kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Erdoğan'dan teröre karşı birlik çağrısı

AA
Giriş Saati : 18.10.2008 22:57
Güncelleme : 18.10.2008 23:05
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut, Zaza, Boşnak gibi etnik kökenlerin bir farklılık unsuru değil, bir zenginlik unsuru olarak ortaya çıkmasından rahatsız olanlar bulunduğunu kaydederek, ''Türkiye'nin büyük yürüyüşünü asla durduramayacak, asla sekteye uğratamayacaklardır'' dedi.

Erdoğan, Kahramanmaraş Valiliği ve Belediye Başkanlığınca Tuğra Restoran'da verilen yemeğe katıldı.

Sivil toplum örgütleri ve şehit aileleri de bulunduğu yemeğin ardından konuşan Erdoğan, terör saldırılarında hayatını kaybeden tüm şehitler ile Kahramanmaraşlı şehitleri rahmetle andı ve yakınlarına sabır diledi.

Son terör saldırısında hayatını kaybeden Kahramanmaraşlı şehidin yakınlarının da yemekte olduğunu anımsatarak Türk milletinin şehitleriyle büyük gurur duyduğunu belirten Erdoğan, ''Onlar yüksek bir mertebeye şehadet mertebesine ulaştılar. Onların hatırasına ebediyen hürmet gösterecek, bize emanet ettikleri bu vatanı muhafaza etmek ve daha ileri noktalara taşımak noktasında en küçük bir zaafa dahi müsamaha göstermeyeceğiz'' dedi.

Saldırıların Türk milletinin kardeşliğine, huzuruna, birliğine, bütünlüğüne yönelik saldırılar olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bu saldırılar güçlenen, kalkınan, ilerleyen ve küresel ölçekte büyük, itibarlı, saygın bir ülke olan Türkiye'ye yönelik saldırılardır. Bu saldırılar bizim kararlılığımıza, azmimize, cesaretimize asla gölge düşürmeyecek. Tam tersine bizi daha kararlı, daha cesur ve azimli hale getirecektir. 6 yıllık iktidarımız döneminde Türkiye'nin 81 ilini eş zamanlı olarak eşit ve adil şekilde kalkındırmanın mücadelesi içinde olduk. Doğudan batıya, kuzeyden güneye her ilimizi ayrım yapmadan, farklılık gözetmeden ele aldık, almaya da devam ediyoruz. Niçin? İstanbul'da ne varsa Kahramanmaraş'ta da o olsun istiyoruz. Ankara'da ne varsa Edirne'de, Hakkari'de o olsun istiyoruz. İzmir'in, Antalya'nın, Kocaeli'nin ne imkanları varsa aynısı Adıyaman'da, Şanlıurfa'da da olsun istiyoruz. İşte bunların rahatsızlıkları bu. Köy okullarının yeniden açılmasından rahatsızlar. Ve bütün köylerin hatta mezraların suya, yola kavuşmasından rahatsızlar. Yoksulların korunup, gözetilmesinden, işsizliğin azalmasından, kamu ve özel sektör yatırımlarının artmasından rahatsızlar. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Projesinden, Konya Ovası Projesinden rahatsızlar, kardeşlik bağlarımızın güçlenmesinden rahatsızlar. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut, Zaza, Boşnak gibi etnik kökenlerin bir farklılık unsuru değil, bir zenginlik unsuru olarak ortaya çıkmasından rahatsızlar. İstikrardan, huzurdan rahatsızlar, huzur ortamından, güven ortamından, halkımızın umutlarının yeniden yeşermesinden, insanların geleceğe yönelik daha iyimser bir bakış içerisine girmesinden, devlet millet kaynaşmasının güçlü bir şekilde tesis ediliyor olmasından rahatsızlar. Şunun da altını çizerek ifade ediyorum; Türkiye'nin büyük yürüyüşünü asla durduramayacak, asla sekteye uğratamayacaklardır.''

