kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Mayıs 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Microsoft'un CEO'su Türkiye'de

Giriş Saati : 21.04.2009 15:35
Güncelleme : 21.04.2009 16:40
Microsoft'un CEO'su ve Başkanı Steve Ballmer kısa bir ziyaret için bugün Ankara'da...
Microsoft Üst Yöneticisi (CEO) Steve Ballmer, gelecek 5-10 yıllık süreçte, Türkiye'nin, Microsoft için en hızlı büyüyen avuç içi kadar sayılabilecek ülkelerden biri olacağını bildirerek, ''bu süreçte Türkiye, Microsoft'un en büyük 10 iş ortağından biri olacak'' dedi.

Ballmer, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Ankara'da, Başbakanlık Yatırım Destek ve Teşvik Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz ile Sheraton Otelinde bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda yaptığı konuşmada, Ballmer, Microsoft'un küresel düzeyde 60 tane inovasyon merkezi olduğuna işaret ederken, Microsoft'un Ankara Bilkent Teknokent'te de bir inovasyon merkezi açtıklarını söyledi.

İnovasyon merkezinin e-yönetim, sağlık, eğitim konularında yoğunlaşacağını, yazılım ve oyun konusuna da odaklanacağını anlatan Ballmer, üniversite, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve yazılımda yetkinliği olan Microsoft iş ortaklarını bir araya getiren bu merkezde yenilikçi yazılım projeleri ve çözümlerin geliştirileceğini kaydetti. Bu merkezin çeşitli yazılım firmalarının projelerini beslemek için de kurulduğuna dikkati çeken Ballmer, burada yenilikçi fikirlerin değerlendirilerek destekleneceğini, spesifik ülkeye özgü yazılımların geliştirilerek teknolojiye katkı sağlanacağını ifade etti.

Söz konusu merkeze ilk etapta yarım milyon dolarlık bir yatırım öngördüklerini belirten Ballmer, buradaki istihdamın gelecek talebe bağlı olarak artacağını, Microsoft'un da buraya uzman desteği sağlayacağını söyledi.

Microsoft'un Türkiye'de bir yıl önce uygulamaya soktuğu Dreamspark projesi hakkında da bilgi veren Ballmer, programı üniversite öğrencilerinin yanı sıra lise öğrencileri ve yazılım konusuna ilgi duyan, 12-13 yaşındaki gençlere de yaymayı planladıklarını ifade etti.

Buradan öğrencilerinin tasarım kitleri ve yazılım araçlarını ücretsiz temin edebileceğine dikkati çeken Ballmer, Microsoft'un dünya genelinde düzenlediği ve lise öğrencilerinin katıldığı yarışmada Türkiye'nin 9'uncu olarak, iyi bir performans sergilediğini bunun da Türk öğrencilerinin yazılım konusuna büyük ilgisi olduğunu gösterdiğini anlattı.

Proje kapsamında gençlerin yazılım konusundaki yeteneklerini hayata geçirebileceğini belirten Ballmer, ''burada gençlere yazılım araçlarını sunuyoruz, yazılım oluşturmak için destek olmak istiyoruz. Bunlar da yerel yazılım şirketlerini destekleyecek, Türkiye'ye çok büyük bir yarar sağlayacak'' dedi.

''TÜRKİYE EN BÜYÜK İŞ ORTAKLARIMIZDAN BİRİ OLACAK''

Türkiye'ye 4. gezisini gerçekleştirdiğini ifade eden Ballmer, bir yabancı olarak ekonomik büyüme hızıyla yazılım, bilgi teknolojileri konusunda büyük bir gelişim sağlandığını gördüğünü söyledi.

Türkiye'nin gelir açısından da büyük bir gelişme kaydettiğini belirten Ballmer, bilgisayarların ucuzlamasıyla bilgi teknolojisine erişimin yaygınlaştığını anlattı.

Küresel krizin tüm dünyada etkili olduğunu bunun sadece Türkiye'ye özgü olmadığını ifade eden Ballmer, ''gelecek 5-10 yıllık süreçte, Türkiye, Microsoft için en hızlı büyüyen avuç içi kadar sayılabilecek ülkelerden biri olacak. Bu süreçte Türkiye, Microsoft'un en büyük 10 iş ortaklarından biri olacak'' diye konuştu.

Sahip olduğu genç nüfus nedeniyle bilgi teknolojisi açısından Türkiye'nin mükemmel bir potansiyeli olduğunu belirten Ballmer, stratejik konumu açısından ülkenin önemli olduğunu, Microsoft'un İstanbul'da bulunan Türkiye merkezinin Ortadoğu ve Afrika'da 80 ülkeyi yönettiğini ve THY ile de çalışarak bir çok ülkeye çok rahat ulaştıklarını kaydetti.

''TÜRKİYE KENDİ MODELİNİ KENDİSİ OLUŞTURMALI''

Daha sonra gazeteciler ile katılımcıların sorularını yanıtlayan Ballmer, küresel krize rağmen yatırım yapmayı sürdürdüklerini, bilgi teknolojisine gelişimini sosyal sorumluluk olarak ele aldıklarını, yerel yazılım ve eğitime yatırım yaptıklarını söyledi.

