kapat
14.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Şu "devleti" bir yakalasalar..

Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer bir hafta içinde önce devlete, sonra hükümete fena halde bozuldu.. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, onun yardımcıları sık sık devlete bozuluyorlar. Bakanlar, bakanlıklarındaki kontrolsüzlükle başa çıkamadıklarını itiraf ederek devlete bozuluyorlar.

Ah bir bulsalar, bir yakalasalar devleti fena yapacaklar ama devlet ortada yok!. Doğal olarak bunları dinleyen vatandaş da kafasındaki devlet imajını tümüyle kaybetti.

Ne menem bir şeydir bu "devlet" acaba? Nerede bulunur?

Keşke biri çıksa da bize açıklasa!

Ülke yönetimine talip insanlarda öncelikle aranan şartlar olmalı; Güçlü, kolay sarsılmayacak bir irade, konumunu idrak eden bir protokol saygısı, her şart altında hareketleri kontrol yeteneği (örneğin; anayasa fırlatmayı önleyebilecek), devlet bilgisi ve deneyimi.. En az bir yabancı dil, biraz o konuma uygun görüntü ve -kesinlikle- gülümseyen bir yüz..

Daha ne diyelim? Bin kez yazdık, biz vatandaşlar olarak devletten veya hükümetten şikayetçi olabiliriz ama siz; onu oluşturanlar olamazsınız. Bir sorununuz varsa bunu haftalık görüşmelerinizde halletmeye çalışırsınız. Hiçbir sorunun çözümü imkânsız değildir. Ama eğer moraliniz bu kadar bozuksa, inanmıyorsanız bir yararınız olacağına, o zaman da yine bir çözüm var; "istifa kurumu".. Onu seçersiniz.

Böyle her fırsatta birbirinizi halka şikayet ederek, taraftar toplamak adına kendinizi devletten, hükümetten soyutlayarak milletin moralini bozmazsınız.

Son trend bu!

Cumhurbaşkanı "DGM yasasının bütçe görüşmelerinde araya sokulması olacak şey değil" demiş. Tam bir hafta önce tamamiyle aynı cümleyi biz Medeni Kanun için yazmıştık. Bütçe arasında alelacele ve eksiklerle dolu olarak çıkarılan yasanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekiyordu. Ama Cumhurbaşkanı, diğer yasaları beklettiği gibi 15 gün bekletmedi Medeni Kanun'u. Öylece, hemen imzalayıverdi.

Kısacası.. Kadınların ne düşündüğü, ne çektiği önemli değil, bas imzayı.. Unutur onlar nasılsa. Ama millet yolsuzluklara karşı fazla duyarlı, onun için DGM'lerden söz etme fırsatını kaçırma. Hukuk açısından DGM'lerin tümüyle hatalı olduğunu bilsen bile bunu umursama. Alkışını al, gerisini boşver.

Bu kafa, bu "kendini parçası olduğu kurumdan soyutlayarak sıyrılma" trendi şu anda siyasette prim yapıyor. Galiba basında da öyle!



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır