kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Nisan 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Çeltik mucidini tanıyın!

Çeltik deyip geçmeyin! Filipinler'in başkenti Manila'da enstitüsü bile var. 'Uluslararası Çeltik Araştırma Enstitüsü' çeltik çeşidini dünyaya tanıtıyor. Bu enstitüde tam 10 bin çeltik çeşidi var, çeltik çeşidi yarışında Türkiye ön saflarda yerini alıyor.
Türkiye'nin 23 çeltik çeşidinden 21 çeşidi Uluslararası Çeltik Araştırma Enstitüsü'nde sergileniyor. Türkiye, bu farklılığını Türkiye'nin çeltik stratejisini belirleyen Trakya Tohum Araştırma Enstitüsü'ne borçlu.
Trakya Tohum Araştırma Enstitüsü 'Buğday, pirinç, arpa, ayçiçek' üzerine çalışıyor.
Trakya Tohum Araştırma Enstitüsü'nde 23 çeltik çeşidinin 21'ne isim babalığı yapan kişi ise ziraat mühendisi Halil Sürek.
Kendisi Türk pirincinin isim babası, hatta marka mucidi.
30 yıldır çeltik üzerinde çalışıyor.
21 çeltik çeşidi içinde en önemli markaları, Edirne, Halilbey ve Osmancık-97.'
Osmancık-97 deyip geçmeyin!
Türkiye'nin pirinç üretiminin yüzde 85'i Osmancık-97'ye ait. Bu da 400 bin tonluk pirinç üretimin en az 350 bin tonunun Osmancık-97 olduğunu gösteriyor.
Az şey mi?
Türk halkı yediği pirincin ne olduğunu bilmeli.
O yüzden naçizane bir önerim var. Halil Sürek'e bugüne kadar kimse ödül vermemiş.
Ben de, "AR-GE'ye, gen teknolojisine inanan bir kurum, yani birileri ödül vermeli!" diyorum.
Öyle ya, çeltik mucidini iyi tanıyalım. Eğer Türkiye, iyi planlama yapar, GAP'taki tuzlanmış toprakları değerlendirmeye kalkarsa pirinç ithalatçısı değil, pirinç ihracatçısı olur.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na duyurulur!..