kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Haziran 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Erdoğan: Faiz enflasyonu tahrik ediyor

Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yükselen faizlerin enflasyonu da yükselttiğini, ancak enflasyonla mücadeleye aynı kararlılıkla devam edeceklerini bildirirken, "Yüksek reel faizin birinci derecede enflasyonu tahrik ettiğine inananlardanım" dedi. Erdoğan, yüzde 12 reel faizin bedelinin çok ağır olacağını ifade etti.

Başbakan Erdoğan, "Bu yıl 14 Mart'tan bu yana faizdeki tırmanış bunlar bizleri olumsuz etkiliyor. Yüzde 15.5-16'da iken şu anda 22 civarına ulaşmış faiz var. Bunun ciddi manada bize olumsuz etkisi var. Yüzde 12 reel faizi gördüğün zaman bunun bedeli çok çok ağır. Yüksek reel faizin birinci derecede enflasyonu tahrik ettiğine inananlardanım. Bu inanıyorum ki düştükçe enflasyonu doğru orantılı olarak enflasyonu geri çekecektir" dedi. Erdoğan, "Faizi bu noktada bir sebep olarak görenlerdenim, enflasyonu da bir netice olarak görenlerdenim. Bu sebep netice ilişkisinde ne yazık ki faizin yükselmesi enflasyon u yükseltmiştir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Ekonomist Conferences'ın "Türk Hükümeti ile Yuvarlak Masa Toplantısı"nda yaptığı konuşmanın ardından yerli-yabancı katılımcıların sorularını yanıtladı.

ENFLASYONLA MÜCADELE KARARLILIĞI SÜRÜYOR

Erdoğan, "Hükümet enflasyonla yeterince mücadele edebiliyor mu? Enflasyon sıkıntısı geçici olarak gördüğünüz bir sıkıntı olarak veya geçici bir kriz olarak mı görüyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken, enflasyonla mücadelenin aynı kararlılıkla devam edeceğini söyledi. Erdoğan, enflasyonun, dünyadaki olumsuz gelişme sürecinin bir tepkisi olduğunu dile getirerek, büyümedeki yüzde 7'lik olan asıl hedeften ödün vermeyeceklerini kaydetti.


Erdoğan, enflasyon konusundaki değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"Yani yine hedefimizi biz 7 olarak belirledik. Ama inanıyoruz ki, bu kesinlikle 4-4.5-5 altına düşmesi söz konusu değildir. Fakat bu bizim için yeterli değil. Burada yatırımlar bizim için çok çok büyük önem kazanıyor. 2007 sonu itibariyle çektiğimiz küresel bazda doğrudan yatırım olsun, finans sektörüne yönelik olan yatırımlar olsun, bunlar bizler için çok önemli gelişmeler. Bu yıl 14 Mart'tan bu yana faizdeki tırmanış bunlar bizleri olumsuz etkiliyor. Yüzde 15.5-16'da iken şu anda 22 civarına ulaşmış faiz var. Bunun ciddi manada bize olumsuz etkisi var. Bunu yeniden toparlamak ve o başarılı bir orana tekrar bizim tırmanmamız, tek haneliye daha iyi bir rakama ulaşmamız lazım. Yüzde 12 reel faizi gördüğün zaman bunun bedeli çok çok ağır. Bu bedel tabi orayı tahrik etti. Yüksek reel faizin birinci derecede enflasyonu tahrik ettiğine inananlardanım. Bu inanıyorum ki düştükçe doğru orantılı olarak enflasyonu doğru orantılı olarak enflasyonu geri çekecektir."

NEDENİ FAİZ


Faizi bu temel faktör olarak gördüğünü ifade eden Erdoğan, enflasyonu bunun bir sonucu olarak değerlendirdi. Erdoğan, faizin yükselmesinin enflasyonu yükselttiğini belirterek, "Tekrar yeniden toparlanmamız bu noktada bizi iyi konuma getirecektir. Türkiye'de bu alt yapı ve dinamik yapı var. Bunu gerek finans sektöründe olan dostlarımızla ve arkadaşlarımızla, doğrudan yatırımda olan arkadaşlarla olmak üzere yatırım sürecini hızlandıracağız. Bu bizi rahatlatan bir süreç olacaktır. Ama şu anda bir sıkıntımız var" diye konuştu.

"IMF'YE PARASAL KONUDA İHTİYACIMIZ YOK"


Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Erdoğan'a "AB çıpası çok önemli. IMF ile eski günler geride kaldı artık ihtiyacımız yok belki de ama farklı bir İhtiyacımız olduğu kanısındayım. IMF konusunda konuda ne yapacağız?" sorusu yöneltti. Erdoğan, parasal ilişkiler konusunda Türkiye'nin IMF'ye ihtiyacı olmadığını söyledi.

Erdoğan, özellikle Devlet Bakanlığı, ilgili kişiler ve IMF yetkilileri arasında teknik çalışmaların devam ettiğini, IMF 2. Başkanı ile Yatırım Danışma Konseyi toplantısında bir araya geldiklerini anımsatarak, "Kısa bir zaman içerisinde aralardaki teknik çalışmalar bitecek ve kararımızı birlikte açıklayacağız" dedi.

CARİ AÇIK VE ENERJİ FİYATLARI


"Enerji fiyatlarının artışından dolayı cari açığın beklenenden çok daha fazla olması gündemde olan bir husus mu?" sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Cari açığımıza baktığımız zaman bizim petrole ödediğimiz paranın, cari açıkla hemen hemen aynı miktarda olduğunu görürsünüz. Bu aslında Türkiye'nin bir petrol ithalatçısı bir ülke olmamış olsa böyle bir sorunu olmayacak. Bu bizim özellikle doğal gazdaki son yıllarda fiyat artışının bu kadar hızlı olması, bizim elektrik fiyatlarını da ciddi anlamda zorlamaya başlamıştır. Bizlerde bunu kazınılmaz gördüğümüz izin zamları yaptık. Artık bu zammında bir otomatiğe bağlanmasının gereğine inandık. Bunun bedelini de sürekli olarak Hazineden karşılamak mümkün değil, kendi başına bırakmak mümkün değil, bu işin bir kontrolü olacak Otomatiğe bağlı olarak devam etmeli."

Erdoğan, doğal gazı üretimdeki payı dolayısıyla elektrik üretimi ve tüketiminde fiyatların çok yüksek olduğunu belirterek, "Hidroelektrik ve termik santrallerden en ucuz elektrik elde ediyoruz. Yenilenebilir enerjide çalışmalar sürüyor. Hidroelektrik (küçüklü, büyüklü veya büyük) son 5-10 yıl içerisinde ciddi bir yatırımımız var. Buralardan ciddi bir enerji elde edeceğiz. Bu fiyatları elbet düşürecektir" dedi.

Termik santrallere de ciddi yatırımlar olduğunu belirten Erdoğan, "Afşin Elbistan santralleri olmak üzere termik santrallerde ihaleler açılacak. İthal kömüre bağlı olarak termik santral kurulumu girişimleri var. Bunların sağlanmasıyla elektrik fiyatlarında düşüş olacaktır. Nükleer enerji önünüzde ihale süreci yaklaşıyor. O ihaleden sonra nükleer enerji Türkiye'de devam edecek" diye konuştu.

3 YIL ENERJİ SIKINTISI YOK

Başbakan Erdoğan, enerjiyle ilgili olarak özellikle yatırım süresinin kısa veya uzun olması konusunda, doğal gaz çevrim santrallerinde daha kısa sürede yatırımının gerçekleştirildiğini, işletmede ise maliyeti yüksek olan bir alan olduğunu kaydetti.

Erdoğan, hidro elektrik, termik santraller için daha işletme itibariyle daha ucuz olduğunu, bu konuda yoğun çalışmaların sürdüğünü belirterek, şöyle konuştu:

"Nükleer enerji ile birlikte, bu çalışmaların 10 yıl içerisinde neticelerini alacağız. Bu 10 yıl içerisinde, -kısa, orta ve uzun olarak kastediyorum-Türkiye'nin talebini karşılayacak mahiyettedir. Nükleer enerjide sadece Akkuyu'yu düşünmüyoruz. Bunun yanında Sinop'ta da düşünüyoruz. Her ikisi devreye girmesi bize 10 bin megavat civarında enerji sağlayacaktır. Hidro elektrik ve termik santraller devreye girdiğinde, bunlar iki nükleer enerji üstünde enerji imkanı sağlayacaktır. Ulusu Barajı 6-7 içinde bitecek ve oradan enerji almaya başlayacağız. Artvin'de yapılmakta olan barajlar var. 3 sene içerisinde onlardan iki tanesi bitecek. Önümüzdeki 10 yıl Türkiye, enerji talebine enerji arzıyla cevap verecek durumda. Rüzgar tribünleri ile yapacağımız ve yapmakta olduğumuz yatırımlar hız kazandı. Bu da ciddi katkıda bulunacak, güneş enerjisinden istifade etmeye yönelik çalışmalar başladı. Önümüzdeki 10 yıl sıkıntı aşma sürece olacaktır. Önümüzdeki 3 yılı karşılayacak imkana sahibi, bu konuda sıkıntı olacağına ihtimal vermiyorum, yeter ki biz kayıp kaçağı başaralım."

