kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Darfur'da susuzluğun en büyük mağduru kadınlar ve çocuklar.

Sudan'da savaşın nedeni su

FERHAT ÜNLÜ
20.03.2009
Yirmi birinci yüzyılın ilk su savaşı, Sudan'ın Darfur eyaletinde çıktı. Savaştan en çok kilometrelerce uzaktan su getirirken tecavüze uğrayan kadınlar etkileniyor..
Afrika'nın en büyük yüzölçümüne sahip ülke olan Sudan'ın Darfur eyaletindeki su savaşları yüzünden evini terketmek zorunda kalan sayısız insan var. Bu zaruri göç; çoğu zaman bir bardak suya muhtaç olan Darfurlular'ın dramını ekranlardan izleyen, gazetelerden okuyan müreffeh insanların bir bakışta anlayabilecekleri bir şey değil. Sudanlılar, bilhassa Batılıların, ülkelerindeki su kıtlığına bağlı insanlık dramını sefahat içinde buzlu viskilerini yudumlayarak analiz etmelerinden çok rahatsızlar. Öyle ki, Darfur sorununun Angelina Jolie ya da Hollywood'a bırakılamayacak kadar ciddi olduğunu söylüyorlar. Hayırseverliğiyle tanınan ünlü akrist Jolie'nin, Darfur savaşının insani yönüyle yakından ilgilendiğini öğrenmişler.
Bölgede 'at sırtındaki şeytan' olarak adlandırılan Arap silahlı milislerden, yani Janjavidlerden kaçan 2 milyon insan var. 'Sudan sebeplerle' çıkan savaşta 200 bin insan da hayatını kaybetmiş. Göçlerden sonra kurulan kampların dışında deve ve atlarla gezen Janjavid'lerin, su getirmek için dışarı çıkan kadınlara tecavüz ettiklerini bölgedeki herkes dile getiriyor. Hatta kamplarda tecavüz sonucu dünyaya gelmiş ve yetim kalmış bebeklerin bulunduğunu söyleyenler de var. Darfur'daki en büyük kamplardan biri Otash. Kampta 37 bin kişi yaşıyor. Burada yaşayanlar, sabahın köründe yiyecek ve su aramak üzere kadınıyla erkeğiyle yollara düşüyorlar. Otash, suyun olmadığı yer anlamına geliyor. "İsim ruhtur," şeklinde özetlenebilecek totem inancını haklı çıkaran bir uyum...

BUZ ALTIN DEĞERİNDE
Dünyanın su kıtlığı çekmeyen bölgelerindeki insanlar için buzdolabından alınıp viskiye atılacak bir şey olan buzun Darfur'da büyük kıymeti var. Zira buz, bölgedeki en pahalı şey. Küçük buz kalıpları bile 15 dolardan satılıyor. Hatta bölgede buz ticareti tekelini elinde bulunduran Mısırlı, kurnaz bir müteşebbis Darfur'daki su kıtlığı sayesinde köşeyi dönmüş. Gezegenimizin sıradan bir gerçeğinin -birilerinin refahının, başka birilerinin acısı üzerinde filizlenmesininçarpıcı örneklerinden biri. Buz alabilmek zenginliğin alameti farikalarından biri Darfur'da.
Darfurlular arasında kendilerine 'çöl aslanı' diyenler var. Çöl aslanı nitelendirmesi bölgedeki insanların acı kaderini istihzayla anlatıyor sanki: Çölde, suyun olmadığı yerde aslan olsan ne yazar! Yirmi birinci yüzyılın ilk su savaşının, adı Sudan olan bir ülkede yaşanması da anlamlı bir tesadüf olsa gerek. Darfur'daki savaş, başta aslan olmak üzere pek çok vahşi hayvanı yerinden, yurdundan etmiş.
Hayvanlar sürüldükleri için değil, silah sesinden hoşlanmadıkları için bölgeyi terk etmişler.
En yırtıcı hayvanların bile savaştan hoşlanmaması da anlamlı bir rastlantı olsa gerek.
Darfur'dan Sudan'ın başkenti Hartum'a Hazreti Yusuf kıssasındaki gibi yedi sene kıtlık ve kuraklık yaşadıktan sonra göçenler var.
Kıssadaki gibi önceden su ve yiyecek depolamalarını sağlayacak bir bereket dönemi de yaşamamışlar elbette.

SU FORUMUNA AFRİKALI İLGİSİ
Darfur'daki iç savaş; suya ve verimli topraklara hükmetmek isteyen aşiretler arasındaki çatışmalarla başlamış. Bu savaşın yarattığı insanlık dramı hakkıyla anlaşılırsa 5. Dünya Su Forumu'na belki de en fazla katılımın neden Afrika kıtasından olduğu da anlaşılabilir. Hartum'daki evinde Darfur sorunuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Sudan'daki İslami devrimin fikri önderi Hasan El Turabi, "Eğer vahşi bir köpeğiniz varsa siz ona sadece ısır deseniz bile o öldürür. Janjavidler, vahşi insanlar ve cahiller. Kolaylıkla tecavüz suçunu işliyorlar," diyor. Su, aslında Darfur'da bulunmaz bir şey değil. Marketlerde pet şişede su satılıyor. Ancak Darfur'un nüfusunun büyük çoğunluğu su ve yiyecek temin edebilecek alım gücünden yoksun.
Uluslarası sözleşmelerde insan hakkı olarak kabul edilmesi beklenen su, parayla satıldığı için bölgede insanlar suya erişemiyor. Hal böyleyken Sudanlıların "Batılılar, Darfur sorununu ellerinde viskilerle tartışmasınlar," sözleri daha bir anlam kazanıyor. Sudan'da ise iki sebepten ötürü Darfur sorununu viski içerek tartışmanın imkanı yok. Ülkede hem içki yasağı var, hem de onca insan su sıkıntısı çekiyorken viskiyi düşünmek, vicdanen de sakıncalı bir abesle iştigalden başka bir şey değil.
Haberin fotoğrafları