Ayrılsalar da kurtulsak!

Özgü Namal ve Oktay Kaynarca ilişkisi, magazin basınının ilgisini çeken, iştahını kabartan ve hatta ağızdan köpükler saçtıran bir ilişkiye dönüşmüş durumda. Neredeyse ayda bir kez 'Oktay Kaynarca'nın çapkınlıklarına dayanamayan Özgü Namal, evi terk etti' tadında haberler okuyoruz. Kısa bir süre sonra da ya Özgü ya da Oktay ayrılmadıklarını ve gayet mutlu olduklarını belirten demeçler veriyor. Geçen hafta yine benzeri bir kriz yaşadık. Gelen haberlere göre, trafik kontrolünde yanında bir kadınla görüntülenen Kaynarca yine terk edilmişti. Hatta bu kez Özgü annesinin evine taşınmıştı. Habere yalanlama yine ilk ağızdan; Özgü Namal'dan geldi; ayrılmamışlardı! Ama eminim ki bir hayli gerilmişlerdi. Çünkü magazinci arkadaşlarımızın tek bir derdi vardı: "Ayrılsalar da kurtulsak!" Görünüşe göre ilginç bir ilişkisi var Oktay ve Özgü'nün. Kameralar önünde yaşamadıkları, aslında hakkında çok da bilgi sahibi olmadığımız bir uzun ilişki söz konusu burada. Özel hayatları yolunda olmalı ki, ikisi de ciddi konsantrasyon gerektiren işlerinde çok başarılılar. Belki Oktay'ın bazı hataları olmuştur ama Özgü affetmeyi seçmiştir. Bu konuda fikir yürütmek çok güç. Ve aslında çok da gereksiz. Çünkü galiba magazinci arkadaşlarımız ünlü insanları, onları görmek istediğimiz gibi lanse ediyorlar...

HÜSNÜ İLE BASILDIM...
Bu yazıyı geçen hafta 'Hüsnü Şenlendirici ile otomobilinde basıldıktan sonra' yazmaya karar verdim. Tophanede kahve içmiş, arkasından Taksim Bambi'de sütlü muz içmeye karar vermiştik. Sonra da Deniz Seki'nin yeni albümündeki şarkıları dinleyecektik. Ancak Taksim'de bir anda 10-15 kamera etrafımızı sardı. Sorular ilginçti. Bir arkadaş, "Yanınızdaki hanımefendi kim?" deyince diğeri onu uyardı: "Olum, X-Large Rahşan o" diye. İlk soruyu yönelten cevval arkadaşımızın yanıtı şaşırtıcıydı: "Ya biliyorum ama bırak da o konuşsun!" Anladığım kadarı ile Oktay Kaynarca'nın hatalarını Özgü Namal affedebiliyor ama magazin asla ve asla hiçbir şeyi affetmiyor ve olmasını istediği hale getiriyor!