Kayıp kaçakların ortadan kaldırılmasına yönelik de çalışma yürüttüklerini anlatan Erdoğan, iktidara geldiklerini kayıp oranının yüzde 65 olduğunu şimdilerde ise bu oranın yüzde 25'lere düşürüldüğünü belirtti.

YATIRIMCILARA ELEŞTİRİ


Güler Sabancı'nın "Elektrik üretim tesislerinin özelleştirmesi planlanıyor. Bu konuda ne aşamadayız?" sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, bu konuda özelleştirme kapsamı içerisinde çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Erdoğan, soruya yanıtının devamında yatırımcıları eleştirerek, şunları söyledi:

"Burada, enerji ile ilgili üretimdeki özelleştirmede sadece pilot uygulamayla önce işe başlamak istiyoruz. Endişemiz şu; "acaba gerekli olan yatırımı hemen yapacak mıdır?' Dağıtımda özelleştirme rahat geliyor da, üretime gelince bakıyorsun yatırım yapmaktan çekiniyor. "Önce kazanayım ondan sonra yatırım yapayım' diyor. Yatırım yapmaya çekiniyor. Bu endişe bizde var, onun için pilot uygulamayla bu işe girmek Bakalım üretimi ve dağıtımı alan hakikaten gerekli olan yatırımı yapacak mı? Şu anda şebekeler bazında, gerekse yüksek gerilim hattında hepsi biz de havaidir. Bu havai hatların özellikle şebekelerde yer altına alınması lazım. Hala bunların yer altına alınmadığını görüyoruz. Son iki yılda biz bu işe ciddi yatırım yaptık, biz kendimiz halledelim diye.. Önüne gelen bir çengel atıyor ve oradan elektriği çalıyor. Buna siz elektrik yetiştiremezsiniz. İşte burada da haksız rekabet var. Bunu ciddi manada fabrikalar da yapıyor. O fabrika elektriği oradan karşılıyor. Bu da gerekli yatırımı istiyor. Bu yatırımlar yapılırsa özelleştirmenin bir anlamı var. Eğer bu yatırımlar işte o zaman özelleştirmenin hiçbir anlamı yok. Sıkıntı burada."

Erdoğan'ın bu sözleri üzerine salondaki yatırımcılardan biri söz alarak, "Doğru yapının kurulması çok önemli. Doğru yapı getirilirse pek çok yatırımcının yarın hemen yatırım yapabileceğini söylemek isterim" demesi üzerine yeniden söz alan Erdoğan, yatırımcıya yönelik eleştirilerine açıklık getirdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar deneyimlerimiz şunu gösterdi; ne yazık ki hemen ilk anda kendisine geri dönüşümü sağlayanlar, yatırım noktasına gelince yatırım yapmadıklarını gördük. Bunu ben tecrübeyle söylüyorum. Bütün yatırımcılar hepsi böyledir iddiası içerisinde değilim. Yaşadıklarımız, gördüklerimiz var, bunlar bize yoğurdu üfleyerek yemeyi getiriyor çünkü sütten ağzımız yandı. O yüzden pilot uygulamayla başlayıp. Sonra genelleştirelim istiyoruz."

Erdoğan, enerji tüketiminde tasarrufun önemli olduğunu ve bu yönde Enerji Bakanlığı'nın çalışma yürüttüğünü söyledi.

Net Enerji'den İlkem Şahin 14 hidrolik, 3 tane de rüzgar santrallerinin bulunduğunu ancak tribün sıkıntı yaşadıklarını belirterek, "Yabancı tribün firmaları getirdiğiniz zaman bu çocuğa bu tribünün planını verin onu istiyorum" demesi üzerine Erdoğan, Sabancı'yı göstererek, "Hanfendi. Güler Hanım aldı bir tanesini bana getirdi. Hadi dedik gel Türkiye ürbin yap dedik, hala yapacak bekliyoruz. Her halde Hanfendi de halledemedi" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, türbin imalatına gerçekten girilmesinden yana olduklarını, bunun Türkiye'nin önemli sıkıntısı olduğunu, üreticilerin bu konuda sıkıntı çektiğini söyledi. Erdoğan, Şahin'e dönerek, "Bazı yatırım teşebbüsleri var. Çalışmalar devam ediyor. Sen getirirsen bize boş dönmezsin. Sen bu cevvalliğinle bunu yaparsın" dedi.

Erdoğan, ilaç sanayii alanında ciddi paraların gerekmesi nedeniyle, sermaye çıkışı olduğunu belirterek, "Bize düşen neyse bunu yaparız. Girişimcilerle görüşüyoruz, sağlık teknolojisi alanında devletin kendi hastanelerinde bugüne kadar yapmadığını yaptık. Hizmet alımı sistemini getirdik. Sağlık teknolojileri alanında hizmet alıyoruz. Yavaş yavaş bir kıpırdama da var" diye konuştu.

(ANKA)