kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Nisan 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Açılışa katılanlar kıyafetleriyle ‘özenmedim’ görüntüsü yaratmayı istemişlerdi.

Sanat sahnesinden İstanbul stil sahnesine

Ayşe Ferhangil
Bir şehrin kaç değişik yüzü olabilir? Bir sokakta hem çingeneler, hem züppeler, hem kürklüler, hem de entelektüeller aynı anda yürüyebilir mi? Peki bu insanların her biri aynı anda aynı şeyi yapıyor olmaktan memnun görünebilir mi? Neden olmasın? Burası İstanbul'sa bahsi geçen sokak İstiklal Caddesi, hem de Mısır Apartmanı'ysa her şey olabilir. Apartman girişinde, asansörde kalanların kurtarılmasını bekleyen kalabalığın arasında inci kolyeli İsviçreliler 'süper şef' Mehmet Gürs'ün 360'ı için; rejisör kılıklı, atkılı, bıyıklı beyler Marmara Üniversitesi'nin 'Lokal'i için, çiçeklerini çok ciddiye alan ev misafirleri apartmanın 'özel' konutları, geriye kalan bizler de Leyla Gediz'in işlerini ilk görenler olmak için bekliyoruz. Aramızda takım elbiselilerden bezgin hamilelere, Taksim klasiği baloncudan mor saçlı kıza kadar kimi ararsanız var. Ama asansör, balonlar hariç sekiz kişilik. Baloncu merdivenleri kullanmak zorunda! Murat Pilevleli'nin sahibi olduğu Galerist dördüncü katta. Açılışa gelindiği, kapının önünde görme bozukluğu yaratan duman bulutundan belli. Ne de olsa sanat sigarasız olmuyor. Sıkıntı asansörden inip, iş çıkışı belediye otobüsü kalabalığını yarıp galeriye girinceye kadar. İçerisi 'Sigara içilmeyen ama bira ve kola serbest alan', amaç sanat eserlerini bir de bizleri dumandan korumak. 'Kusursuz An', Leyla Gediz'in Galerist'teki dördüncü bireysel sergisi ve hakikaten görülmeye değer. Leyla zaten dünyanın her yerinde takdir ediliyor, resimleri ciddi paralara satılıyor, koleksiyonerler bunları 'iyi yatırım' olarak değerlendiriyor. İnsanın her parçaya bir daha bakası geliyor. Leyla, 'snob sanat' ortamına en uymayan karakter, tatlı, içten ve çok sevimli. Sergiyi yurtdışına taşıyacak kuratörler ve basın sırada beklerken Leyla, babasının arkadaşı 'Sevim Teyze'sini görmekten acayip mutlu, çoluk çocuk hatrı soruyor. Davetliler ciddi. Hava 'Eğlenmeye değil öğrenmeye geldik' havası. Her resme bir şans tanınıyor, önünde durulup yorumlar yapılıyor. Leyla'nın iki haneli etiket taşıdığı rivayet edilen resimlerine yorum yapanlar arasında koleksiyoncular da var moda fotoğrafçıları da... Ne de olsa 'modern sanat' ne desen, nasıl hissetsen oluyor da böyle bir ortamda ne giysen olmuyor. Giyimde özen şart! 'Yaratıcılık' desen gırla gitmeli, 'sanatçı' dediğin sürüden ayrılmalı hatta mümkünse sürüyle hiç alakası olmamış olmalı. 'Skinny' jean'ler, bağcıklı makosenler ve kalın kazaklardan bolca mevcut. 'Erkek arkadaş' kazaklarının üzerine ince kemerler takılmış, kazağın kolları yukarı sıyrılıp sezonun en 'hip' aksesuvarı olan kalın bileziklerle kıyafet tamamlanmış. Aynı Sienna Miller gibi. Erkeklerin üzerinde de yine 'skinny' jeanler, kızlarınkinin eşi makosenler ve 'kazaklar var. Kıyafetler eski, yıpranmış. Amaç 'özenmedim' görüntüsünü hakkıyla verebilmek. Farklılık için bazıları sapka, bere takmış, bazıları boyunlarına fular ya da Marni tarzı geometrik plastik kolyeler kullanmıış. Pantolon giymeyi sevmeyenler bir de kendini daracık jean'lerin içinde iyi hissetmeyenler 'vintage' görünümlü elbiselerle idare ediyor. Serginin en şık kızı bir tişört, bir jean, bir de 1960'lardan kalma bir kürkle geldi. Açılış cumartesi gecesi geç saatlere kadar sürdü ve herkes evine çok memnun döndü. Aynı ortam olur mu bilmem ama resimlerin kendileriyle ilgilenenler komşu sayfayı sakin sakin ziyaret edebilirler.
Haberin fotoğrafları