kapat
14.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Sofraya geç oturan

MHP'nin durumu hakkında, bir siyaset bilimcisi şu teşhisi koydu: "MHP sofraya çok geç oturdu, sofrada çok az yiyecek kaldığı sırada oturdu, bu yüzden her şeye saldırıyor, kırıntı diye aldırmıyor."

MHP'li bakanların "faaliyetleri"ne bakıldığı zaman "sofraya geç oturanın telaşı"nı görmemek mümkün değil. Dışına "ideolojik" bir giydirme yapılan faaliyetlerin ardında hep aynı telaş görülüyor.

Telekom olayında ilgili bakan sonuna kadar direndi, koltuğunu bırakmak uğruna direndi. Bu direnişin "kişisel" olmadığına ilişkin bütün belirtilere rağmen uzlaşma, diğer siyasilerin ve MHP yönetiminin bu direnişi "kişisel" kabul etmesiyle sağlandı. Buradaki sorun Telekom'un son gerçek "arpalık" olmasıydı. "Arpalık" Ankara'da doğmuş ve orada yaşayan bir deyimdir, siyasilerin kendi "babalarının malı" gibi kullandıkları kamu kuruluşlarını anlatmak için yaratılmıştır.

Telekom'un özelleştirilmesine karşı direnişin nedeni, elde büyük çapta partili istihdam edilmesini sağlayacak başka "arpalık" kalmamış olmasıdır. Sofrada son kalan dolu tabağa sıkı sıkı yapışılmaya çalışılmıştır.

MHP oturuncaya kadar
Daha sonraki Bayındırlık Bakanı'nın ve son olarak da Sağlık Bakanı'nın "icraatlarına", eş dost, kayınço atamalarına, anlamsız vakıflara, bir başka bakanın her hafta yurt dışına bir seyahat yapmasına bakıldığı zaman, hep aynı telaş görülmektedir: Sofrada kalan son kırıntıları bir an önce toplamak.

Ankara, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş ölçüde "batık"tır. Ve bu "batık"lıkta bir bakan, kendine vakıf kurarak ileriye dönük güvencelerini yaratmaya çalışmaktadır. Bu vakfa aktarılan kaynaklar da açıklandı, ilk aktarılan para 50 milyar liradır. İşte kırıntıları "süpürme" telaşı budur.

Söz konusu bakanların eş dost, yakın akraba atamaları hemen her gün gazetelerde yer alıyor. Filanca yakın akraba 500 milyon lira maaşlı görevinden alınıp bir milyar maaşlı başka bir göreve atanıyor. İşte, toplanabilecek son kırıntıları toplama telaşı...

Tabii ki bunların hiçbirisi siyasi ahlakla bağdaşan icraatlar değildir. Ama MHP gelip oturuncaya kadar sofra böyle böyle dümdüz edilmiştir. Bunlar Ankara'da "iktidar" olan her partinin, imkânlı bir koltuk kapan her siyasinin bugüne kadar yapageldiği işlerdir.

Düzenden geriye kalan
Şimdi MHP diyebilir ki: "Yıllardır bütün partiler bunları yaptı, kimse de ses çıkarmadı, çünkü ses çıkaracak olan da yapmıştı ya da yapmaya hazırlanıyordu. Şimdi biz ufak tefek böyle işler yapıyoruz diye mi Türkiye batıyor?"

Bu da bir "mantık"tır. Ama bundan önce sofrada, parası başkalarına ödetilmiş olsa da, borçla yapılmış olsa da bir "bolluk" durumu vardı. O bolluk içinde bunlar görünmüyordu. Şimdi ise sofrada sadece kırıntılar kalmıştır ve her kırıntının kapılması fena halde dikkat çekmektedir.

Türkiye bir açıdan da bu yüzden mecburi bir değişimin kıyısına gelmiştir. Artık öyle sofralar kurulamayacak, siyasi erkân keyfince çöplenemeyecektir. Asıl değişim buradadır ve eski düzenden geriye son kalan da MHP'nin kırıntıları götürme telaşıdır.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır