kapat
14.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Sen içimde bir nefes..

Biz medya olarak vatandaşın sesi, kamuoyunun nefesiyiz! Lakin ne zaman bize ihtiyaç olsa başımıza bir haller gelir, sesimiz çıkmaz olur.. Bağırıp çağırmak isteriz, sessiz çığlıklarımız içimizde kalır.. Bu yazı bu hallerimizi anlatır..

Otuz senedir bu işin içindeyim.. Basın olarak sesimizin neden zamansız kesildiğini bir türlü çözememiş, sebebini anlamamıştım.. Taaa ki Çıtak Ali yöntemini duyana kadar..

Dedem Harun Efendi'nin ağabeyi, yani babamın amcası rahmetli Mustafa Efendi'nin kafa kâğıdı 1870'lerden kalma.. Bildiğime göre Sultan Abdülaziz Efendimiz'in tuğrasını taşırdı..

Köyün yaşlılarından dinlediğime göre; Mustafa Amca okuma yazma bilmez, ümmi ama çok sezgili, sağduyulu bir adammış.. İleri sayılabilecek bir yaşta ikinci askerliğe alınmış..

İkinci askerlik hikayesi

Yıl 1915.. Birinci Cihan Harbi'ne biz de Alman safında katılmışız.. Enver Paşa, Alaman gavuruna yaranacak diye vatan evlatlarını telef edip duruyoruz.. İşte o askerliği sırasında Mustafa Amca'ya yüz kadar eşek teslim etmişler..

Mustafa Amca sadece köyün değil, belki Haymana Yaylası'nın en sıkı çobanlarından biri olduğundan subayları "Bu hayvanlardan sen mesulsün.. Yükünü alıp filan birliğe götürecek, getireceksin.." demişler..

Yanına yine bizim Haymana'nın Çıtaklarından birini, Çıtak Ali'yi katmışlar.. O da hayvandan anlayan biri..

Eşek dediğin o vakitler ordunun iki kulaklı tankı.. Her türlü araziyi o aşar, olmadık yükü, cephaneyi taşır.. O bakımdan verilen görev çok önemli.. Mustafa Amca ile Çıtak Ali'nin de şikâyeti yok..

Çünkü eşekler sayesinde cepheden, Ateş hattından uzak kalıyorlar.. Sadece Çanakkale'de 250 bin şehit verdiğimizi hesaplarsanız, görev niyetine verilen eşek bakımı büyük piyango..

***
Gelin görün ki işin kötü bir tarafı var..

Bu eşek milleti, sabah olup da hava aydınlandığında durduk yerde tahriklenir.. Artık dişinin kokusunu taze havayla birlikte içine çektiğinden mi yoksa aklına önemli birşey geldiğinden mi bilinmez..

Başlar anırmaya.. Ama ne anırma.. Biri durur, diğeri başlar.. Biri susar, diğeri zırlar.. Eğer eşek çobanıysan dayanmak ne kabil.. Üstelik "Bizim bakıcılar hâlâ uyuyor mu? Acaba onları rahatsız eder miyiz?" diye de düşünmezler..

Bizim Mustafa Amca ile yoldaşı Çıtak Ali bu seslerden bizar olmuşlar..

Zaten gece olup da mola verdiklerinde, biri uyuyor, diğeri eşeklerin nöbetini bekliyor.. Geceyi bölüp kullandıkları bir dirhem uykuyu da eşek anırması berbat ediyor.. Hele sabah uykusu hiç yok!

Aralarında "Ulan bu iş nasıl olacak.. Bunlar bize uykuyu haram ettiler.." diye dertleşirken Çıtak Ali birden "Dur hele.." demiş.. Belli ki aklına birşey gelmiş..

- "Ben bunlara yarın gösteririm.." diye homurdanmış..

Ertesi gün hayvanları yola vurup, götürürken Mustafa Amca bakmış ki Çıtak Ali'nin gözü ağaç dallarında.. Kendine birşey arıyor ama ne?

Çıtak Ali sonunda aradığı dalı bulmuş.. Bağ bıçağı ile güzelce kesmiş.. Başlamış yaprağını yolmaya, kabuğunu sıyırmaya..

El yapımı eşek zıbığı..
Elindeki ağaç dalını; şöyle üç parmak kalınlığında, otuz otuzbeş santim uzunluğunda bir hale getirince işin rengi hafiften belli olmuş.. Bizimki bir alet yapmakta..

Mustafa Amca eşekleri "Haaa.. Hooo.." diye yürütürken, Çıtak Ali başını bile kaldırmıyor.. Bir yandan üfürük çalıp, bir yandan da elindeki odunu adabınca yontup, parlatıyor..

O vakitler pilli vibratör denilen şey günlük hayatımızda yok..

Lakin İstanbul'un kibar hanımları için Kapalıçarşı'da zıbık denilen bir şey var ki onu da Mustafa Amca bilmez.. O yüzden Çıtak Ali'nin bir nevi vibratör veya zıbık yaptığını anlamıyor..

Gece olup da mola veriyorlar.. Hayvanların yükünü indiriyorlar.. Çıtak Ali yolda rastladıkları bir köyden aldığı zeytinyağı şişesini çıkarıyor.. Başlıyor elindeki nesneyi yağlamaya..

Mustafa Amcamız ise merakla bakmakta.. "Ula o nedir?" diye sorduğunda hain hain sırıtan Çıtak Ali "Dur ağam hele bekle.." diyor başka laf etmiyor..

Eh! Bekleyen görürmüş..
İşini bitirince elindeki eşek zıbığını alıp hayvanların birer birer poposuna sokuyor.. Her seferinde zıbığı yağlayarak yapıyor bu işi.. Sakın yanlış anlayıp, rahmetli Çıtak Ali'yi sapıttı filan sanmayın..

Yaptığı şey sadece teknik bir işlem.. Bütün eşeklerin poposunu yağladıktan sonra bizim amcaya dönüyor.. "Hiç merak etme bu sabah rahat uyursun.." diyor..

Gerçekten de Mustafa Amca o gece hayatının en rahat askerlik uykusunu uyuyor..

Sabah geç vakit uyanıyor.. İlk işi eşeklere bakmak.. Bakacak ki niye anırmadıklarını çözsün..

Yaptığı ilk tesbit şu oluyor.. Hayvanlar bağırmak için çenelerini açıp kapamaktalar ancak ağızlarından ses çıkmıyor.. Mustafa Amca, hayvan anatomisi bilmediğinden olayın sebeb-i hikmetini anlamıyor tabii..

***
Ordu malı mekkarenin başına gelenlerin bilimsel izahı şu..

Çok hisli bir hayvan olan eşek milleti anırmadan önce derin bir nefes alıp, havayı ciğerinde biriktirir.. Ciğeri de karnına doğru esner.. Daha çok hava alabilmek için diyaframı içeri çekerek bu işi yapar..

Anırırken de diyaframı kullanır.. O zarı kasıp gevşeterek içine biriktirdiği havayı dışarı çıkarır.. Bunun için de kıçını mutlaka sıkması gerekir ki hava ters yönden kaçmayıp, ağızdan çıksın..

Çıtak Ali "kıçlarını sıkıp anırmasınlar.." diye el yapımı zıbık marifeti ile eşeklerin gerisini yağa bulamıştı ya!

Yaptığı işlem işe yaramış.. O sabah bağırmak isteyen ne kadar mekkare varsa hamlesi işe yaramamış.. Eşekler anırmak üzere diyaframlarını kastıkça, yağlandığı için "dikiş tutmayan büzük" havayı tersine kaçırmış.. Bizimkiler de huzur dolu bir sabah uykusu uyuyabilmişler..

Bu gerçek hikâyenin bizim durumumuza uyan tarafı şudur..

Biz ne zaman vatandaşın başına gelenleri dert edinip, bağırmaya hazırlansak; hükümetlerimiz yağlı bir kazık hazırlıyor.. Şeyimiz dikiş tutmadığından tepkimiz kıçımızdan çıkıyor..



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır