kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Su artık petrolden daha değerli

20.03.2009
İstanbul'daki 5. Dünya Su Forumu; dünyada su kaynaklarının giderek azaldığı, su savaşlarının ciddi bir risk haline geldiği ve artık ülkelerin su varlıklarına göre kategorize edildiği bir dönemde gerçekleşti..
Dünya üzerinde 1.2 milyar insan güvenilir içme suyundan yoksun yaşıyor. 2.4 milyar insan ise sağlık koşullarına uygun suya erişemiyor. Her gün çoğunluğu çocuk ve yaşlılardan oluşan yaklaşık 14 ila 30 bin kişi suyla ilgili önlenebilir bir hastalıktan dolayı yaşamını yitiriyor.
Dünyanın belli bölgelerinde su rezervleri tükenmek üzere ve artan nüfus da kişi başına tüketilen su miktarının azalmasına neden oluyor. İstanbul'da yapılan Beşinci Dünya Su Forumu, suyun bu kadar hayati olduğu günümüzde dünyadaki su politikaları açısından çok önemli bir organizasyon olarak gerçekleşti. SABAH gazetesinin de sponsorları arasında olduğu Beşinci Dünya Su Forumu; artık suya erişimin de bir insan hakkı sayıldığı bir süreçte gerçekleşti.
Dünya'nın yüzde 70'i suyla kaplı olsa da, bunun yüzde 97.5'i okyanus ve denizlerdeki tuzlu sudan oluşuyor. Kalan yüzde 2.5'lik tatlı suyun yüzde 1.5'i kutup bölgelerinde ve buzullarda bulunuyor. Yani insanoğlunun doğrudan yararlanabileceği yerüstü ve yeraltı tatlı su rezervleri toplam dünya rezervinin yalnızca yüzde 1'i. Tuzlu sudan ekonomik olarak tatlı su elde edebilecek bir teknoloji geliştirilene kadar bu durumun iki anlamı var: Birincisi, tatlı suya erişim ciddi bir problem olmaya devam edecek. İkincisi, aynı petrolde olduğu gibi, tatlı su kaynaklarının önemli bir ticari meta olması, bu kaynakların yönetimini, potansiyel çatışma alanı olma özelliğine sahip kritik bir konu haline getirecek.
Dünyada toplam tatlı su tüketiminin yüzde 70'i tarımda sulamada gerçekleşiyor. Örneğin gelişmekte olan ülkelerde sulamada kullanılan suyun yüzde 60'ı yanlış kullanım sonucu buharlaşma ya da diğer şekillerde yeraltı ve yerüstü kaynaklara geri dönüyor. Suyun kalan yüzde 22'si sanayi, yüzde 82'si içme ve kullanma amaçlı olarak tüketiliyor. Türkiye'de ise kişi başına su tüketimi yılda 111 litre. Modern yaşamda bir insan için gereken kişi başı su gereksiniminin 150 litre olduğunu dikkate alırsak, Türkiye'nin durumu bir kez daha düşünülmeye değer. Tüm bu bilgiler su kaynaklarının yönetimi konusunu çok önemli hale getiriyor. Doğal kaynakların yönetimi için farklı görüşler var. Devlet kontrolü ve özelleştirme birbirine alternatif iki geleneksel yaklaşım. Buna karşılık kaynaktan fayda sağlayanlar tarafından ortaklaşa yönetim de diğer bir alternatif olarak ortaya çıkıyor. Özellikle su kaynaklarının özelleştirilmesi -siyasi açıdan da ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte- ekonomik yarar açısından da sorgulanan bir konu. Ülkemizdeki durum Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından 'su kaynaklarının özelleştirilmesi söz konusu değil; yapılan sulama yatırımlarının özel sektör eliyle hızlandırılması' şeklinde ifade ediliyor.
Haberin fotoğrafları