kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Kemikleriniz sağlam kalsın

MELİS D. ÇALAPKULU
27.02.2009
'Kemikleriniz için Hemen şimdi' projesi, altı pilot ilde çocukları, gençleri ve yaşlıları osteoporoz yani kemik erimesi hastalığı hakkında bilinçlendiriyor. Proje bir kısa film yarışmasıyla son bulacak..
Pek çoğumuz sık sık duyarız, ailemizden veya çevremizden yaşlı biri düşüp bir yerini kırdığında hayatı kabusa döner, kolay kolay da iyileşemez. Yine pek çoğumuz bilmeyiz ama yaşlı insanların başına gelen bu durumun nedeni osteoporoz, yani kemik erimesi hastalığıdır ve bu, özellikle çocuklukta ve gençlikte kemiklere yatırım yapılarak önlenebilecek bir hastalıktır.
Toplumda bu bilinci oluşturmak için Osteoporoz Hasta Derneği seferber olmuş durumda. Dernek son olarak, sağlık ürünleri firması Eczacıbaşı-Zentiva'nın desteğiyle 'Kemikleriniz İçin Hemen Şimdi' başlıklı bir kampanya başlattı. Bu kampanyada amaç; Türkiye genelinde halkı osteoporoz hakkında bilinçlendirmek, risk faktörlerinin neler olduğunu anlatmak ve erken önlem, tanı ve tedavi hakkında bilgilendirmek. Bu çalışmada, osteoporozun sadece menopoz dönemi kadınlarını ilgilendiren bir hastalık olmadığı özellikle vurgulanıyor.
Kampanyanın ilk aşamasında Türkiye genelinde belirlenen altı pilot ilde (İstanbul, İzmir, Samsun, Adana, Malatya, Van) ilköğretim okullarında, halkevlerinde ve huzurevlerinde, her yaş grubundan bireye yönelik farklı içeriklerde eğitim toplantıları düzenleniyor.
Prof. Dr. Ülkü Akarırmak hastalıkla ilgili bilgi veriyor.

- Öncelikle dernekle ilgili bilgi alabilir miyiz?
- Osteoporoz Hasta Derneği, 2001'de kuruldu.
Biz öncelikle hastalarımızın osteoporoz hakkında daha bilinçli olmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
Osteoporozun avantajı; önlenebilir ve tedavi edilebilir olması.

- Geri dönüşü zor bir hastalık mı?
- Tıpta kaidedir, her zaman öncelikle korunmak gelir. Tedavi korunmaktan daha zordur. Osteoporoz için de bu geçerli. Hastalık ilerledikçe kemikte, geri dönüşü zor olan mimari değişiklikler oluşur. O noktadan sonra tedavilerin etkisi daha güç olmaya başlar.

- Bu projede ilkokul çağındaki çocukları da hedef almışsınız.
- 30'lu yaşlardan itibaren artık yeni kemiğin üzerine koyamıyorsunuz. Ondan sonra artık var olandan, benzetme yaparsak kemik bankasından yemeğe başlıyorsunuz. Ama kemiğin esas yapıldığı yaşlar çocukluk yaşlarıdır. Gençken ne kadar çok kemik bankasına koyarsanız, ileride o kadar çok hovardalık edebilirsiniz. 25 yaşına kadar kemik yapmaya devam ederiz. O yüzden çocuklardan başlıyoruz bilinçlendirmeye.
Çocuk çok düzgün beslenmeli ve fiziksel aktivitesiyle devamlı kemiklerini çalıştırmalı. En kuvvetli kemiğe o şekilde sahip olabilirsiniz.

- En önemlisi süt içmek mi?
- Tabii. Çocuk süt sevmiyorsa, meyveli yoğurt sevebilir, sütlü tatlı sevebilir. Dondurmayı hemen her çocuk sever. Peynir çeşitleri... Birini sevmezse öbürünü sever. Bu arada kilosu ve kolesterolü olanlara, yağsız süt öneriyoruz.

- Onun dışında?
- Sebzelerde de kalsiyum içeriği var. Özellikle yeşil yapraklı bitkilerde.
Ispanak, brokoli, çeşitli otlar...
Baklagillerde, meyvelerde var.

- Hastalık teşhis edildikten sonra ne oluyor?
- Osteoporoz saptandıktan sonra tabii ki sadece süt içmekle olmuyor. Duruma uygun bir kemik tedavisi uygulanmaya başlanıyor. Ama onun yanında mutlaka kalsiyum ve demir veriyoruz.

- Başka ne gibi korunma yöntemleri var?
- Fiziksel aktivite. Siz her zıpladığınızda, her koştuğunuzda, yani topuğu yere her vurduğunuzda kemiğe bir sinyal gönderiyorsunuz, 'çalış' diye. O sinyali mutlaka vermeniz lazım. Her çocuk mutlaka koşacak, oynayacak, dans edecek... Yaşlılara da yürümelerini öneriyoruz öncelikle. Ve tabii güneş, en güzel D vitamini kaynağı.

- Bu yeni kampanyadan biraz söz eder misiniz?
- Osteoporozda, çocuk grubu çok ihmal ediliyor. Okullarda ayran ya da süt içmek popüler değildir mesela. Ama bilinmediği için. Aslında ayranın çok güzel bir tadı vardır. Biz de çocuklara iki ana mesaj veriyoruz: Düzgün beslenin ve bol bol hareket edin. Huzurevlerinde ise daha çok kırıklardan korunmaya yönelik oluyor mesajlar.

- Toplantılar ne kadar sürüyor?
- Bir saat. 40 dakika bilgilendirme, 20 dakika soru-cevap.
Haberin fotoğrafları