyorum... Vali Adil Yazar çok gayretli, başarılı... Gerekeni yaparız... Ama bizi iyi anlayın... Ceza ile, hapis ile her şey düzelmez... İnsanları hapse atmak yerine, kazanacaksın... Ayrıca... Hapse atsan bile, kaçar.
- Nasıl kaçar?.. O kadar kolay mı?
- Ha zor olsaydı, ben hapisten nasıl kaçardım daa?
"Film gibi"
