kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Haziran 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Özkan, kendi köyü Darende’de kahraman gibi karşılanıyor.

Oldu da bitti maşallah!

ENİF YAVUZ
Erkeklerin korkulu rüyası sünnetin efsane ismi, sünnetçi Kemal Özkan'ın belgesel filmi çekildi. Bağımsız sinemacılar Cem Madra ve Osman Serkan Erol'un Sünnet Kralı belgeseli, şimdiden Fransa'daki underground bir film festivaline davet almış..
İLİŞKİLİ HABERLER
Oldu da bitti maşallah!
Kemal Özkan, sadece Türkiye'de değil, farklı ülkelerde de yaklaşık 118 bin sünnet yapmış bir sünnetçi. Sünnet ettiklerinin yaşları bir ile 85 arasında değişiyor üstelik. ANAP'ın kurucularından, 80'li yıllarda Cüneyt Arkın ile beraber Ölüm Savaşçısı gibi fantastik filmlerde oynamış, Kırkpınar ağası olmuş, daha neler neler.. Sünnet sarayındaki dikili heykeli, hiç çıkarmadığı madalyonuyla unutulmaz bir kişilik. Bağımsız sinemacılar Cem Madra ve Osman Serkan Erol da bu kişilikten öyle etkilenmişler ki, peşine düşüp belgesel filmini çekmişler. Bir kaza sonucu başladığı sünnetçilikte dünya çapında marka olan Kemal Özkan ve onun belgeselini çeken isimlerden Osman Serkan Erol ile konuştuk.

- Kemal Özkan belgeselini çekme fikri nasıl doğdu?
- 2007 haziran ayında filmimizin yönetmeni Cem Madra oğlunu sünnet ettirecekti. Beraber efsane isim Kemal Özkan'a gittik. İçeri girdiğimizde bambaşka bir dünyayla karşılaştık demek abartı olmaz. Çok etkilendik. Durum tahmin ettiğimizden tamamen farklıydı, yani mesele sadece bir erkeğin sünnet olması değildi. Sonraki süreçte de yoğun bir araştırmaya girdik.

- Neden sünnet belgeseli değil ille de Kemal Özkan belgeseli? Kemal Özkan demek sünnet mi demek?
- Başlangıçta sünnet belgeseli mi Kemal Özkan belgeseli mi olmalı diye düşündük. Ama karar vermek zor olmadı çünkü sünneti en iyi anlatacak şey sünnetin kralı olan adamı, bir fenomeni anlatmak. O kadar güçlü, o kadar belirleyici bir kişi ki... Biz çekim yaparken Amerikalı bir belgesel grubu da sünnet belgeseli için Türkiye'deydi ve tabii ki Kemal Özkan Sünnet Sarayı'ndaydı. Ekibin hem kameramanıyla hem yönetmeniyle konuşma fırsatım oldu. Onlar İsrail, Fas, Hindistan gibi birçok farklı ülkede sünnet seremonilerini çekiyorlarmış ve Türkiye'nin en üst nokta olduğunu söylediler. Ben de bu alanda Kemal Özkan'ın dünya çapında bir kral olduğunu düşünüyorum.

- Bu belgesel filmi çekerken asıl amacınız, derdiniz neydi? Kemal Özkan neyi yansıtıyor?
- Sosyal olayların içerisinde, içerden bir yerden durumu gözlemek, tespit etmek ve en nihayetinde bir belge olarak bırakma derdimiz var. İlk başta çok enteresan bir konu ama bunun haricinde biz alt metinlerinde ülkenin bütün sosyo-politik yapısına işaret eden bir temelden bakıyoruz. Bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz. Kemal Özkan çok güçlü bir figür, bir Türkiye mozayiği.

- Kemal Özkan nasıl sünnetçi olmuş?
- Sağlık meslek lisesinden mezun olduktan sonra bir gün sünnetçi bir arkadaşı çağırıyor, yardıma gidiyor ama arkadaşı gelmiyor, iş başa düşüyor. Az çok nasıl yapılacağını da biliyormuş. İlk sünnetini orada yapmış. Kemal Özkan beş senedir sünnet yapmıyor ama efsanesi sürüyor.

- Son sünneti çekemediniz haliyle...
- Aksine son sünnetini bizim için yaptı. Şu anda oğulları işini devam ettiriyor. Bir oğlu ürolog, diğeri sünnetçi. İlginç bir hikâyeleri de var. Büyük oğlu yedi yaşındayken küçük oğlunu sünnet etmiş.
Haberin fotoğrafları