kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Aralık 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Hiç ticari bir film yapmadım. Ticari film nasıl yapılır, fikrim yok...

28.11.2008
- Seyircinin yaptığınız işleri rahat izlemesini mi istiyorsunuz?
- Mesela adam oyununa gelir, arabasını düzgün bir yere park edememiştir, devamlı içi karıncalanır 'Acaba kelebek camından arabaya girecekler mi?' diye, oyundan da hiçbir zevk almaz. Bu da onun gibi bir şey. Bunun için tekrar söylüyorum; bizim uğraştığımız şey biraz lüks, ama bu lüksü de paylaşmak gerekiyor. Ben işimi yaparken çok eğleniyorum. Ama A.R.O.G'u ikinci bir kişi izlese de onla beraber gülsek diye can atıyorum. Çünkü şu an biz işin kaba bölümündeyiz. O kaba bölümde, bir mesai yapıyoruz. 5 Aralık'ta seyirciyle birlikte izleyince zevk almaya başlayacağız.
Bu film sırf o zevki tadabilmek ve tattırabilmek için yapılıyor. Ben hayatımın hiçbir döneminde ticari film yapmadım. Ticari bir film nasıl yapılır hiç fikrim yok. Şimdi Özkan (Uğur) olsun, Ozan (Güven) olsun, komedi de tutar abi diye bir formül mü var sanki. Bunlar ticari kararlar mı? Sorarlar adama film iyi mi, kötü mü diye. Hepsi o kadar işte.

- Biraz önce Okan Bayülgen dediniz. Hani Bayülgen, Yılmaz Erdoğan, Beyaz ve siz komedyen, şovmen olarak programlara falan çıkardınız. Sinema konusunda Yılmaz Erdoğan'la siz öne çıktınız. Bunun sebebi nedir?
- Bence, senaryo yazmakla ilgili bir ayrım olmuş olabilir. Çünkü bitmiş bir filmi tamamen tasarlayan olmak önemli, film yapma arzusu konusunda Yılmaz'la (Erdoğan) bu gruptan ayrılmış olabiliriz.

- Peki bu kuşağın bizim mizah algımızı değiştirdiğini düşünüyor musunuz?
- Açıkçası kimsenin mizah algısını kişisel olarak değiştirdiğimi düşünmüyorum. Çok saçma gelecek ama ben babamın mizahını yapıyorum, bunun da yeni bir mizah olduğunu söyleyemem. Benim yaptığım şey zaten yapılıyor. Profesyonel komikler vardı, onlar hiçbir zaman senin benim yaptığımız mizahı yapmıyordu. Onun tuhaf bir geleneği vardı, ya tiyatro kökenli oluyordu, ya çeviri kökenli. Onun bir şeyi eksikti. Benim yaptığım 'Bunlara gülmüyoruz artık, şu profesyonel komiklik bitsin artık' demek oldu.