kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Mart 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Kaya, Yabancı Damatdizisiyle meşhur olmadan önce İnşaat'ta oynamıştı.

Denize âşıktım Kaptan Cousteau ile çalışmak istiyordum...

07.02.2009
- Oyunculuk en büyük hayaliniz miydi?
- İlkokulda ve ortaokulda yan flüt çalmaktı hayalim.

- Aa neden?
- Sesini çok seviyordum.
Hem dinlendirici, hem acıklı bir sesi vardı. Bir de arp!

- Nasıl bir çocuktunuz? Mutlu mu, içe kapanık mı, asosyal mi, yaramaz mı?
- Çok inat biriydim. Hatta şimdi daha fazla öyleyim! İlkokul öncesi çok yaramazdım, kendimi hep erkek zannederdim, saçlarım kısa, sesim kalındı. Hep erkek çocuklarıyla oynardım, ben de onlardan biriydim bana göre! İlkokulda içime kapandım, ortaokuldan itibaren de eğlenmeye başladım. Lisede ise İstanbul ve deniz aşkım başladı. Sonunda Kaptan Cousteau ile çalışmak istediğime karar verdim!

- Hâlâ oyunculuğun uzağından yakınından geçmiyorsunuz yani..
- Hiç! Sadece karşı komşu Gülay Teyze ısrarla "Binnur, tiyatrocu olsana" diyordu. Taklitler yapıyordum çünkü. Ufak ufak tiyatro çalışmaları öyle başladı. Ama tek isteğim liseden itibaren okyanus bilimci olmaktı, öyle geçiyordu o zamanlar...

- Elazığlı değil misiniz, deniz aşkı nereden çıktı?
- Aslen Adanalıyım ama baba tarafında öyle durumlar var. Deniz aşkım nereden geldi, bilmiyorum. Herhalde buluşasımız varmış! Bazen ummadığı buluşmalar oluyor insanın hayatta; beklemediği, hiç planlamadığı, daha önce düşünmediği... Ona ben yazgı diyorum. Neyse... Deniz sevgisiyle beraber İstanbul'u sevmek istedim. Orhan Veli'den, Nâzım Hikmet'ten şiirler ezberleyip okurdum; 'Gemiler geçerdi rüyalarımdan allı pullu gemiler, ben zavallı ben denize hasret bakar bakar ağlarım...' Bunlardan çok etkilendiğim için mi İstanbul'u sevmek istedim, cevabını hâlâ bilmiyorum.
Mesela bu yaz o kadar uzak kaldım ki İstanbul'dan.
Geldiğimde, Zeytinburnu sahilden geçiyorum, dayanamadım, arabayı durdurup koştum, yere uzandım, toprakta döndüm.
Allah'tan karanlıktı!

- Tiyatroya bu kadar uzakken tiyatro okumak nasıl oldu?
- Gülay Teyze tiyatro tiyatro dedikçe kafama girdi.
Amatör tiyatro ilanı görüp başvurdum. Çantam, formamla, elimi kolumu sallayarak gittim, Shakespeare adını duymamışım bile. Bir kapıcı kadın taklidi yaptım, ama oldu! Belki de bütün bunlara rağmen olması etkiledi beni. Bir şeyi başarma, seçilme duygusu hoşuma gitti.
Edebiyat mezunuydum, okyanus bilimi okuyamadım. Elimde bir tek tiyatro olduğu için de, ona sığındım galiba.
'Bilkent Tiyatro Bölümü burslu' ilanını görüp girdim. Tiyatroda okurken annemler hâlâ diyorlardı ki: "Kızım bir yandan da Açıköğretim'i bitirsen!"