kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Mayıs 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Emel Abidin Algan, Arapça, Almanca ve İngilizce konuşuyor.

Kendimi savunmayı öğrenirim

- Türbanlı kızlarımız streç pantolon giyiyorlar ama saçlarını örtüyorlar...
- Aslında saç, çok tabii ve normal bir şey. Başım kapalıyken Almanya'da herkes bana bakıyordu. Çıkardıktan sonra kimsenin bakmadığını fark ettim. Türkiye, Almanya ya da Avrupa olsun, bu ortamda başını kapamak göze çarpıyor. Aynı zamanda negatif his ve önyargı uyandırıyor. Bu da çok hassas bir konu. İslam'ın böyle bir duygu yaratmamış olması lazımdı. Yaşadığımız bu tesettür meselesi, bu zamana uymuyor. Kadınlar da kendilerini güzel göstermek, süslenmek istiyorlar. Fakat tesettür kuralları içinde bu şekil çok zor. Onun için böyle karmakarışık bir şey, böyle bir moda meydana çıktı. Üstelik erkeklerin bakışları o kadar tehlikeli mi? Erkekler aslen kötü bakışlı deniliyor bir. İkincisi Müslüman kimliği ne demekmiş... Ben Müslüman değil miyim? Benim kendime göre Müslüman kimliğim var. Bunu illa bir kıyafetle belirtmeye mecbur muyum? İslami kıyafet diye bir şey yok. Ben kıyafetimi kendi isteğimle seçtiysem, sorumluluğumla kabul ettiysem, o zaman onun neticelerini de üstlenmeye hazırım. Şimdi göze çarpacak bir şekilde Türkiye'de dışarı çıkarsam, bilirim ki herhangi bir şey başıma gelebilir, belki erkekler beni rahatsız edebilir.

- Şu halinizle erkekler sizi rahatsız ediyor mu?
- Kesinlikle rahatsız edilmedim. Edilsem de mutlu olurum, neden biliyor musunuz? O duruma girdiğim an yeni şeyler öğreneceğim. Kendimi savunmayı öğreneceğim. Tesettürlü bir kadın hiçbir zaman rahatsız edilmezse, bunu öğrenemeyecek. Belli durumlarda kendini nasıl hissettiğini bilemeyecek... Bu hayat felsefesine uyar mı? Hayat bir öğrenme süreci değil mi? Benim aslında üzüldüğüm şu: Bu tesettür konusunu çözecek olanlar, erkekler olmalı! Aslında tesettürlüler erkeklere en büyük hakareti yapıyor. Niye seslerini çıkarmıyorlar, ayaklanmıyorlar ve demiyorlar ki "Biz kötü değiliz, korkulacak insanlar değiliz." Kadınlar erkekler için kapanıyorlardı zamanında. Şimdi de aynı şekilde kapanıyorlar. Erkekler 1500 sene içinde değişmediler mi? Ben anne olarak bunu kabul edemem. Beş oğlum var. Anne olarak oğluma bu şekilde hakaret edilsin istemem.

- Türkiye'deki üçüncü nesil Müslümanları nasıl görüyorsunuz? Başka türlü modalar çıkıyor genç kızlar arasında. Kendilerinde birtakım değişiklikler de deniyorlar. Son dönemde kapanan genç kız sayısında bir artış var deniliyor...
- Bakın, bu kapanma şekli moda haline dönmüş. Yani asıl kaynaklara dayanılmıyor. Ben kapalıyken iki beden büyük kıyafet giyerdim. Bugünkü durumlar tamamen farklı. Yaşadığımız durumların İslamiyet'le veya İslami kaynaklarla alakası yok. Bugünkü konularımız politika, gruplaşma konusu... Kadınların bilhassa zorla kapatılması konusu. Fanatizm var. Dini meseleleri araştırmama var. Mesela dini meselelerde başkasına başvurma var. Benim hakkımda da karar veriyor. Geçen gün televizyonda izledim. Dini bilgisi olan bir beye "Bikini giymek müsadeli mi?" diye soruyorlar. Buna kişi kendisi karar verir. Ben de eskiden ölçü olarak bu İslami'dir, gayri İslami'dir diye meseleye dayanıyordum, sığınıyordum. Bugünkü ölçüm tamamen farklı. İyiliğim için bu bana yarıyor mu, yahut yaramıyor mu? Artık ölçüm bu. Kendimden, sağlığımdan ve iyiliğimden sorumluyum. Bundan başkasını da sorumlu tutamam. Hoşuma gitmeyen bir şeyi zoraki yapamam. İnançlı olduğum için inançlı olan hareketler yapmak isterim. Kuran'da bir ayette var: "Bilmeyenle bilen bir midir?" diye. Yani aslında kuran bilgeliği destekliyor.