Açlık mideyi etkiliyor

12ayın sultanı Ramazan geldi. Birçok insan günler öncesinden hazırlıklara başladı. Ancak ülser, gastrit, reflü gibi hastalıkları nedeniyle ne yapacağını bilemeyen birçok kişi de kara kara düşünüyor. İnancından dolayı orucunu tutmak isterken, hastalığı nedeniyle de sıkıntılı saatler geçirmek zorunda kalabiliyor.

DOKTORUNUZA MUTLAKA DANIŞIN
Mide ve bağırsak hastalıkları olmayan birçok insan da uzun açlık ve susuzluk dönemi nedeniyle hafif de olsa bazı sorunlar yaşayabilir. İşte bu noktada bile uzmanlar yaşanan bu sorunların mutlaka dikkate alınması gerektiğini belirtiyor. Doğru ve sağlıklı beslenildiği takdirde, oruca bağlı uzun süre aç kalmanın vücut üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Çamlıca Medicana Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nihat Akbayır, mide ve bağırsak hastalarının Ramazan boyunca neler yapmaları gerektiğini anlattı. Ramazan ayında hastanelere mide delinmesi ve mide kanaması vakaları çok sık geliyor.

Öncelikle hastalar, Ramazan ayında oruç tutup tutmamaları konusunda kendilerini izleyen doktorlarına danışmalılar. Ancak genel olarak vurgulamak gerekirse, aktif mide ya da oniki parmak bağırsağı ülseri olduğu endoskopik olarak kanıtlanmış hastaların oruç tutmaları sağlık yönünden sakıncalıdır.

MİDE HASTALIKLARI ARTAR
Yapılan çalışmalar, oruç sırasındaki uzun açlık periyodu içinde mide asit salgısının önemli oranda artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Ülser oluşumu mekanizmasında mide asit salgısının etkin rol aldığını biliyoruz. Bu mide içindeki yüksek miktarlarda asite maruz kalacak mide-oniki parmak bağırsağı ülserlerinin daha da ilerleyebileceği durumlara ve kanama, delinme gibi komplikasyonlara yol açabilir.

ÜLSERİ UYANDIRIR
Ülserin kronik bir hastalık olduğunu belirten Doç. Dr. Nihat Akbayır, oruç tutmak isteyen ülserli hastaları uyararak, "Eğer hastalarda geçmişte ülser-mide kanaması öyküsü varsa ve dönem dönem de olsa midede ağrı gibi yakınmalar yaşanmaktaysa, endoskopik olarak iyileştiği kanıtlanmadıkça bu olgularda aktif bir ülser bulunabilir. Çünkü kronik bir hastalık olan ülser hastalığının, doğal seyri gereği kendiliğinden ya da stres, mevsimsel değişiklikler, aspirin ya da antiromatizmal ağrı kesici ilaçlar alınması gibi etkenlerle alevlenmeler gösterdiği ve bunun ardından gerçekte iyileşmediği halde aylarca sürebilen yakınmasız dönemlerle seyrettiği bilinmektedir. Ramazan ayında da tutulan oruç sırasında uzun süreli açlığa bağlı mide asit salgısındaki artış varolan sessiz ülserlerin alevlenmesini tetikleyebilir. Sonuç olarak geçmişte ülser ya da mide kanaması öyküsü bulunanların da oruç tutmaları konusunu mutlaka hekimlerine danışmaları gereklidir" diye konuştu.

GASTRİTE DİKKAT!
Gastrit aslında bir hastalık değildir, mide dokusundaki iltihabı gösteren bir patoloji bulgusudur. Pratikte gastrit deyimi midede ağrı, şişkinlik, dolgunluk, hazımsızlık, yanma, ekşime gibi yakınmalar yerine kullanılmaktadır. Bu semptomları olup da endoskopik incelemede gastrit dışında bir bulgu saptanmamış hastalar oruç tutabilirler. Ancak oruçtaki uzun süreli açlığa bağlı mide asit salgısındaki artışın bu yakınmaları arttırabileceği bilinmelidir. Dolayısıyla az miktarlarda ve sık aralarla iftar ve sahur arasındaki zaman diliminin ikiden fazla sayıda öğüne dağıtılması ve mideyi geç terk edecek yağlı ve konsantre şeker içeren yiyeceklerden uzak durulması, hastaların sorunsuz bir Ramazan ayı geçirmelerine katkıda bulunacaktır.