Kurtarıcı Türkler CNN'de
Türkiye'nin, 1933'te 200'ü aşkın Musevi bilim adamına vatandaşlık vererek, onları Nazi zulmünden kurtarmasını konu alan belgesel CNN'e konu oldu ve övgü aldı
Türkiye'nin, Nazi işgalinden kaçan Musevi bilim adamlarına kucak açarak onların hayatını kurtarışını konu alan "Desperate Hours" adlı belgesel filmin yapımcısı Michael Berenbaum Amerika'nın bir numaralı haber kanalı CNN'de filmi anlattı. Berenbaum bu belgeseli, 200 Musevi'nin hayatta kalmasında Türkiye'nin oynadığı büyük rolü tüm dünyaya anlatmak için çektiğini vurguladı.
1933 yılında tıp, müzik, edebiyat, bilim, mimarlık alanlarından 200'ü aşkın bilim adamına TC vatandaşlığı verilerek Nazi zulmünden kurtarıldığını belirten Berenbaum, Atatürk Türkiyesi'nin bu kişilere 3 kat daha fazla maaş, 5 yıllık sözleşme gibi şartlarla mükemmel bir yaşam tarzı sunduğunun altını çizdi ve o devirde Türkiye'de verilen eğitim düzeyinin birçok Batılı ülkenin ilerisine geçtiğini vurguladı.
İlk gösterimi Washington Soykırım Müzesi'nde yapılan film, tarihi gerçekleri objektif olarak yansıtmasıyla da eleştirmenlerden tam not aldı. Türk-ABD Kültür Birliği ve ABD Musevi Komitesi'nin desteklediği 64 dakikalık belgeselin ikinci gösterimi bugün başlayan Atlanta Musevi Film Festivali'nde yapılacak. Film 27 Şubat'ta da New York'ta gösterilecek.
TÜRK SCHINDLER'İ
1940-43 arasında Türkiye'nin Paris Büyükelçisi olan Behiç Erkin'in yüzlerce Musevi'ye Türk vatandaşlığı vermesi; kısa süre önce ölen Marsilya Konsolos Yardımcısı Namık Kemal Yolga'nın da, bir tren dolusu Musevi'nin toplama kampına gönderilmesini engelleyemeyince onlarla trene binerek tüm Museviler'in hayatını kurtarması filmin can alıcı teması...
Museviler'i Nazi zulmünden kurtardığı için "Türk Schindler'i" olarak anılan N. Kemal Yolga, Türk Dışişleri'nden 'Üstün Hizmet Madalyası' almıştı.
Belgeselden görüntülerin de kullanıldığı canlı yayında, Türkiye'ye sığınan bir Alman bilim adamının şu sözlerine yer verildi: "Bize en zor günümüzde kucak açan bu cennet ülke artık bizim birinci vatanımız oldu..."
SCHINDLER'İN LİSTESİNDEN FARKSIZ
1.100 Musevi'yi Hitler'in zulmünden kurtaran Oscar Schindler'in yaşam öyküsü, Liam Neeson'un başrolünde oynadığı 'Schindler'in Listesi' isimli filme çekilmiş, büyük ses getirmişti.
BİLİME DAMGA VURANLAR
1933'te açılan modern İstanbul Üniversitesi'nin ilk yılında Alman hoca sayısının Berlin Üniversitesi'nden fazla olduğu söyleniyordu. Almanlar, Türkiye'de tiyatrodan senfonik müziğe, zoolojiden sosyal bilimlere sayısız alana damga vurdular. Cenevreli pedagog Albert Malche, tıp profesörü Philipp Schwartz'la birlikte İstanbul Üniversitesi'nin yeniden yapılandırılması çalışmasına katıldı. Türkiye'ye gelen bilim adamları arasında önemli isimler vardı:
Besteci Paul Hindemith, iktisatçı Fritz Neumark, edebiyatçı Leo Spitzer, mikrobiyolojinin kurucularından Hugo Braun, fizik terapi uzmanı Friedrich Dessauer, göz hast. uzmanı Josef Igersheimer, hukukçu Ernst Hirsch, sosyolog Gerhard Kessler...
'ATATÜRK'ÜN DEHASI'
1940'lI yıllarda Prof. Kesler, Prof. Isaac, Prof. Neumark gibi Yahudi bilim adamlarının öğrencisi olan ekonomi profesörü Zeyyat Hatipoğlu ise, Alman hocaların Türkiye'yi seçme nedenini şöyle açıkladı: "Birincisi Atatürk'ün dehasıdır bu... Bizde bilimsel seviye çok düşüktü. Bu hocalara yüksek paralar verdi. Milletvekillerinden bile çok maaş alıyorlardı. İkincisi bu hocalar süper tipler değildi. Einstein, Schumpeter gibi birinci sınıf olanlar zaten ABD'ye gittiler. Üçüncüsü hep Almanya'ya dönmeyi düşünüyorlardı. Türkiye'nin yakınlığını bu açıdan avantaj olarak gördüler."
Altuğ SOYTUNA
|