kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
10 Şubat 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

'Sarı' demokrasi

Partilerin "içişleri"ne karışamam elbette.
Benimkisi sadece sarı matrak bir hikâye.

Teveccüh
Hüseyin Sarı, AKP'den Balıkesir Erdek Belediye Başkanı.
Dayısı da Adalet Partisi ve ANAP'tan aynı ilçede belediye başkanlığı yapmış.
Sarı bu dönemde de, "siyasi ve ideolojik mutabakat" içinde olduğu AKP'den başkan adayı olmak istedi.
Aday adaylığını açıkladı. Ama bilirsiniz, zaten partilerde yerel örgütlerden ziyade merkezin kararı gerekir.
AKP'de buna "Başbakan'ın teveccühü" diyorlar.
O "cüh" Erdek'te Sarı olana değil başka bir Hüseyin'e gitti.
Zaten eski belediye başkanlarından AKP Milletvekili Cemal Öztaylan ile gergin olan Sarı kızdı, kızardı.

Kılıç
CHP bu kıdemli, şirin tatil beldesinde belediye başkan adayını belirlemişti.
Yerel örgüt desteğine sahip olduğu söylenen Emekli Hakim Sakine Kılıç (Kılıçdaroğlu değil!) CHP Erdek adayı olmuştu.

Ankara
Derken, kimi "yerel" iddiaya göre, okyanuslardan ziyade hep Erdek kıyılarında çivilemeyi tercih etmiş merhum büyük işadamının dünyayı daha çok gezen bir yakını da devreye girdi...
Sarı'nın Ankara'dan beklediği teveccüh, "laik ve sosyal demokrat altı oklu bir şekil" de geldi.
AKP'den verilmeyen adaylık CHP'den layık görülmüştü.
CHP'nin belirlenmiş adayı ise devre dışı bırakılmıştı.
CHP ilçe örgütü buna büyük tepki gösterdi. "Adayımız Sakine Kılıç. Sarı'ya oy vermeyiz" dedi.
Öyle ya, karşılarındaki manzara ya şuydu ya da şu:
a) Sosyal demokrat Sarı.
b) Sarı sosyal demokrat.

Yollar
Belediye Başkanı, aileden sağ ve muhafazakâr siyasetçi, büyük teorik ve pratik tutarlılık içindeki koyu sarı CHP'li Sarı, Erdek tarihinde dönüm noktası olan "siyasi, ideolojik, ahlaki, etik" kararını nasıl verdiğini, siyaset tarihi ve siyaset bilimi içtihadına girecek şekilde şöyle açıkladı:
1. Başbakan'dan görev bekledim.
2. Başbakan görev vermeyince benim için iki yol vardı:
a) Görevi bırakmak;
b) CHP veya MHP'den aday olmak.
3. İki partiden de teklif aldım.
4. CHP'yi seçtim çünkü Ulu Önder Atatürk'ün partisidir.
O karar bu kadar işte!

Taban
Hikâyeyi anlatırken biraz "tabanın nabzı"nı da tutmak istedim.
Sarı'nın koyu sarı muhafazakâr demokratlıktan koyu sarı sosyal demokratlığa transferini ikna edici biçimde izah eden Erdekli bir demokratın görüşüne rastladım.
Kendisinin soyadı Yağcıoğlu.
Vallahi, hakikaten öyle. Soyadının siyasi duruşuyla ilgisi yok.
"Yağcıoğlu" bir nezaketle diyor ki:
"AK Parti Erdek'te seçimleri kazanmak istemediği için muhterem başkanım Sayın Hüseyin Sarı Beyefendi Hazretleri ile yollarını ayırmışlardır. Çünkü bir türlü tekke ve zaviyeler Erdek'te oluşamamıştır. İçki satışları artmıştır. Denize bikini ve mayolarla girilmektedir. Çok muhterem başkanım Sarı Beyefendi de gerekeni yapmışlar, partiden istifa etmişlerdir. Yeni bir Sarı dönemi başlayacaktır. Kendilerine hayırlı olmasını diliyor, ellerinden öpüyor, emirlerini bekliyorum, hürmetler efendim."

Sinek
Memleketin her köşesinde olduğu gibi, Erdek'te de buna demokrasi deniyor.
Bakın Erdek küçük olabilir ama hikâyede büyük iktidar, büyük muhalefet, büyük sermaye, "Büyük Önder" ve büyük miktarda yağ ile epeyce kolesterol da mevcut.
Koca ülkede bir ilçe küçük olabilir ama sinek de öyledir!
Sarı sıcak bir demokrasi işte.
Muhafazakârı da sosyal demokratı da sarılıktan muzdarip.

Not: Mesela, CHP'nin "tersane, işçi ve ölüm bölgesi" Tuzla adayı da, ANAP'tan gelme, MHP ve AKP'den dev gibi kadro kurabilen "tam bir sosyal demokrat" olarak temayüz ediyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın