Beşiktaş'ın asıl sorunu...

Maç bitti. Beti benzi sararmıştı. Hem skor hem de oynanan futbol rezildi. Ankaraspor'a İnönü Stadı'nda 3-1 mağlup olmak kolay kolay kabul edilebilir bir şey değildi. Programın sunucusu önce ekrana Beşiktaşlı taraftarların İnönü Stadı'ndan yükselen isyanlarını taşıdı, ardından sözü Beşiktaş patentli yorumcumuza bıraktı. Beşiktaşlı yorumcumuz ne mi yaptı? Önce program arkadaşına dönüp, "Kardeşim iki-üç hafta önceki F.Bahçe-Ankara maçını seyrettin, o maçın hakemi nasıldı, söyler misin?" diye sordu. "İyi değildi" cevabını alınca, "Peki, bugün hakemin üzerine yürüyen Aykut kardeşimiz o gün Kadıköy'de hakeme ne yaptı? Hiçbir şey. F.Bahçe maçındaki hakem için konuşmadı. Kulübesinde oturdu, hiç yerinden kalkmadı. Ama bugün o Aykut Efendi yerinde duramadı, ne hikmetse. Bu ne hırs Aykut Hocam!" diye isyan cümlelerini peş peşe sıraladı.
Tam bu sırada sunucu araya girip, "Arkadaşlar rejiden uyarıyorlar, taraftarlar şeref tribününün önünü kesmiş, Demirören ve yönetimi dışarı çıkamıyor" dese de bu gelişmeler yine yorumcumuzun bir kulağından girip diğer kulağından çıkıyordu. Sözüne kaldığı yerden devam etti: "Ankara'yı tebrik ederiz de, maça bakıyorsunuz Ankarasporlu futbolcular sanki şampiyonluk maçına çıkmışlar. Fener maçında neredeydiniz? İki hafta önce Kadıköy'de kadayıf gibi Ankaraspor, bugün İnönü Stadı'nda canavar kesildi. Bunları Kadıköy'de de yapacaksın, takımın orada da böyle kıran kırana oynayacak. Tamam mı Aykut Hocam!" Her ne kadar taraftar, camia Beşiktaş'ın sorununu yönetim, teknik kadro veya futbolcu üçgeninde arasa da bizim Beşiktaş yorumcumuza göre sorun bunların hiçbiri değil. Sizler Beşiktaş'ın gerçek sorununun ne olduğunu anlayabildiniz mi? Yorumcumuz mu? Mutlaka çoğunuz tahmin etmişinizdir. Ama yine de ekranlardaki Beşiktaş yorumlarının hemen hemen birbirinin kopyası olmasından dolayı karıştırmamanız adına sizlere küçük bir ipucu vermemiz gerek. Onu yine sonu 1903'lü telefonlarından bulabilirsiniz! Geçen hafta ne demiştik?
Bu Demirören işi biliyor!