kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Nisan 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

KGS gişelerindeki rezil manzaralar

Kısaca ' Birinci Köprü' dediğimiz Boğaz köprüsünde, geceleri 'rezalet' sıfatını hak eden, inanılmaz bir manzara ortaya çıkıyor.
Köprüyü sürekli kullandığım için biliyorum: Artık KGS sistemi ciddi bir sorun oluşturuyor.
Sorun şu: Hiçbir geçiş cihazı olmayan çok (ama gerçekten çok!) sayıda sürücü, yavaş yavaş KGS gişelerine yanaşıyor.
Bu arada araçtan inip koşuşturmalarla, camdan cama bağırtılarla; pazarlıklar, dilenmeler, hatta tehditler başlamış oluyor: ' Abi KGS'en var mı?', ' Benimki bitmiş, n'olur seninkini ver de geçeyim.' (Vermedin mi bedduayı basıp öteki araca yöneliyor arkadaş.)
Derken bir gişeye giriliyor. Hâlâ KGS bulamamış olan sürücü, zınk diye duruyor.
Mesaj belli: ' KGS'nizi benimle paylaşmazsanız, geçmem, hep birlikte burada bekleriz.'
Bağırtılar, çağırtılar, klakson sesleri eşliğinde KGS aranıyor. Nihayet bulunduğunda, kart sahibine geçişin yaklaşık iki katı olan beş lira ödeniyor.
Bütün bunlar olurken bazı gişelerden daha hızlı geçiliyor. Çünkü asla orada bulunmamaları gereken birtakım uyanıklar, araç başı en az iki lira kazanmak üzere getirdikleri KGS'leri elektronik göze okutuyorlar.
Hikâye çok: Bir taksici, gişede ödünç aldığı KGS'yi iade etmeden gazlayan müşterili bir havaalanı taksisini, İçerenköy civarında nasıl yakaladığını ayrıntılarıyla anlattı.
Bir de adam KGS'yi aldığını inkâr etmez mi! "Allah'tan bende şahit, yani müşteri vardı da heriften KGS'mi geri alabildim" dedi bizim şoför.
Tahmin edeceğiniz gibi KGS gişelerindeki bu tıkanma, kısa sürede geriye doğru şişiyor ve üç şeritli köprünün iki şeridini tıkıyor. Peki, bütün bunlar olurken, geçiş emniyetinden ve akışkanlıktan sorumlu olanlar ne yapıyor?
Hiç! Ortada kimse yok ki...
Bu manzaraya kaç kere şahit olduk, tek seferinde dahi işi yapan bir sorumlu, bir polis görmedik.
Halbuki o mevkiden sorumlu sürüyle görevli olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki neredeler?
Yoksa herkesin tanık olduğu bu olayı görmezden gelmelerine sebep olan bir duygusallık içindeler mi?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın