kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Dört divayla oynamak çok keyifli

10.04.2009
* Bu proje nasıl ortaya çıktı?
Armağan Çağlayan:
Bu benim yıllardır aklımda olan bir iş ama hep 'Kabul ederler mi acaba?' sorusu vardı aklımda. Sonra yakın arkadaşım Ayşe Durukan'la yemek yerken bu fikrimden bahsettim. Hatta, "Sen bu işi yapsana. Ben çok istedim" dedim. O da, "İyi fikirmiş, gel sen yap" dedi. Hemen o gün aklımdaki oyunculara telefon ettim. Olumlu cevaplar geldi. Sonrasında hep beraber yemeğe çıktık. Herkes çok sıcak baktı. İlk başlarda kadroda Filiz Akın vardı. O sağlık sorunları nedeniyle oynayamadı. Sonrasında Emel Sayın dahil oldu. O da çeşitli problemleri nedeniyle oynayamadı. Sonrasında Nevra Serezli aramıza katıldı. Kadronun oluşma süreci bir buçuk ay sürdü.

CAN ÇEKER
* Hemen hemen her bölüm ünlü biri de bu kadroya eşlik edecek. Siz de bu kadroyla kamera karşısına geçer misiniz?
İnsanın canı ister tabii ki... Dört tane divayla oynamak inanılmaz keyifli olur.

* Fatma Girik'in rolü özellikle seçtiğinden bahsettiniz. Peki diğer oyuncular, onlar da rollerini kendileri mi seçti?
Fatma Hanım anneyi oynamak istedi. Türkan Hanım İnci karakterini çok sevdi. Biz bir ara değiştirmek istiyor gibi olduk. Ama 'İnci'den vazgeçmem' dedi. Hülya Hanım'ın da o öğretmen tavrından dolayı Dorothy'e çok yakıştığını düşünüyorum. Her şey bir şekilde olurunu buldu.