kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Dünyadan kadın politikacı portreleri

Bugün size ne 1 Mayıs gazını, ne tazyikli suyun zararını ve ne de bir türlü dikiş tutmayan enflasyonu anlatmak istiyorum.
Çünkü dünyada bambaşka şeyler oluyor. Kadınlar, "Erkeklere aittir! Girilmez!" denilen dünyada dengeleri değiştiriyor. Erkek egemen bir anlayışın hüküm sürdüğü siyaset ve diplomasi arenasının en güçlü aktörleri olarak yerini alıyor.
Şeriatla yönetilen ülkelerde bile tablo değişiyor!..
Türkiye ise öküzün trene baktığı gibi bakıyor!.. Ülke büyüyor, gelişiyor diyerek kadınları eve tıkan, 'sosyal güvenlik reformu' yaptıklarını sanıp kadınlarını unutanlar acaba bu işe ne diyecek?
Çok merak ediyorum.
Bu ülkeye 1 Mayıs 2008 utancı yeter. O yüzden rotayı dünyaya çevirdim, değişime kadınların yolculuğuna odaklandım.
Çünkü değişimi kadınlar başlatacak... O yüzden size üç kadını ve üç olayı anlatacağım. Değerlendirmeyi kendiniz yapın.
İlk kadınımız:
İspanya Savunma Bakanı olan Carme Chacon. 37 yaşında 6 aylık hamile.
Katalan.
İspanya tarihinde bir ilke imza attı. İspanya'da savunmayı yönetiyor. Karnı burnunda askeri teftiş etti. Kara, deniz, hava kuvvetleriyle ve jandarma temsilcileriyle buluşup, İspanyol askerlerin dünya barışı için çalıştıklarını söyledi. "Çalışmalarınızla gurur duyuyorum," dedi. Dünya şaşırdı kaldı!
İkinci kadınımız:
Kuveyt'in yeni Milli Eğitim Bakanı olan Nuriye El Subeyn. Şeriatla yönetilen Kuveyt Meclisi'ne başı açık olarak girdi, ortalık birbirine girdi.
Değişimci ve yenilikçi.
Kuveyt'te seçme ve seçilme hakkı olmayan kadınların bu hakkı kazanması için çok sıkı bir mücalede verdi. 2005 yılında kadınlar seçme ve seçilme hakkını elde ettiğinde de milletvekili seçildi.
Şimdi ülkesinin ilk kadın bakanı.
Üçüncü kadınımız:
Bahreyn'den geliyor.
Adı Huda Azar Nunu.
Meclis üyesi. Irak kökenli. Yahudi bir kadın. Ortadoğu'da tüm kartların yeniden yoğrulduğu bir dönemde Bahreyn tarafından ABD'nin Washington Büyükelçisi olarak atandı. Öyle ya, petrolün varilinin 120 dolara dayandığı bir dünyada her yıl 1.5 trilyon dolar para Körfez ülkelerine akıyor.
Körfez bile değişiyor.
Sahi Türkiye ne yapıyor?