Tribündeki adam ne yapsın?

Geçen hafta Telegol'de Ziya Şengül ile Ahmet Çakar arasındaki nezaket sınırlarını zorlayan, rahatsız edici atışmayı bu köşeye taşımamıştım. Sanmıştım ki bu, anlık bir parlamanın sonucudur ve haftaya ikisi de el sıkışıp, barış mesajı verirler. Ama nerde? Bırakın birbirleriyle konuşmayı, birbirlerinin yüzüne bile bakmadılar. Sonunda sunucu Serhat Ulueren de durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirmek zorunda kaldı. Ve belli oldu ki, kırgınlığın boyutu, sanılandan daha fazla. Biri Fenerbahçe'nin efsanevi kaptanı, diğeri hakemlik ve yorumculuk müessesesinin en önde gelen isimlerinden biri. Eğer onlar, çağdaş tartışma standardını yakalamakta güçlük çekip, çareyi birbirlerine küsmekte buluyorlarsa, sıradan vatandaşların bulunduğu tribünlere nasıl barış getirebiliriz ki? Bu arada programın yorumcularından Sinan Engin'in; hocası Bülent Korkmaz'a "Beni oynatmayacaksan, stada götürme" dediği iddia edilen Galatasaraylı Lincoln için "Ben bu Lincoln'ü orada tekme tokat döverim" demesi de yakışık almadı. Engin, daha sonra "Ben bunu mecazi anlamda söylemiştim" filan diyerek, düzeltme yapma ihtiyacı hissetti ama iş işten geçmiş oldu. Programın en ilginç bölümü ise Fenerbahçe Teknik Direktörü Aragones'in basın toplantısı sırasında 'orasını burasını' kaşımasına, Ahmet Çakar'ın getirdiği ilginç yorumlardı. Lafını esirgememesi ile tanınan Çakar, RTÜK'ten özür dileyerek, doktorluk bilgilerini de katıp, 'pozisyonu' öyle bir yorumladı ki, bu bölüm, 'Telegol' programının unutulmazları arasında ayrıcalıklı yerini aldı.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın