kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Haziran 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
GÜRCAN BİLGİÇ

Terim'in takımıyla barışma zamanı

Cenevre'de bir haftamızı doldurduk ama daha güneşi göremedik. Şanslı mıyız yoksa şanssız mıyız? Değerlendirmelere göre değişir ama umarız gökyüzünden ayrılmayan kara bulutlar millilerimiz için bir işaret değildir. Ne İsviçre ne de Cenevre, Avrupa Şampiyonası havasını taşıyor. Sokaklarda forma giyen de yok forma satan da. Alışveriş merkezlerine girdiğimizde günün rutini dışında farklı bir gözlem yapma imkanımız yok. Hatta İsviçreliler'in "Nereden çıktı bu maçlar?" diye düşündüğünden bile şüpheliyiz. Kişi başı yıllık geliri 50 bin dolar olan bir ülkenin vatandaşlarının heyecanla sokaklarda dolaşan ve bayrak sallayıp giydikleri formalarla ortamı renklendirenlere sempatiyle baktıkları da söylenemez. Sadece belediyeler adet yerini bulsun diye panolarla ve ilanlarla vatandaşı uyandırıyorlar.

BÖYLE YAĞMUR YOK!
Cenevre'nin sicim gibi bir yağmuru var. Yağıyor deseniz değil, yağmıyor deseniz de sırılsıklam oluyorsunuz. Bu ıslak hava bugün maçı oynayacağımız stadın zeminine de işleyecek. Hemen aklımıza "Acaba?" sorusu geliyor. Avantaj bize mi yoksa rakibe mi? Fatih Hoca yerden oynayıp, kontrolü tutmaktan bahsediyor. Anlaşılan pek işimize gelmeyecek. İsviçre'de maç oynanacak her şehirde stada gidemeyenler için büyük festival alanları var. Dev ekranlarda günün maçları geceyarısına kadar insanları bir arada tutacak. Elbette bu bölgelerde yiyecek satacak küçük çadırlar kurulmuş. Bunların büyük bölümü Türkler tarafından işletildiğini söyleyebiliriz. Ama gurbetçilerimizden aynı ilgiyi Milli Takımımız'ın maçları için görecek miyiz?

ÖFKE YOĞUNLUĞU VAR
Portekizliler sokaklarda ve evlerinden sarkıttıkları bayraklarla şovlarını yapıyorlar. Cenevre'de henüz iki tane Türk bayrağı gördük; biri bizim arabadaydı. Bu turnuva Fatih Terimli Milli Takım'ın Türkiye ile barışma fırsatı. Gelen maillere baktığımızda grup maçlarından beri süregelen bir öfkenin yoğunlaştığını görüyor, bu yüzden Milli Takım'a olan güvenin sarsıldığını hisssediyoruz. Fatih Hoca, atv'de "Kendimizi hatırlatmaya geldik" diyerek 2000 yılındaki çeyrek final ile 2002'deki dünya üçüncülüğünden sonra verdiğimiz boşluğu kastetti. Bu yüzden bugün 'yeniden' fırsatını elimizde tutuyoruz.