kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Ekim 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Halit Ergenç

'Devrim Arabası' ön planda onlar arkada

21.10.2008
Taner Birsel ve Halit Ergenç, 'Devrim Arabaları'nda aracın ön planda olduğunu rollerinin ise ikinci planda kalması gerektiğini vurguluyor..
* Sizi 'Devrim Arabaları' projesinin içinde bulunmaya iten neden neydi?
Taner Birsel:
Benim bir projeye 'evet' demeden önce birtakım kriterlerim var. Birincisi yönetmenin kimliği, ikincisi yaptığı işler üçüncüsü ise senaryonun kendisi... Tolga'nın imza attığı işleri biliyordum. Fakat bu işi benim için cazip kılan şey; bunun bir dram olup, uzun metrajlı bir film olmasıydı. Konu da aslında Türkiye'de varolan ciddi bir önyargıyı anlatıyor. İçinde de bunu değiştirme çabası var. Bu bakımdan bana çok cazip geldi.
Halit Ergenç: Tolga'yla daha evvel bir çalışma girişimimiz olmuştu ama başarıya ulaşamamıştık. Daha sonra proje gerçekleşmedi. Ama Tolga'nın projeye bakış şekli aklımda kaldı. Yazılan senaryoyu okuduğumda çok etkilendim. Çünkü birçok açıdan Türkiye'de insanların hayalkırıklığı yaşadığını biliyorum. Bu hikaye de bunu anlatıyor ve çok değerli...

* Hikayeyi daha öncesinde de biliyor muydunuz? Yoksa bu filmle beraber mi öğrendiniz?
T.B.:
Öncesinde de unutulmuş bir hikayeden çok yanlış bilinen bir öykü olarak biliyordum. Ben bir Cumhuriyet öğretmeninin oğluyum. Aydın bir ailede büyüdüm ama ben bile bu önyargıyı taşıyordum. Bu hikayede özellikle tarihi gerçeğin farklı gelişimi, bunca mühendisin olağanüstü çabası bana çok saygıdeğer geldi.

BİZİMKİSİ EKİP FİLMİ
* Taner Bey sizin oynadığınız karakter Gündüz ve filmin başrolünde gibi değil mi?
T.B.:
Taşın altına elini sokan ilk adam olması dolayısıyla Gündüz karakteri sanki biraz öne çıkıyor gibi görünse de bu bir ekip filmi.Çünkü projenin de anlatmak istediği dayanışma ve inanç öyküsü... Birbirine kenetlenmiş 23 mühendisin bir dayanışma yolculuğu... Öne çıkan bir karakterden söz edersek, bu arabanın ta kendisi olur sanırım. Bu bakımdan öne çıkan tek bir karakter yok!

* Türkiye'nin şu sıralar bir başarı öyküsüne çok ihtiyacı var değil mi?
T.B.:
Filmimiz kurgusal bir film ama gerçek bir hikayeden yola çıkıyor. Bu insanlar bugünkü değer erozyonu içinde, gerçek değilmiş gibi de geliyor. Nasıl böyle insanüstü bir çabanın içine girmişler, nasıl böyle kendi hayatlarından özveriyle vazgeçmişler... Bugün bunun karşılığını bulmak zor olsa da ben bu inancı sürdürmek istiyorum. Belki bir inanç öyküsü olması sebebiyle biraz romantik bir film... Belki bugünün koşullarına baktığımızda toplum olarak gerçekten ihtiyacımız var. Bence tekrar özgüvenimizi bulmayı istiyoruz. Bu filmin konusu eğer futbol benzetmesini kullanırsak, olağanüstü hazırlanmış bir pozisyon ve olağanüstü atılan bir gol! Ancak kendi kalemize attığımız bir gol!

* Gişe başarısı için ne düşünüyorsunuz?
T.B.:
Bugüne kadar yaptığım filmler çok dar bütçeli, daha çok uluslararası festivalleri hedeflemiş filmlerdi. Ama 'Devrim Arabaları' hem kopya sayısı, hem prodüksiyonun büyüklüğü, hem de hikayenin can alıcılığıyla bugüne kadar en fazla seyirciyle buluşan filmim olacak diye düşünüyorum.
H.E.: Ben de öyle düşünüyorum. Taner Birsel ve Halit Ergenç, 'Devrim Arabaları'nda aracın ön planda olduğunu rollerinin ise ikinci planda kalması gerektiğini vurguluyor