'Ben yaptım oldu kimyayı bozuyor'

BaşbakanTayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin türban kararını eleştirirken, Yüksek Mahkeme'ye "'Ben yaptım, oldu' anlayışı, demokratik hukuk devletlerinin kimyasını bozar" uyarısında bulundu. Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili sessizliğini dün partisinin grup toplantısında bozan Erdoğan, yumuşak bir üslup tercih ettiği konuşmasında şu mesajları verdi:

* İstiklalimizin sembolü olan bu Meclis bugüne kadar hiçbir vesayeti, hiçbir gölgeyi kabul etmedi, bundan böyle de kabul etmeyecektir. Burası milletimizin evidir, harim-i ismetidir (kutsal ocağıdır). Bu evin 70 milyon sahibi vardır.

* 'Ben yaptım, oldu' anlayışını demokratik rejimler kaldıramaz. Hükümetlerin yaptığında da kaldırmaz, yasa koyucu yaptığında da kaldırmaz. Yargı yaptığında hiç kaldırmaz. 'Ben yaptım, oldu' anlayışı, demokratik hukuk devletlerinin kimyasını bozar.

* Yasama organı yanlış yaptığında yargıdan veya milletten döner. Yürütme yanlış yaptığında yine yargıdan döner. Peki yargı erki yanlış yaptığında nereden döner?

* Hiçbir kurum kendisini anayasanın üzerinde göremez, kendisine diğer kuvvetlerin üzerinde bir güç vehmedemez.

* Anayasa Mahkemesi'nin 10 ve 42. maddelerle ilgili kararı büyük bir talihsizlik.

ANAYASA İLE YANIT
* Anayasa'nın 153. maddesinde belirtildiği gibi, aslında iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Bunu, anayasa söylüyor. Mahkemenin kararının hangi anayasal gerekçelere dayandırıldığı konusunda kamuoyunun mutlaka aydınlatılmaya, ikna ve tatmin edilmeye ihtiyacı var.

* O zaman neydi aceleniz? Gerekçeleri de hazırlansaydı onunla birlikte açıklansaydı. Anayasa'nın 148. maddesinde açıkça yapılamayacağı yazılı olduğu halde, hangi gerekçeyle bir anayasa değişikliğinin esastan görüşülerek karara bağlandığı hususu mutlaka açıklığa kavuşturulmalıdır.

* Beyler ülke yönetiyoruz ülke. Oyuncak değil. Yasama ve yürütme organları, kamuoyunda en ağır eleştirilere tabi tutulurken, yargı organlarının kararlarından dolayı eleştiri dışı tutulması beklenemez.

* Her kurum, karar ve işlemlerinin sonuçlarından mesuldür. Hukuk, hepimizin güvencesi olmak durumundadır.