Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Ağustos 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Sosyal yaptırımlar insan güdülerinin üzerine çıkar. Bu yüzden kadınların çoğu aldatılma olayını görmezden gelmeyi tercih ediyor. Oysa kadın kabul ettikçe erkek yeniden aldatacaktır!

Kabullenince tekrarlar

Ünlü Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, aldatılan bir kadın hastasının seans notlarını bizimle paylaştı. Bayan C.'nin yaşadıkları birçok kadının başına geliyor. Peki aldatılan kadın, kocasına döndüğünde sorun çözülüyor mu? Okuyun ve karar verin...
Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, hastası Bayan C.'nin evliliğinin aldatmayla nasıl sarsıldığını ve terapi sürecinde neler yaşadığını anlattı. Beyazyürek; Türk toplumunda en sık rastlanan aldatma türlerinden birini, psikiyatrik açıdan yorumladı:

BOŞANMAK İSTİYORDU
1. Seans: Bayan C. ilk görüşmede söze "Yaklaşık 25 yıldır süren mutlu bir evliliğim vardı" diye başladı ve şöyle devam etti: "Bana çok düşkündü. Herkesin örnek aldığı bir çifttik ama beni aldattı. Aldattığını öğrenince onu evden kovdum. Kesin boşanacağım!" Psikiyatr notu: İlk seansta aldatmaya yönelik hiç detay vermedi. Evliliğine dair çizdiği görüntü, hep çevreden nasıl göründüklerine ilişkindi.

EŞİNİ TEKRAR KABUL ETTİ
2. Seans: On gün sonra ikinci seansa geldi. Eşi ile yeniden aynı evde yaşamaya başlamıştı. Ancak ayrı odalarda kalıyorlardı. Evde onlarla birlikte oturan oğullarının durumdan haberi olmuştu. Detaylarıyla anlatarak seansa başladı: "Pantolonunu ütülerken bazı lekeler gördüm. Meni lekelerine benziyordu. Belli ki işyerinde bir durum söz konusuydu. Bana her zamanki gibi ilgisi sürüyordu. Her zaman işten çıkarken mutlaka telefonla arardı. Ancak kuşkularım sürüyordu. Benim temizlikçiyi bir süreliğine iş yerine gönderdim. Bir hafta içinde, bir değil birçok kadınla ilişkisi olduğunu bana söyledi. İş yerinde hiç de gizli saklı olmadan ilişkilerini sürdürüyordu. O gece büyük bir kavga ettik. Evi terk etmesini istedim. Bir hafta kardeşinde kaldı ama etraftan duyulur diye eve gelmesine izin verdim. Eşim sanıyorum andropoz döneminden geçiyor." Psikiyatr notu: İlk seansta "Kesin boşanacağım" diye gelmişti. İkinci seansta ise boşanmaktan hiç söz etmedi. Ayrılmak istemiyordu.

EŞİ: FANTEZİ ARIYORUM
3. Seans: Eşiyle birlikte seansa geldi. Bay C. 50 yaşlarındaydı, eşiyle arasında iki yaş vardı. "Ben karımı seviyorum" diye konuşmaya başladı: "Ayrılmak istemiyorum. Karımla çok mutluyum. Eşimle aramızdaki cinsel heyecan körelmişti. Cinsel arayışlara girmiştim. Başka kadınlarla fantezilerimi gerçekleştiriyordum. Onuncu yıldan sonra bu tür ilişkilerim hep oldu. Ancak son bir ayda eşim öğrendi. Yaşananların eşime yansımasını istemezdim."

Psikiyatr notu: Bu duruma en çok dışarıda bekleyen eşi sevindi. Yaşadıkları durumun kocasının psikolojik bozukluğundan kaynaklandığını düşünüyordu.

KONUYU KAPATTILAR
4. Seans: Bayan C., ancak üç ay sonra tekrar geldi. On beş gün tatil yapıp, ikinci balayı dönemini geçirdiklerini söyledi. Her şey yeniden eskisi gibi olmuştu. İkisi de tatilin ardından olay konusunda konuşmamaya karar vermişlerdi. Ancak haberlerde gördüğü ünlü aktör Tamer Karadağlı'nın aldatma skandalından sonra Bayan C. olur olmadık ağlıyordu. Yine de terapileri sürdürmeyi kabul etmedi. Mutlu evliliği oynamayı, yaşananları inkar etmeyi tercih etmişlerdi. Üzerine cila sürülmüş bir tahta gibi, konuyu kapatmak istiyorlardı. Şimdi evlilikleri sürüyor.

KADIN KABUL ETTİKÇE ERKEK YAPACAK
* Sizce artık C. çiftinde bir daha aldatma olayı yaşanmaz mı?
Büyük olasılıkla yaşanabilir. Çünkü tekrarlanmaması için herhangi bir neden yok. Bay C. bu olayı son derece normal karşılıyor. Tek üzüntüsü; eşinin bundan haberdar olması. Bir daha yaşansa bile büyük bir ihtimalle görmezden gelecekler. Bayan C. artık olaya duyarsızlaşacak.

* Psikiyatrik tedaviyi sürdürseler, evlilikleri kurtulur muydu?
Bilmiyorum, sağlıklı bir şekilde bitebilirdi. Benim önerim; her ikisinin de ayrı ayrı psikiyatriste gidip, bu travmayı çözmeleridir.

* İlk gün Bayan C.'ye 'boşanmanız gerekli' deseydiniz durum değişir miydi?
Değişmezdi, çünkü asıl istediği boşanmak değildi. Sosyal yaptırımlar insan güdülerinin üzerine çıkar. Bunun için; kar-zarar hesabı yapıp, durumun üstünü örtmeyi tercih ediyordu. 'Boşanmak istiyorum' derken aslında boşanmak istemiyordu. Boşanma düşüncesiyle gelmesine karşın, o fikrinden uzaklaştı. 'Hayatta bir daha eve almam' dedikten bir hafta sonra, yeniden aynı evde yaşamaya başladılar.

AŞIRI İLGİ KAMUFLAJ MI?
* Eşine bu kadar düşkün olan, onu devamlı olarak arayan erkeklerin aldatmaları kişilik çatışması değil mi?
Değil. Çünkü Bayan C.; eşinin aldatmayı kamufle etmek için açtığı telefonları düşkünlük olarak yorumlamış. Bunu hayatın bir parçası olarak kabul ediyor zaten. Üstelik kendini son derece rahat hissediyor.

* Çiftler boşanmaya karar verdiklerinde, bunu çevreleriyle paylaşmalı mı?
Eğer bir çift boşanmaya karar veriyorsa; bu sorunun kendi sorunları olduğunu düşünüp, çok fazla kişiyle paylaşmamaları gerekir. İmkanları varsa, bir profesyonelle paylaşmaları daha doğru olur.