Türkiye'nin enerji alanındaki yatırımlarına da değinen Başbakan Erdoğan, yıllardır gerçekleştirilemeyenleri kendilerinin gerçekleştirdiğini belirtti. Erdoğan, sözlerine ''Birçok yerde de söyledim. Bugün yine söyledim. Burada da söyleyeyim, şunu unutmayalım eğer ortada bir yangın varsa bu yangına benzinci pompasıyla gidilmez. Bu yangına ancak su pompasıyla gidilir. Benzin pompasıyla gidenler dost değildir, ama su pompasıyla koşanlar onlar dosttur. Onların başımız, gözümüz üstünde yeri vardır. Biz bunu istiyoruz'' diyerek konuşmasını sürdürdü.

Erdoğan, ''Küresel kriz, Amerika'da başlayınca Avrupa'ya sıçrayınca biz de de birileri hemen çığırtkanlığa başladılar, 'Bize de ne zaman geliyor?' 'Biz de de ne zaman başlayacak? diye. Kalkıp da 'hayır biz bu işe bütün tedbirlerimizi alarak iyi duruyoruz' veyahut da 'şunu şunu yaparsak daha isabetli olur' diyeceği yerde, bakıyorsunuz, 'acaba biz de bundan etkilenir de AK Parti iktidarını nasıl çökertiriz' bunun gayreti içerisine giriyorlar. Boşuna uğraşmayın çökertemeyeceksiniz, çünkü yere sağlam basıyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Valilik ve Belediye Başkanlığının verdiği yemekteki konuşmasında, bugün Elazığ'da geçen hafta Sivas'ta toplu açılış törenlerine katıldıklarını yarın Kahramanmaraş'ta, Pazartesi günü Diyarbakır'da Cuma günü İstanbul'da, Cumartesi Tunceli'de, Pazar günü Kırıkkale'de sonraki hafta Van ve Hakkari'de toplu açılışlar yapacaklarını bildirdi.

Türkiye'nin bugün bölgesinin ve dünyanın en dikkat çeken ülkeleri arasındaki haklı yerini aldığını dile getiren Erdoğan, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, Orta Doğu'da krizlerin çözümü için Türkiye'nin aktif çaba harcadığını anlattı.
Erdoğan, Türkiye'nin bunların neticesinde BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine 2009-2010 yılları için birinci sıradan seçildiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan Türkiye ekonomisini dünya ligine çıkarmak için gayret ettiklerini belirterek, bir yandan da küresel krizin etkilerini minimum seviyede tutma çabası gösterdiklerini ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bütün bunları, önümüze çıkarılan engellere rağmen yapıyoruz. Ankara'da önümüze ne engeller çıkarıldığını hepiniz çok yakından takip ediyorsunuz. Dikkat edin yüzlerini seçimden seçime görürsünüz. Gelip kapınızı çalmazlar, derdinizi, halinizi hatırınızı sormazlar. Şu Kahramanmaraş'ın derdi nedir, sorunu nedir, meselesi nedir bilmezler. Ankara'dan çıkmamayı marifet sayar, bir de önümüze engeller çıkarmaya çalışırlar. Bunlara asla aldırmadık, aldırmıyoruz ve aldırmayacağız da. Biz milletimize hizmet için, biz Kahramanmaraş'a onunla birlikte 81 ilimize hizmet için geldik ve bu hizmete devam edeceğiz.''

Türkiye'nin 2002 öncesinde bir gecede milyarlarca dolarlık varlığını kaybettiğini ifade eden Erdoğan, bu dönemde 21 bankanın fona devredildiğini hatırlattı.

Geçmişte küresel ölçekteki küçük bir dalgalanmanın Türkiye'nin tüm göstergelerini alt üst ettiğine dikkati çeken Erdoğan, ''Bir anayasa kitapçığının fırlatılmasının bu ülkeye nelere mal olduğunu unutmayın. Büyüme eksiğe düşüyor, enflasyon fırlıyor, gecelik faizler nerelere sıçrıyordu unutmayın'' dedi.

''AK PARTİYİ ÇÖKERTEMEYECEKSİNİZ''

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Küresel kriz, Amerika'da başlayınca, Avrupa'ya sıçrayınca biz de de birileri hemen çığırtkanlığa başladılar, 'Bize de ne zaman geliyor?' 'Biz de de ne zaman başlayacak?' yani hiç birisi kalkıp da 'Hayır biz bu işe bütün tedbirlerimizi alarak iyi duruyoruz' diyeceği yerde veyahut da 'Şunu şunu yaparsak daha isabetli olur' diyeceği yerde bakıyorsunuz, 'acaba biz de bundan etkilenir de AK Parti iktidarını nasıl çökertiriz' bunun gayreti içerisine giriyorlar. Boşuna uğraşmayın, çökertemeyeceksiniz, çünkü yere sağlam basıyoruz.''

Türkiye ekonomisinin bu krize bu dalgalanmaya direndiğini ve direnmeye de devam edeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Şu anda biz tedbirler paketi açıklıyoruz. Örneğin yurt dışında parası olan vatandaşlarımızın parasını Türkiye'ye çekelim istiyoruz. Bunun için de diyoruz ki 'yüzde 2 vergiye tabi tutacağız. Yeter ki bu paralar Türkiye'ye gelsin.' Bu bir adımdır. 'Nereden geliyor?' filan bunu da sormayacağız. Kara para bunun dışında. Nedir yapmak istediğimiz; şu anda bu bizim için kayıt dışıdır, ama ülkemizdeki girişimcinin sermayesini daha da güçlendirmeye eğer katkısı olacaksa bu para da Türkiye'ye girecekse bundan Türkiye kazanır, Türkiye kaybetmez. Ama bakıyorsunuz hemen buna karşı bir muhalefet başladı. Nereden başladığını anlıyorsunuz, konuşmayacağım.
Yapılan bütün olumsuz açıklamalara, estirilen bütün karamsar rüzgarlara rağmen, inşallah biz bu dalgalanmayı da en az etkiyle aşacağız. Türkiye'nin, Türkiye ekonomisinin ulaştığı seviyeyi bilmeyenler, anlamayanlar, bir panik havası estirmeye gayret ediyorlar.''

Başbakan Erdoğan, ekonomik alanda yaptıkları atılımlara da değinerek, gayrısafi yurt içi hasılanın bu yıl sonu itibariyle 750 milyar dolara doğru tırmanacağını, şu andaki verilerin bu yönde olduğunu bildirdi.

''GÜVENİ BALTALAYANLARI TARİH AFFETMEYECEKTİR''

Bazılarının faizlerin ''yüksek olduğunu'' ileri sürdüklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''İnsaf edin yüzde 63.4 seviyesinden bizim dönemimizde yüzde 13'e kadar düştü. Şimdi yüzde 21, yüzde 22'lerde. Yüzde 63 mü büyük, yüzde 21-22 mi büyük, Allah aşkına. Burada bile 42 puan düşmüş. Bunu bu iktidar yaptı'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, enflasyonun yıl sonu itibariyle yüzde 10 oranında gerçekleşebileceğini belirterek, ''Bunu tespit etmiş vaziyetteyiz'' dedi.

Türkiye'nin kamu net borcuna ilişkin rakamlar da veren Başbakan Erdoğan, ''ABD'de 10 trilyon doların üzerinde kamu net borcu, 14 trilyon dolar da milli geliri var. Halkı aldatmanın anlamı yok, aldatan da olmayalım, aldanan da olmayalım, gerçekleri söyleyelim. Halk gerçekleri biliyor, görüyor. Bunun bedelini de sandıkta ödetiyor'' şeklinde konuştu. Mevduat bankalarının açtığı toplam kredinin, 32.2 katrilyon YTL'den eylül ayı itibariyle 264 katrilyona yükseldiğini işaret eden Erdoğan, ''Küçüldü mü, arttı mı? Batan bir ülkenin bankaları olsa bunu verebilir mi? Veremez. Ama güçlü bir ülke olduğumuz için bunlar veriliyor'' dedi.

Güven ve istikrarın iki sihirli kavram olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Güveni baltalayanları tarih affetmeyecektir, istikrarımıza gölge düşürenleri tarih affetmeyecektir. bunu böyle biliniz. Milli meselelerde elele versek, dayanışma içinde olsak Allah'ın izniyle aşamayacağımız engel, ulaşamayacağımız hedef yoktur.''

Yemeğe, Başbakan Erdoğan'ın Eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Haluk İpek ve Necati Çetinkaya ve bölge milletvekilleri ile CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat da katıldı