kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Nisan 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ŞEREF OĞUZ
ÖNERİ-YORUM

İtibar temsilcisi

Bildiğimiz şudur; Eğer itibar elden gitmişse, geri kazanılması adeta imkansızdır. Bu yüzden itibarı kaybetmemek gerek.
Fakat diyelim ki başaramadık ve firmamızın itibarı zedelenmiş.
Giden itibar yeniden kazanılabilir mi?
Global iletişim danışmanı BursonMarsteller'ın yaptığı CEO Sermayesi Araştırması, sonuçlarına göre, bir şirketin zarar gören itibarının zamanla eski konumuna getirilebileceğini düşünenlerin oranı % 97.
İş dünyasının etkin isimlerine göre şirketlerin zedelenen itibarlarını eski konumuna getirmesi yaklaşık 4 yıl (3.65 yıl) sürüyor.
Araştırma, CEO'lar hakkında ilginç bulgular da ortaya koyuyor.
Buna göre yeni göreve başlayan CEO'lara, şirketi yeniden yapılandırmaları için en fazla 22 ay süre tanınıyor.
"CEO'lar tüm gözlerin kendi üstlerinde olduğu bir ortamda hızla performans gösterme baskısı altındalar" diyen Dr. Leslie GainesRoss, araştırma hakkında şunları söylüyor:
"CEO'ların kurum itibarı üzerindeki etkisi ciddi ve sürekli bir biçimde artıyor. Yatırımcılar herhangi bir şirketin hisse senedini satın alıp almamak yolundaki kararlarını, o şirketin CEO'sunun itibarına göre şekillendiriyor."
CEO'ların kurum itibarı üzerindeki etkisi 1997'de % 40 iken, bu oran 1999'da % 45'e, 2001'de % 48'e, 2003'te ise % 50'ye yükselmiş. Günümüzde bu oran % 60 civarında.
Artık CEO'lar çok daha zor kararlar vermek üzere göreve geliyor.
Kamuoyu karşısında kurumlarının görünen yüzü, etik değerlerin temsilcisi oluyorlar.
Araştırma, neticede şunu haykırıyor:
Firmanızın ürün ve hizmetlerini satın alarak sizi var eden topluma karşı, sosyal sorumluluğunuz var. "Ben satışıma bakarım" mantığı artık yeni dünyada fazlaca bir övünç vesilesi olamıyor.
Çünkü CEO, kendisine emanet edilen insan kaynağı, ülke toprağı, doğal kaynaklar, sermaye ve zamanı, "şirket maksimizasyonu"ndan ziyade "ülke optimizasyonu" na uygun yönetmek zorunda.
Eski KİT Genel Müdürleri aklıma geliyor.
Ya da KİT'leşmiş bazı özel sektör yöneticileri... Bu yeni tanımdan o kadar uzaktaydılar ki...
Fakat yeni kuşak CEO'ların çoğunda, henüz fikirden uygulamaya geçmese bile bu yeni anlayışın hakim olduğunu görmek, gelecek için umut verici.
Sorun, bu anlayışın kriz olmadan yerleşebilmesinde yatıyor.