kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Yaşam
Etkileşim kutusu
Haberi Dinle
Yorum Yap
Editöre e-posta
Yazıyı Gönder
Çıktı Al
Google Bookmarka Ekle Facebook'ta Paylas Digg Profiline Ekle del.icio.us Profiline Ekle

Ey ruh, sinemaya geldiysen...

ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR SİNEMA
19.02.2009
Frank Miller, The Spirit filminde çizgi roman estetiğini 'hayranlık' derecesinde sinemanın hizmetine sunsa da, yapıtın sıkıcı ve yavan olmasını önleyemiyor..
Şimdi baştan söyleyelim ki, beklentiler yüksek. Ne de olsa çizgi roman aleminin kralı Frank Miller'in adı var ortada. Günah Şehri'ndeki ortak yönetmen imzası ve 300'deki danışmanlığı çizgi roman aleminden beyazperdeye geçişini ziyadesiyle onayladı. Tek başına ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu Spirit'in keskin renklerine, meşhur kırmızı lekelerine bakınca sinemadaki görsel tekniğin çizgi roman estetiğine hizmeten gayet ustalıklı tantanalı kullanımına yine hayran kalacaksınız. Aynı zamanda bakakalacaksınız. Çünkü Spirit bir aşırılıklar abidesi. Hemen Samuel L. Jackson'ın süslü kostümlerinden bahis açmamız biraz da ana karakter olan Spirit'in (Gabriel Macht) silikliği elbet. Hele Eva Mendes, Paz Vega ve Scarlett Johansonn misali muhteşem kadınların vamp figürler olarak elden geldiğince boyandığı düş ü n ü l ü r s e . Şimdi bu vamplıklar elbette ki filmin bilinçli bayağılığına hizmet ediyor. Lakin renk, desen, kostüm, kadın misali bol kepçeden dökülen aşırıklara rağmen filmin, gayet sıkıcı ve yavan olması şaşırtıyor. Öyle ki vurularak yere düşen bir adamın vücudundaki beyaz kan lekeleri (kuş pisliği mi?) gibi artislikler bile etkileyicilikten uzak. Ayrıca belli ki birbirini yok edemeyecek iki kahramanın 15 dakikalık patırtılı mücadelesinin kime ne yararı olabilir ki? Miller bu kez kendi eserini değil, Will Eisner'in 1940'larda yarattığı Spirit (Ruh) adlı çizgi romanı 'canlandırmaya' girişmiş. Filme de adını veren Spirit (Ruh), ölümden dönen eski bir polisin Günah Şehri'nin kardeşi sayılabilecek kentteki asayişi sağlama mücadelesini anlatıyor. Peki, Samuel L. Jackson'ın Nazi, çeteci, samuray, Rus Mafyası kılığında dolaşmasının anlamı nedir; kötü adamın tüm bunları simgelemesi mi? Muhafazakâr Frank Miller'ın pompalamaya çalıştığı niyeti, bu kadar.

Orijinal Adı: The Spirit
Yönetmen: Frank Miller
Oyuncular: Jaime King, Gabriel Macht, Eva Mendes, Samuel L. Jackson, Scarlett Johansson
Süresi: 108 dakika

Yayın tarihi: 20 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/02/20//haber,D6F78B514A734E79A90B3EACB7FA4C31.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.

Yaşam Haberleri

Diğer Yaşam Haberleri