Türkiye'nin bilgi teknolojisi konusunda hangi modeli ve ülkeyi örnek alması gerektiğine ilişkin bir soru üzerine de Ballmer, İrlanda modelinin Türkiye'ye uygun olmadığını, Türkiye ile İrlanda nüfusunun karşılaştırılamayacağını bildirdi.

Türkiye'nin yazılım ve donanımı bütün halinde ele alan Tayvan'ın örneklerini inceleyebileceğine işaret eden Ballmer, ancak en doğrusunun Türkiye'nin bir çok ülkenin modellerini inceleyerek, kendi modelini, örneğini kendisinin oluşturması gerektiğini vurguladı.

Bilgi teknolojisiyle demokratikleşme arasında bir bağ olup olmadığına dönük bir soru üzerine de Ballmer, bilgi teknolojisinin uygarlaşmayı daha şeffaf hale getirdiğini, teknoloji ve demokrasinin karşılıklı birbirini etkilediğini söyledi.Bundan 5 yıl önce Türkiye'de 5 milyon internet kullanıcısı varken, bu sayının 30 milyona çıktığına dikkati çeken Ballmer, ''teknoloji demokratikleşmeye, toplumun daha şeffaf hale gelmesine katkı sağlıyor'' dedi.

Oracle firmasının Sun firmasını satın almasına ilişkin bir soruya karşılık da Ballmer, bunun çok sıra dışı bir durum olduğunu, ancak bir kaç gün sonra daha net bir açıklama yapabileceğini söyledi.

''BUNDAN 10 YIL SONRA BÜTÜN ARAÇLAR DİJİTAL OLACAK''

Reklamcılık ile bilgi teknolojisine dönük bir soru üzerine bundan 10 yıl sonra bütün araçların dijital olacağını, dergi ve gazetenin olmayacağını, medyanın internet üzerinden hizmet vereceğini öne süren Ballmer, reklamcılığın da bu süre içinde dijital olacağını, çünkü yazılım reklamcılık dünyasından ayırmanın zor olduğunu kaydetti.

Bir soru üzerine Bill Gates'in yönetimden ayrılmasından sonrasındaki süreci de değerlendiren Ballmer, Gates ile 28 yıldır meslektaş ve arkadaş olarak çalıştıklarını, çok fazla zorluklarla karşılaştıklarını ancak bunu sabır ve çalışarak aştıklarını kaydetti.

Bilgi teknolojisinin sabır ve çok çalışmak gerektirdiğine işaret eden Ballmer, ''Bill Gates ile birlikte aldığımız dersler devam ediyor. Devam da edecek. En büyük değişimden bir tanesi üretim stratejsi geliştirmesi noktasında Bill'e güveniyordum şimdi ise daha geniş ve çok iyi bir uzman ekibe güveniyoruz'' diye konuştu.

Türkiye'den önce yaptığı Rusya gezisi ve yarın yapacağı Mısır gezisi dikkate alındığında Türkiye de dahil olduğunda 3 ülkeyi nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine Ballmer, ''benim misyonum ülkelerin güçlü veya zayıf yönlerini görmek değil, fırsatları görüp bunlardan yararlanabilmektir. Her 3 ülkenin de nüfusları çok büyük, güçlü uzmanlık alanları var. Bu ülkelerdeki AR-GE potansiyeline bakmalı, satış ve üretim potansiyeli değerlendirilmeli. Bu potansiyel üç ülkede de bulunuyor'' dedi.

''KRİZ BİZİ DE ETKİLEDİ''

Küresel krize ilişkin bir soruya karşılık da ekonomik krizin herkesi olduğu gibi kendilerini de etkilediğini belirten Ballmer, bilgisayar satışlarında geçen yıla kıyasla düşüş olduğunu, bilgi teknolojilerine kriz ortamında daha az para harcandığını söyledi.

Maliyetleri sabitlerken, projelerin olgunlaşma seviyesine geleceğini anlatan Ballmer, ''bir taraftan 5 bin işçi çıkarırken, bir taraftan da 2-3 bin kişiyi araştırma anlamında işe alıyoruz. Yani bir taraftan kesinti yaparken diğer taraftan yatırım yapıyoruz'' şeklinde konuştu.

Temaslarına ilişkin bir soru üzerine de Ballmer, bu sabah Türk Telekom yetkilileriyle Türkiye'de bilgi teknolojileri konusunda yaşanılan zorluklar konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını, THY genel Müdürü Temel Kotil ile görüştüklerini, öğleden sonra da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile görüşeceğini ifade etti.

Ballmer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de bir araya geleceğini belirterek, görüşmede bilgi teknolojileri açısından Türkiye'ye çok önem verdiklerini dile getireceğini söyledi.

Başbakanlık Yatırım Destek ve Teşvik Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz da yaptığı konuşmada, bilgi teknolojilerinin geliştirilmesinin önemini vurgularken, Türkiye'nin genç bir ülke olduğunu her yıl Malta nüfusu kadar üniversite öğrencisinin mezun olduğunu, bunun da hem istihdam hem de ülkenin dinamik potansiyelini gösterdiğini kaydetti.