kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Suriye'ye bekleriz

MÜJGAN HALİS
13.02.2009
EMITT 2009 Fuarı'na bu yıl ilk kez konuk ülke olarak katılan Suriye'nin Turizm Bakanı Dr. Sadaallah Agha ile buluştuk, iki ülke arasında gelişen ilişkileri ve Suriye'de gelişen turizmi konuştuk..
Turizm sektörünün dünya çapındaki en önemli beş etkinliğinden biri olarak kabul edilen EMITT (Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı) 2009 Fuarı'na 'konuk ülke' olarak katılan Suriye'yi Turizm Bakanı Dr. Sadaallah Agha (59) temsil etti.
Jeoloji ve makina mühendisi, aynı zamanda bir bilgisayar uzmanı olan Agha, Şam Üniversitesi'nde profesörlük unvanına da sahip. Halepli Dr. Sadallah Agha'nın özel ilgi alanı ise Arap ve İslam kültürü. Bilgisayar yazılımında Arap ve İslam kültürüne uygun bir yazılım üzerinde de çalışan Agha, 2001 yılından beri Turizm Bakanı. EMITT dolayısıyla İstanbul'da olan bakanla TÜYAP'taki Suriye standında mırra eşliğinde sohbet ettik.

- İki ülkenin turizm alanındaki işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye ile Suriye arasında son beş yılda turizm akımı gözle görülecek derecede arttı. 2003 yılında Suriye'ye 23 bin Türkiyeli turist gelirken, 2008 yılında bu rakam 288 bine ulaştı.

- Bunu neye bağlıyorsunuz?
- Başlangıç olarak Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat'ın eşi Esma Esat'ın Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından bu artış başladı. Bu ziyaretin ardından bürokratlar arasındaki ziyaretler de arttı. 2003 yılında Suriye ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi 100 milyon dolardı, bu rakam beş senede 1 milyar 800 milyon dolara ulaştı. Beş yıl önce haftada bir olan uçak seferleri bugün her gün iki kez yapılıyor.

- Bu neyi gösteriyor?
- Demek ki iki halkın arasında bir özlem vardı ve yollar açıldığı zaman birbirine yaklaştılar. Bizim yüzlerce seneye dayanan müşterek bir tarihimiz var. Suriye'den Türkiye'ye giden turist sayısı, Türkiye'den gelenlerden daha fazla. Rakamlar gösteriyor ki, iki ülke arasındaki ilişkiler gelişmeye çok müsait.

- Siz bir turist rehberi olsaydınız, Suriye'yi ziyaret etmek isteyen Türkiye vatandaşlarına nereleri gezmelerini önerirdiniz?
- Türk halkı çok eski medeniyetlerin mirasçısı. O yüzden bu medeniyetlerin izlerini Suriye'de görmek onlara çok çekici gelecektir. Mesela İslam tarihinden bahsedersek Şam bir örnektir. 'Yaşayan en eski başkent' olarak Şam, bu şekilde İstanbul'la ortak özelliklere sahiptir. Şam Müslümanlığın olduğu kadar Hıristiyanlığın da beşiğidir. Saint Paul, Şam'da kabul ettiği Hıristiyanlığı, bütün dünyaya yaymıştır.
Şam'daki İslam dininin en kutsal yerlerinden biri olan Emevi Cami, hem Hıristiyanlar hem de Müslümanlar tarafından kabul edilen Yahya Peygamber mabedine ev sahipliği yapmaktadır. Aynı şekilde Halep dünyanın en eski şehirlerinden biridir. Halep kervanların güzergâhında bir kent olarak eski dünyanın ticaret merkeziydi. Aynı şekilde Palmira antik şehri, kesinlikle gezilmesi gereken bir yer. İçinde Aspendos gibi bir antik Roma tiyatrosu vardır. Bosra da inanç turizmi açısından önemlidir, Hıristiyanlık ile Müslümanlığın buluştuğu bir noktadır.

- Suriye'yi ziyaret etmek isteyenler nasıl bir mutfakla karşılaşacaklarını da bilmek isterler sanırım. Suriye mutfağını da anlatır mısınız?
- Suriye'de her kentin kendine özgü bir mutfağı vardır. Örneğin Halep mutfağı çok zengindir, esas öğüne başlamadan önce 100'den fazla meze gelir. Suriye'ye gelmek isteyenlere tavsiyemiz gelmeden önce iyice bir rejim yapsınlar çünkü epey kilo alarak dönebilirler.

- En güzel yemeğiniz nedir?
- Her şehire ait yemekler vardır. Şam'dan bahsedersek 'kubbe' denilen ve sizin içli köftenize benzeyen yemeğin bile onlarca çeşidi vardır. Halep'in kendine özgü 'kubbe'leri, kebapları, dolmaları vardır. Sahil şehirlerinin mutfakları çok daha özgündür.
Suriye'de baharatların her bir çeşidi iyice öğütülür, baharatlar karıştırılarak yeni baharatlar elde edilir. Lokmayı çiğnediğiniz her bir saniyede başka bir tat hissedersiniz.

- Suriye'de turistik yatırımların durumu nedir, otel ve yatak kapasitesi yeterli mi?
- 2008 yılında Suriye'ye 5 milyon 400 bin turist geldi. Her yıl turist sayısının artış oranı yüzde 15, otel yatak sayısının oranı ise yüzde 10, yani turist artış oranı daha fazla. O yüzden yatırımcıları Suriye'ye gelmek ve turistik tesisler yapmak için teşvik etmeye ve bütün kolaylıkları göstermeye çalışıyoruz.
Şimdi inşa halinde olan projelerimizin değeri 4.5 milyar dolar ve bu projelerin tamamı üç senede bitecek.

- İki ülke arasında politikanın neden olduğu gerilimler oldu. Bu gerilimler azalmaya yüz tutsa da, yok olması için ne önerirsiniz?
- İki ülke de her gün, her adımda ilişkileri daha iyiye götürmek için çalışıyor. Bulunduğumuz gün dünden daha iyi oluyor ilişkilerimiz açısından. Bir hafta sonra sayın Kürşat Tüzmen yanında 150 kişilik bir heyetle Suriye'ye geliyor. Biz de burada konuk ülkeyiz. Yani iki ülke arasında neredeyse her hafta bir etkinlik oluyor. Bütün bu üst düzeydeki ilişkiler, halklar arasında da ilişkilerin sıcaklaşmasına neden oluyor.
O yüzden gelecekten çok umutluyuz.
Haberin fotoğrafları