Maksat üzüm yemekse...
Pazartesi, sabah saat on bir... Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'le birlikteydik... Hoca "dikkatini" üç konuya yoğunlaştırmıştı:
1. Açlık grevi ve ölüm oruçlarının sona ermesi.
2. Yeni Medeni Kanun'un, yargıçlara anlatılması. (Prof. Türk bu amaçla illeri dolaşıyor... Önümüzdeki haftalarda Antalya'ya, Erzurum'a, Şanlıurfa'ya gidecek.)
3. Ve mini demokrasi paketi.
***
Bakan, hafta sonunda, İzmir'deydi.
"İzmir-Buca-Kırıklar" F Tipi Cezaevi'nde "gördüklerini" anlattı:
- Resim atölyesinde, hoca nezaretinde çalışan mahkumlar... Güzel sanatlar akademisi gibiydi.
Sorduk:
- Hocam "son durum" nedir?
Sorumuz "eylemlerle" ilgili.
Bakan, önümüze bir "tablo" koydu.
Tarih 10 Ocak 2002.
"8 kişi" sürekli açlık grevinde.
"139 kişi" de ölüm orucunda.
Toplam sayı "147."
Tarih 18 Ocak 2002.
Açlık grevinde "bir kişi" kalmış.
Ölüm orucundakiler de "131'e inmiş."
Toplam sayı "132."
Prof. Türk:
- Bir haftada 15 kişi eylemi bıraktı... Eylemlerin sona ereceğini düşünüyorum.
***
Adalet Bakanı:
- İnsanların ölmesini istemiyorum... Ama ileride daha büyük ölümlere sebep olacak tavizi de vermem... Eski koğuş hakimiyetini geri getirecek bir sisteme kesinlikle yeşil ışık yakmam.
***
- Sayın Bakan... F tipi cezaevleri konusunda "sizinle aynı düşüncede olmayanları" da alıp, cezaevini gezdirseniz... Örneğin bazı baro başkanlarını.
- İstedikleri takdirde hayhay... Cezaevini gören hiç kimse "tecritten" bahsedemez... "Tecrit var" iddiası insafla, vicdanla bağdaşmaz... Samimi söylüyorum, daha moderni olamazdı.
***
Prof. Türk "bazı konuların" özellikle altını çizdi.
* Eylemlere destek anlamsız... Ölüm oruçlarını ve açlık grevlerini artırmaktan başka işe yaramaz.
* Tekrar acı tecrübeler yaşamak istemiyoruz.
* Yapılacak bir yanlış, her şeyi alır götürür.
* Cezaevlerinde insan hakları da olacak, insanca yaşam da, mesleki eğitim de, spor da.
***
Adalet Bakanı ile, yarın Meclis'te görüşülmesi beklenen "mini demokrasi paketini" de konuştuk.
Yani...
"TCK-312" değişikliğini.
Kimilerinin "Recep Tayyip Erdoğan veya Necmettin Erbakan yasası" dediği konuyu.
Soru:
- Bu paket ne getiriyor, ne götürüyor?.. Ayrıca... Recep Tayyip Bey'le ve Prof. Erbakan'la ilişkisi nedir?
Prof. Türk:
- Bu paketin belli kişilerin adına endekslenmesini doğru bulmuyorum... Bu nedenle, kişilere bağlı bir yorum da yapmam.
***
Prof. Türk "bu konuda" oldukça uzun konuştu. "Özetleyecek" olursak...
* Bu bir demokrasi paketi... Kişileri bırakalım, paketi tartışalım.
* Geçen dönem bir yasa çıkardık... Dediler ki, "Eşber yasası." Sonra birileri dedi ki... "Bu yasa sadece Eşber Yağmurdereli'ye değil, Recep Tayyip Erdoğan'a da yarıyor." Bunun üzerine, yasaya destek verenlerin bir kısmı, desteğini geri çekti.
* Kanun soyut, genel ve herkes için eşit kural getirir... Bunun içinde de herkes kendisini bulur.
* Ne kişiye bağlı yasa çıkarılır ve ne de yasalar "şunu kurtarıyor" diye değerlendirmeye tabi tutulur.
***
Gerek cezaevleri, gerekse demokratikleşme konularında, eğer maksat "bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek" ise...
Prof. Türk'ün "iyiniyetli... İdeolojik ve siyasi kaygılardan uzak" yaklaşımlarının desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
|
