kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Hakkı yok gücü var... Sizin de öyle!..

Çeşitli yetkileri, görevleri, makamları, imkânları, sıfatları, kudretleri olanların yaptığı şu:
Hakları olduğu için değil...
Güçleri olduğu için öyle değil de böyle yapıyorlar.
Hakkı olmadığı halde devlet gücünü...
Hakkı
olmadığı halde silahlı gücünü...
Hakkı olmadığı halde iktidar gücünü...
Hakkı olmadığı halde kamu gücünü...
Hakkı olmadığı halde makam gücünü...
Hakkı olmadığı halde rütbe gücünü...
Hakkı olmadığı halde mülkiyet gücünü...
Hakkı olmadığı halde şöhret gücünü...
Hakkı olmadığı halde cemaat gücünü...
Hakkı olmadığı halde medya gücünü...
Hakkı olmadığı halde patron gücünü...
Hakkı olmadığı halde güvenlik gücünü...
Hakkı olmadığı halde kanun adamı gücünü...
Hakkı olmadığı halde akademik gücünü...
Hakkı olmadığı halde denetim gücünü...
Hakkı olmadığı halde torpil gücünü...
Hakkı olmadığı halde imza gücünü...
Hakkı olmadığı halde istihbarat gücünü...
Hakkı olmadığı halde teknik gücünü...
Hakkı olmadığı halde yamandığının gücünü...
Hakkı olmadığı halde sandığın gücünü...
Hakkı olmadığı halde paranın gücünü...
Hakkı olmadığı halde şebeke gücünü...
Hakkı olmadığı halde kaba gücünü...
Hakkı olmadığı halde tekel gücünü...
Hakkı olmadığı halde tehdit gücünü...
Hakkı olmadığı halde örgüt gücünü...
Hakkı olmadığı halde mezhep ve etnik gücünü...
Hakkı olmadığı halde cinsiyet, aşiret, "aile reisi" gücünü...
Hakkı
olmadığı halde kitle gücünü...
Hakkı olmadığı halde insan kaderiyle oynama gücünü...
Sınırlarını çiğneyerek, haddini aşarak kullanabilenler çoksa, fütursuzsa, orada, bakmayın bizzat onların ne dediklerine, cumhuriyet, demokrasi ve hukuk devleti fiilen yoktur. Deyin ki, güdüktür, düdüktür!
Yine, bu tür bir güç kullanımına maruz kaldığında feveran edenlerin bir kısmı, bizzat kendileri de böyle "hakkı yok, gücü var" düzeninin, arsız, şımarık, haksız, ahlaksız, insafsız mensuplarıdır.
Aynı, bir zaman feveran ederken, güce kavuşunca, "hakkı ve ahlakı" ezip geçenler gibi.
Bu tür güç kullanımlarının tamamına karşı...
İmtiyaz ve hukuksuz otorite kullananların hepsine karşı...
Hakları
olmadığı halde kurum, makam, servet güçlerini istismar eden herkese karşı...
Haksız güç kullanımıyla başkasını aşağılayan, tehdit eden, haysiyetiyle ve hayatıyla oynayan, kimliğini ve kişiliğini yaralayan, temel hak ve özgürlükleri çiğneyen, bundan manevi haz, itibar ve(ya) maddi çıkar sağlayabilen her odağa karşı diklenmeyi, dik durmayı, hukuk aramayı, adalet istemeyi, onlara hadlerini hatırlatmayı içermeyen hiçbir demokratikleşme ve hukuk (devleti) talebi "hakkıyla" demokrat olamaz...
"Haksız"
demokrat olanların ciddi kısmının "güçlü" demokrat olması tabii ki mümkündür!
İmtiyaz ve zümre egemenliğine karşı çıkmadan cumhuriyetçilik de palavradır!
Bizzat haksız imtiyaz ve zümre egemenliği gücü kullananların kendilerini cumhuriyetçi, cumhuriyet bekçisi diye sunması ise palavra değil, hakikattir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın